"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kelimelerin arka yüzü

Ali HAKKOYMAZ
27 Kasım 2021, Cumartesi

ÇÖP:

Gözüme “çöp” değil... “dünya” düştü; uyandım! “Düş”tü uyandım!

***

CEHALET:

Sorar gibi yapar; yorar. Cevap versen dinlemez. Gördüğünü, duyduğunu, bildiğini, konuştuğunu zanneder. Evlense çocuklarının adları Fukara ve Kavga’dır.

***

ÇEKİRDEK:

Yapıp ettiklerimiz birer çekirdek misali, zaman toprağına ekiliyor. Her çekirdek farklı zamanlarda kırar kabuğunu. Er geç bir cevap gelir. Düşünürken, konuşurken, edip eylerken... arada dur, derin bir nefes al; hesabı kitabı gözden, gönülden, akıl süzgecinden bi’ geçir. Dünya; zamanı, mekânı, kendini çok unuttu, çok... Aklını kalbini kullananlara, kendini kullandırmayanlara, “aklını ağanın cebine koymayanlara” gönül dolusu selâmlar...

***

KENDİNE DÖN[MEK:]

Kendine konuş; seni herkes dinler. Kendine yaz; seni herkes okur. Kendine gel; seni herkes bulur. Kendini gör; körler de görür seni. Kendine zincir vurmadıktan sonra; sana kim zincir vursun. Kendine susa; kanacaksın. Kendine acık; doyacaksın. Şu kendini, kendin etmeden buraları terk etmesen iyi olur; yoksa gittiğin yerde kendinden nefret edeceksin; kendin bilirsin.

***

MASKE:

Küçükken korkunç maskeler takardık. Takar ve korkuturduk arkadaşlarımızı. Dişleri çıkmış maskeler... Gözleri patlamış maskeler... Kanlı, canavarlı maskeler... Şimdi “sevecen” maskeler var. Çocuk da değil bunlar. Kocaman kocaman adamlar... Bu kadar korkunç değildik biz. Masum yüzlerimizi örterdik. Bu kocaman adamlar, vahşi yüzlerini örtüyor. Biz rahat rahat çıkarırdık maskelerimizi; siz de çıkarabilir misiniz?

***

ÜSLÛP:

Dünyanın üslûbu kirlendi. Nezaketin ince tellerini gün gün kırıyoruz. Estetik; fantastik bir şeymiş gibi vitrinlere kaldırıldı. Bu kabalık hayra âlâmet değil. “Her şey incelikten; insanlık kabalıktan kopar!” sözünü şehirlerin girişine asmalıyız.

***

İTİRAF VAKTİ:

Haydi, nerdesiniz dünyanın edebiyatçıları, seçilmişleri ve saireleri? Dünya niye yangın yerine döndü. İtiraf edin anlamadığınızı; dünya da başının çaresine baksın! Biliyormuş rollerini terk edin!

***

ÇIKIŞ YOLU:

Böyle olmaz; dünya kendine bir çıkış yolu bulmalı!

***

SÖZ:

Sözler ikiye ayrılır:

Hayatı öldüren sözler...

Hayatı güldüren sözler...

***

KAPI:

“Kapı…” dendi mi, hep “ümit” koşup gelir. Kapı ümittir; ümit kapıdır. Çalmayı bilelim yeter ki… Çalmanın, vurmanın bir notası vardır. Kapılar açılmak içindir. İnsan mı? Çabuk açılan çabuk kapanan bir kapı mı? Şu var ki… çok kapısı olduğu “açık.” “O kelime”yi bulursan… ta uzaklardan çıkıp gelir. Kapı açana kapı açılır. Hazır; âcizliğimiz var ya… Sonsuz duâ kapısı… İhtiyacı bitmeyenin; duâ kapısından başka gideceği yer var mı!

***

ŞEHİR:

Beni soruyorsun;

İyiyim;

Gözlerim bir şehir yorgunu...

***

NOTA:

Medeni(!) dünya dünyadaki bu açlığı doyursun, kanı durdursun, gözyaşlarını dindirsin yani ateşle oynamasın! Yoksa elini eteğini dünyadan çeksin.

***

KENDİNİ DİNLEMEYENLERE:

Hayırlı, sırlı akşamlar...

Yorgun argın işten dönenler...

Olmadık şeylere üzülenler...

