"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çakmak taşı

Ali Rıza AYDIN
06 Ağustos 2020, Perşembe
Bazen insan kendisini uyanık ve birçok şeyi de bildiğini zanneder.

Gel gör ki, bırak birçok şeyi bilmeyi, bilmediğini dahi bilmeyenler az değil şu dünyada. 

İstanbul’da yankesiciliğin çok yaygın olduğunu duyan, ancak, Sülün Osman gibi marka olmuşlardan bîhaber biri, bir vesile ile İstanbul’a geldiğinde bir kahvehaneye girer.  

Kendisine orta şekerli bir kahve ısmarladıktan sonra ayak ayak üstüne atarak oturur ve arkaya doğru kaykılarak elini yeleğinin sağ cebine birkaç defa vurur. Cebinin içindeki şeylerin çıkardığı şıkırtı seslerini kastederek, mağrurane:  

“Bir de, ‘İstanbul’da yankesiciden geçilmiyor’, derler. Cebimde sarı liralarla dolaşıyorum, hiç kimsenin bir şey yaptığı yok” der. 

Ortalıkta kısa bir sessizlik olur. Sonra, arka masaların birinden, bir ses yükselir: 

“Geç birader, geç…” der, külhanî bir edâ ile ve ilâve eder:  

“Biz, cebindekinin çakmak taşı olduğunu, İstanbul’a ayak bastığın andan beri biliyoruz!” 

Uyanığın havası foslar.  

Hikâyede adı geçen ve başlık olarak da kullandığımız “çakmak taşı”, harmanda ekinlerin sapı ve tanelerini ayırmak için kullanılan düvenlerin altına sıra sıra yerleştirilen sert kesici taşlardır. 

Velhasıl: Olur olmaz her şeye lâf yetiştirmenin, bilgiçlik taslamanın; uydurma, asılsız, boş söz söylemenin; yani, palavra atmanın hiç kimseye, hiçbir faydası olmaz. Çünkü palavranın mayasında yalan var. 

“Çok mal haramsız, çok söz yalansız olmaz” atasözünde ifadesini bulduğu gibi… 

İstanbul, aynı İstanbul, ama yankesiciler, dolandırıcılar; hırsızlar hıcıplar teknoloji ile tanıştılar. Dolayısıyla, ne çakmak taşı şıkırdatan uyanık, ne de posta atan kabadayı yok artık. 

Sanal ortam, her türlü dalavereye yetiyor da artıyor bile. Kontör şebekesi mi dersiniz; bankamatiklere düzenek kuranları mı dersiniz; bilgileri ele geçirip, banka hesaplarını boşaltanları mı dersiniz… 

Saymakla bitecek gibi değil. 

“Kork, Allah’tan korkmayandan” sözü, halk arasında, yeri geldikçe kullanılan ibretâmiz bir deyim. 

Öyle ya… Allah’tan hiç korkmayana, her yol mubah sayılır! 

Ve bu kimseler, ne fenalık yapmaz ki? 

Rabbim, böylelerini ıslah; bizleri de şerlerinden korusun. 

Okunma Sayısı: 1262
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı