"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaşamak sözlüğü

Ali HAKKOYMAZ
26 Haziran 2021, Cumartesi

Dünya Renkleri:

Anladım; dünya değişmiyor!

Anladım; gürültülü bir dünya...

Anladım; acısı da tatlısı da geçici...

Anladım; geç anladım; misafir olduğumu!

Anladım; sarıldıkça; kalbimi kanatıyor.

Oyalama beni dünya; işim var!

Baktım... kendini terk etmiş dünya...

Baktım... savaşlar ha savaşlar...

Baktım... unutmuş insan, insanı!

Baktım... kalbim yaralı...

Baktım... kuşlar pencerede...

Baktım... merhamet dilenir.

Baktım... sokak kedileri can alan gözleriyle...

Baktım... mevsimlere bakan pek yok!

Baktım... kendini unutan pek çok...

Baktım... gafletim boyumu aşmış;

Baktım... kimseye diyecek sözüm pek yok.

Baktım... körpe ümitlerimi örseliyorlar.

Baktım... insanım ve bana ümit gerek...

Baktım... çekirdek; çiçek çiçek, meyve meyve gülüyor.

Baktım... evet, insanım; isyana, ümitsizliğe hacet yok.

Baktım... yâre çok, amma çare de çok...

Baktım... sus pus herkes; bir ölüm bekleyişi...

Baktım... adam gibi konuşmamız gerek...

İyice anladım; dünya pamuk şekeri...

İyice anladım; masal diyarı bura...

İyice anladım; kör kötürüm, kem küm bir rüya...

İyice anladım; oyalıyor, göz boyuyor.

İyice anladım; yoruyor; çok yoruyor.

İyice anladım; ben yandım; sen yanma çığlığı her yer.

*

Dönüş Vakti:

Dökülüyoruz; bir toplayan gerek bize. Çöküyoruz; zelzele olsa da olmasa da. Çekiyoruz; cehaletten hem de çok; bir şaşkınlıktan ötekine... içimize çekmeden hayatı... Sular içimizi soğutmuyor. Kuşlar hürriyete uçurmuyor bizi. İçimize dönme vakti... Her rüzgârda savrulduğumuz yeter! Dinme, dinleme, dinlenme vakti...

*

Edebiyat Cenneti:

Huzur dışında çok şeyimiz var. Huzur için bir “Edebiyat Cenneti” kurmak gibi bir düşünce doğdu; şu kısır döngülerden kurtulmak için... Edebiyat Cenneti’ne gelenleri: “Burada yalan konuşulmaz.” gibi... “Burada insanın gıybeti değil; kıymeti yapılır.” gibi gibi sözler karşılasın. Kafanıza, gönlünüze yattı mı?

*

Taze Bir Hikâye:

Her yeni gün, yeni bir düğün... Güneş yeni, gökyüzü yeni, deniz yeni... Taze selâmlar var evlerde, sokaklarda... Tebessümler sabah kadar taze... Bütün geç kalmışlıklarım geride kaldı; şimdi gözlerim taze bir hikâye...

*

Ömrün İkindisi:

Bir telâşeye benzer;

Ömrün ikindisi.

Kuşlar geri getirir mi;

Nerde gençliğin kendisi?!...

*

Misafir:

Unutuyoruz “misafir” olduğumuzu; oturamayacağımız evler yapıyoruz. Kalpler kırıyoruz bol bol. Dünyayı gürültüye boğuyoruz; dünyayı paylaşamıyoruz. Çocuklar gibiyiz, demiyorum! Büyükler gibi de değiliz! Anlaşılır gibi değil!

“İsimli” doğuyor; “isimsiz” ölüyoruz çok zaman.

*

Hayatı Okuyuş:

Hep beklediğimiz şeyler oluyor. Meselâ güneş her gün doğuyor. Nefeslerimiz bir su gibi... Adımlarımız yumuşacık... Bir rüya gibi geliyor mevsimler.