Haydi bir çay demleyin...

Çoluk çocuk oturun şöyle...

Kapatıp teveyi, gevezelikleri;

Kitaplara açılın, kelimeler biriktirin!

Ay, nöbetini tutuyor;

Yıldızlar iş başında...

Seni soruyor dünya;

Ne haldesin; bilsin âlem!

***

CAN SIKINTISI:

Canın sıkılıyorsa; bir hastaneye git, hastalarla konuş! Bir hapishaneye git; mahkûmlarla konuş! Mezaristana git; ölülerle konuş! Yani ki hayata bağlan-manın bir yolunu bul işte!

***

KİMSİNİZ:

Koluma yapışıyorlar!

Kim diye bakıyorum;

Hepsi tanıdık!

Hiçbiri tanıdık değil!

***

HUZUR HIRSIZLARI:

Bir bakın; dünyanın huzurunu kaçıranlar kim? Para kimin elindeyse... onlar...

Dünya çok gürültülü... Ve sadece sanki para kazanmak için gelmişiz! Bir de evin olacak bir de araban... Sonra? Bir de genelde bir diploman olmalı! Bunlar çoğaldı, çoğalıyor da... “insan” olma halleri hangi halde?

***

FARKLILIK:

Farklı düşünelim ki “insan” olduğumuz anlaşılsın.

***

DÜDÜK:

Dünya mı? Yoruma gerek var mı! Parası olan düdüğü çalıyor!

***

BAŞKA Bİ’ DÜNYA:

Başka bi’ dünyaya mı taşınsak! Burada bıraksak zalimleri; kanlarında boğulsalar!

***

HAYAT:

Bir yaprak hafifliği... 

***

ADIMIZ:

Vedâkârız...

***

ACI:

Acı mı? Haksızlık ayyuka çıkar; dostlar sus pus ya... İşte o zaman...

***

İSTİBDAT:

İstibdatın öteki adını soruyorsan... acziyet...

***

MEDENİYET YORGUNLARI:

Bizler, birer çok akıllı fakat kalpsiz “medeniyet”  yoğunu ve yorgunuyuz!

***

Bİ’ DAKKA:

Dünya dağ başı mı; isteyen istediği yeri tarumar ediyor; kim veriyor bunlara bu paraları, şimarıklığı?!

***

DUÂ:

Dünya dilenmeye değer mi! Sen fânisin, dünya fâni... Ve nasılsa geçiyor günler. Aç elini sonsuz... Sonsuz eli olana...

***

EDEBİYAT:

Edebiyatı duygu ve düşüncelerin rahatça ifadesi olarak tarif ediyorlar. Yani yerinde ve zamanında konuşma, yazma sanatı... Var mı öyle bir “yer-inde dünya?” 

***

HAKİKAT:

Mümkün değil: Hakikat susmaaaz! Yalan padişah olmaz!

***

KALEME HÜRMET:

Haksızlık karşısında nice “yazarçizerdüşünür”lerin “yazmazçizmezdüşünmez” olduğunu gördüm. Hattâ aaa bu da mı dediklerimin... Haksızlık karşısında susmak neydi?

***

ALIŞKANLIK:

Hırsızlık... Yalan... Yağma...

Bir başladı mı arkası gelir;

Alışmış kudurmuştan beterdir.

***

YUNUS EMRE’YE SELÂM:

İsraf... Gurur... Gürültü... Gevezelik... İftira... Kin... 

Paslı puslu zamanlar...

Sevgili Yunus, nerdesin!

***

ANNEMDEN:

Rahmetli annem derdi ki:

“Halının tozu, kötünün sözü bitmez!”

***

KONUŞMA SANATI:

Diksiyon, kelimenin dışını; hitabet, içini işlemek...

***

MESELÂ YA DA VASAT:

Meselâ bir gün televizyon seyretmesek... İşe gitmesek... Hiç konuşmasak; okusak yazsak! Çocuğumuza öğretmen olsak... Yapmasak da olur şeyleri bugün yapmasak... Fâni olduğumuzu hatırlatan aynalara baksak...

Dilimin altını meraktasınız!

Çok şeyi abartıyoruz da... ölümlü dünyada değil miyiz! Vedalara alışsak iyi olur; hırslarımız durulur biraz! İfrat tefrit yolculuğumuz vasata geçse...

Okunma Sayısı: 1003
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı