"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ramazan’ın “huzur dersleri”

Ayşe Nur
15 Nisan 2022, Cuma
Şehr-i Ramazan... Ömrün teneffüs vakti. Keyfiyetini tam idrak edemediğimiz “bin aydan hayrlı” kadir gecesini içine alan 30 günlük bir zaman dilimi...

Ramazan; sırrı, mahiyeti net bilinemeyen farklı boyutların, öte alemlerin kapısı gibi adeta zamanın yavaşladığı, mülkün gerçek sahibi Rabbi Rahim’in bir hediyesi.

Kur’an’nın nuzulû, orucun farz kılınmasıyla Ramazan’ın hep ayrı bir ehemmiyeti olmuş, İslâm alemi bu ayı ruhuna uygun bir şevkle idrak etmeye çalışmış.

***

“Huzur dersleri” Ramazan ayının ilim meclisleriydi. Sadrazam İbrahim Paşa’nın gayretleriyle başlayan huzur-u hümayûn dersleri, III. Mustafa’nın saltanatında resmiyete konulmuş, yıkılışa kadar 169 yıllık bir Ramazan geleneği başlamıştır.

“Padişahın huzurunda yapılan dersler” olarak tanımlanan derslerde, Kadı Beyzâvî’nin tefsiri münazaralı tarzda mütalaa edilirdi. Mukarrir dersi anlatan; muhataplar da mukarririn etrafında oturup dersi müzakere eden ilim sahipleridir.

Şeyhulislâm, şehzadeler ve devlet erkânıyla beraber; perde arkasında valide, hanım sultanlar da dinleyici olarak katılım sağlardı. Vakta ki, Bediuzzaman Hazretlerinin “musibet” olarak tanımladığı Osmanlı Devleti’nin çöküşü vuku bulur, son huzur dersi de Hilafetin ilgasıyla hitama erer. “Musibet şerr-i mahz olmadığından felaketten dahi saadet çıkar...” (Sünûhat)

***

Osmanlı Devleti’nin son zamanları; 1910’larda Üstad’ın “İstikbalde bir ışık var, bir nur görüyorum” müjdesi, Risale-i Nurların 100 yıla yakın zamandır ehli imanın “huzur dersleri” olmasıyla mâkes bulur.

Öncekilerden farklıydı bu eserler, zira; “Şeriat kitapları birer şeffaf cam mahiyetinde olmak lâzım” ifadesiyle bu tefsirler Kur’an’a gölge olmuyor, cam şeffaflığında ayâtı gösteriyordu.

***

Şehr-i Ramazan... İktisat, Şukür, Ramazan Risaleleri ekseriyetle bu ayın huzur dersleridir. Cam gibi şeffaf Kur’anî manayı gösterir. Orucun farz kılındığı bildirilen Bakara Suresinde ayet şu kelamla biter; “Umulur ki korunursunuz.”

Ramazan Risalesi zihinleri, Kur’an’nın mehazındaki kudsiyete intikal ettirir; “Ve o orucun ekmeli ise, mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır.”

Nasıl korunabilirdi oruç vasıtasıyla insan? Dili yalandan gıybetten korumak; meselâ gözü nâmahreme bakmaktan korunmak diye tarif edilir.

Oruç; “Nefsin mevhum rububiyetini kırar.” Hayatımız hakkında hakiki tedbir, tasarrufa sahip miyiz? Yoksa mevhum bir sahiplenmeme mi bizdeki?

“Benim” dediğimiz hangi şey gerçekten bizim? İktisat Risalesi şükrü anlatır ve der; İktisat bir şükr-ü manevidir... Kur’ani nazarla düşündürür; 

“Yiyiniz içiniz israf etmeyin” ayetiyle; iktisat teorisindeki sınırlı kaynaklar-sınırsız ihtiyaçlar argümanının asılsızlığını ilân eder.

Bediuzzaman Hazretleri, israfın önlenmesiyle kaynakların tüm canlılara yeteceğini, ihtiyaçların ise zaruri ve gayri zaruri olarak tasnifiyle “sınırsız” olmadığını gösterir. Sınırsız olan ihtiyaçlar değil, arzular-heveslerdi.

Ramazan’ın bu asırdaki huzur dersleri; aziz Üstad’ın eserlerindedir.

Allah hisselerimizi ziyade eylesin.

Okunma Sayısı: 1856
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı