Vehim; vesveseye nasıl dönüşür? Lümme-i şeytaniye denilen şeytanın vesvesesi, dürtmesi, kuruntusu nasıl oluşur? Acaba, dikkat, uyanıklık ve gelişmemize sebep olan şüpheyi, mecraında tutmayarak aleyhimize mi çeviriyoruz?
Rûhumuz; gayb âlemleriyle ve şuûrlu-şuûrsuz her türlü enerji boyutlarıyla irtibatlıdır. Hem maddî, hem melekî, hem de şeytânî mesajlara açığız. İşte, vesvese, şek, şüphe de hayırsız ruhanilerden gelen olumsuz mesajlardır. Her zaman şüphe, tereddüt, kuruntu, şetm, küfür gibi aslı-astarı olmayan şeylerin zihnimizde cirit atması mümkündür.
Bir kısım zihnî dürtüler, kuruntular tasallut, tahakkümler; bedenli ve bedensiz varlıklardan veya nefsimizden gelir. Ki, Nâs Sûresi’nde, insan ve cinlerin sinsice fısıldadığı vesveselerden bahsedilir ve Allah’a sığınmamız istenir. Çünkü, kalbin etrafında ilham ile vesvese âdeta bir savaş verir. Galibiyeti; irâde ve sâir duygularımızın da durumu tayin eder. Şâyet olumlu ve İlâhî hakikatlerle kendimizi takviye etmişsek ilhamlar; aksi halde evhamlar üşüşür. Vesvese korkuya; korku damarı da riyaya (gösterişe), riya da nifaka (ikili oynamaya, yanardönerliğe) kapı açar.1
Şeytan vesveseyi önce kalbimize atar, “eyvah!” dedirtir. Kalb kabul etmezse, şetme (sövme, azarlama, küfre) döner. Böylece, zihnimizde pis hâtıralar, çirkin manzaralar oluşur. Hayâlin dokuduğu “pis, kerih, çirkin” hâtıralar, resimler tekrarlana tekrarlana yerleşir ve irâdemiz dahilinde olumsuzlaştırılarak evham/vesveseye inkılâp ettirilir. Zaafiyet ve cehâletle de pekiştirilir. Hayâlperestlik; hastalığa dönüştüğü zaman; o mikropları evhama/vesveseye de bulaştırır.
Vehim/obsesiyon/vesvese, meselâ: “Eyvah, ellerimi yıkıyor, yıkıyor, yıkıyorum, ama mikroplar çıkmamış galiba; evi temizledim; yine bir tarafta kirlilik var, abdest aldım dirseğim ıslanmış mı, belki de açık kaldı; şurayı temizledim mi, üzerime necaset bulaşmış mı...” gibi kuruntular ile yapılan işleri tekrarlayıp durmaktır.
Obsesiyon/vehim; rûhî tasallut; maddeyi önplâna çıkarma, hırs, tahakküm, nefsî arzuları tatmin, kin, nefret, gücenme, intikam, bencilce sevgi, egoizm, hodbinlik, hodendişlik (yalnız kendisi için kaygılanma), hodpesenlik (kendini beğenme, mağrurlanma) şeklinde de gelişebilir.
Dipnot: 1-Muhakemât, s. 78