Kalbimize aşk yuva kuruyor. Kuşlar kuş gibi uçuyor. Gökyüzü, denizler; istediğimiz mavi... Her şey istediğimiz gibi... Kim yazıyor bu şiirleri ki... okudukça okuyası geliyor insanın...Ufku kim boyuyor böyle ki... dalıp gidiyor insan.

*

Dünyanın Adresi:

Gündüz (aydınlık) gözlerim kamaşıyor! Gece bir karanlık perde; bin sır... Yollar... yokuş, düz, çöl... uzayıp uzuyor... Dünya ne yana düşüyor?! Gürültü boğuyor adreslerin sesini.

*

Bugüne Dair

Bugün biraz yaşa! 

Meselâ gökyüzüne bak!

Otur bir gölgeye;

Kuşları dinle biraz!

Bugün biraz yaşa;

Kalbinin sesini duy!

Şehri unut bugün;

Telâşeleri rafa kaldır!

*

Yaşamak:

Yaşamak diye bir şey var:

Yaprakların salınışı meselâ...

Kuşların kendinden geçişi...

Akarsuların çılgın akışı dağlardan...

Denizlere anlattığı aşkı...

Aşk,.. kendinden geçmekse...

Yaşamak, boy atmıştır o yerde.

Yaşamak diye bir şey var;

Aynalara baksak görürüz;

Gözlerimizde... ve de âşikâr...

Yok, yok; seviyorum yaşamayı!

Nefes almanın lezzetini biliyorum!

Gülüyorum bir gülün gülüşüne...

Hattâ aldırmıyorum şehre!

*

Para:

Dünya karışık! Niye? Uzun da emeller peşindeyiz de... Ölümü unuttuk arada... Napolyon naraları her köşe başında: Para, para, para...

*

Geldiğimiz Adres

Silâhlar ölüm kusuyor.

Günahlar sere serpe...

Ahlar arşa çılkıyor.

*

Kusur Döngü:

Her şeyi alış verişe döken ve dökülen bir ç—ağın yaralılarıyız. Üretim tüketim dengesizliği... Evler, çöpler eşya mezarlığı... Taksitle alışveriş çılgınlığı; sonra kişinin düştüğü yılgınlığın kitaplardaki adı ne?!... Ve kalan ne?!...

Böyle kusur döngüler sürüp gidecek mi?!... Hani cehaleti yenecektik?!... Fukaralık bir kenara atılacaktı?!... Ne bileyim; dünya, böylesi “gündem sarhoşu” yapıyor insanı. Yaşadığımızı unutturmasınlar bu arada! Perde gerisinde/önünde bir şeyler oluyor bu arada!

*

Oyun Bitsin

Kısır döngülerden, silâhlardan, süngülerden bıkalım!

Aynı kanlı haberlerden...

Yaşamaya bakalım artık!

Buralar gözyaşı, buralar ölüm...

İnsan olduğumuzu hatırlayalım.

Son pişmanlığa gider gibiyiz!

Çocuk çocuk hayallerimiz vardı.

Ne zaman büyüdük böyle!

Cehenneme çevirdik dünyayı!

Artık çıkalım buralardan.

Bitsin bu oyun bitsin!

Okunma Sayısı: 1752
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Aysuna

    26.6.2021 13:23:56

    "Ahhhhhhhhh!Kimselerin vakti yok,durup ince şeyleri anlamaya."

  • Okur

    26.6.2021 10:54:47

    Çocuk çocuk hayallerimiz vardı. Bulutlara oturup ayaklarımızı aşağı sallamak…. Uçan kuşla aynı dili konuşmak.. “Biiiir ikiiii uç!..”dediğinde kuş, buluttan atlayıp gökyüzünde uçmak vardı… Gözümüze toz bile kaçmadan, rüzgarda saçımız dahi bozulmadan uçaaaaarr, uçardık… Kime ne yaptık..?

  • Halil İbrahim Karahan

    26.6.2021 04:00:51

    Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı