"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yakın tarihin muazzez şahsiyeti: Said Nursî

Ayşe Nur
23 Mart 2022, Çarşamba
“Tarihi kazananlar yazar” der Napoleon Bonaparte. Bir yönüyle resmî tarih söylemine de işaret eder. Amerikan tarihi soykırıma uğrayan Kızılderili yerlilerden okunsa ya da İspanyol kâşifleri bir de Azteklerden dinlenilseydi, kıta tarihi bugün daha farklı olmaz mıydı?

Resmî tarihleriyle yüzleşen Yeni Zelanda hükümeti, yerlilere yapılan zulüm ve İngiliz sömürgeciliğinin müfredata girmesi için verdikleri “teklif” ile gerçek tarihle tanışma yoluna girmişlerdi. (euronews-2021)

Tarih ideolojik hezeyanlarla değil, gerçek bilgi ve belgelerle yazılmalıydı. Ülkemiz yakın tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan Bediuzzaman Said Nursî Hazretleri de önyargı ve ideolojilerden uzak, objektif bir tutumla tanıtılmalıydı.

Kıdemli gazetecilerinden Fatih Altaylı, kendi programında tarihçi İlber Ortaylı’nın Bediuzzaman Hazretleri’nin 31 Mart vakasın’daki konumunu açıklamasıyla şaşkınlığını gizleyememişti:

“Said Nursi gerici isyana karşı çıkıyor öyle mi?..”

Gerçek tarihe hoşgeldiniz!

Bir İslâm âliminin meşrutiyet ve cumhuriyet yanlısı olması, hem nümayişle kıyamla değil; müsbet hareketle, kalemle mücadelesi şaşırtıcıydı ve bir ezber bozulmuştu.

Evet çok şey söylendi hakkında, Hakk’ı savunması dışında... Ne 2. Meşrutiyetin ilânında Selanik’te “Hürriyete hitap”ı, ne Osmanlı’nın son dönemi Şam-Emevi Camii’ndeki hutbesiyle İslâm âlemini bağlayıcı, uyarıcı sivil gayreti ve ne de Millî Mücadeleyi cihad, Kuvay-ı Milliye neferlerini mücahid ilânı, hem İngiliz işgaline karşı 1920’de yazdığı Hutuvat-ı Sitte (6 adım) bildirgesi tarih müfredatlarına girmedi.

1. Dünya Savaşı’nda talebeleriyle Ruslara karşı doğu cephesindeki mücadelesini yeni neslin ekserisi bilmez. İlk Meclise davet edilişi, Kasım 1922’de resmî törenle karşılanması, kürsüdeki hitabetinin içeriği de görmezden gelindi, bir avuç hakikat erlerinin izharı dışında.

Neler söylenmedi ki;

İrticacı dediler misal; ömrünün altmış senesini fen ve din ilimlerinin bir arada okutulacağı bir üniversite yaptırmak için gayretini görmeden!

Küçümsediler, hatta; sobayla konuşan adam istihzalarıyla...

Sıkıntılı bir esaret zamanında, geçerli bir sebep de yokken, sağlam demir bir sobanın patlamasını adeta ‘’Bu zindandan gideceksin, bana ihtiyaç kalmadı’’ diyerek yorumlamasını alaya aldılar, batıl totemlerinden medet uman zavallılar...

Edgar Allan Poe’nun “Duyguların aşırı güçlü oluşunu delilik zannediyorsunuz” sözü, Bediüzzaman’ı anlamayan mezkûr istihzayı hatırlatır.

Cumhuriyet düşmanı deyiverdiler; şer’i hürriyet ve fikir özgürlüğü için yazdığı ilmî makalelerini; hamallardan, aşiretlere kadar meşrutiyet için gayretle kamuoyu oluşturmasını da görmediler.

“Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” sözünü kavrayamadılar.

“Eserleri anlaşılmıyor” dediler, evet hem de anlı şanlı profesörler!

Bilmek, görmek istemeyene güneş ne yapsın? A’mâ ise gözler nurun aydınlığına... 

“Risale-i Nur’u anlamıyorlar. Yahut anlamak istemiyorlar. Beni, skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar” sözleri bu meyanda dikkat çeker.

Hem “Yazdırıldı, kalbime ihtar edildi...” ifadelerinin nesi anlaşılmazdı ki? Hakk yolundaki hizmetin neticesini sahiplenmeden fiili, hayrı Allah’a veren bir anlayışla, iyiliği kendinden bilmeyen terk-i enaniyeti görememek de ayrı bir nasipsizlikti...

Çok şey söylendi hakkında. Nice iftira ve hakaretlere maruz kaldı Bediüzzaman. O hep Taif’de taşlanan Nebî-i Zişan’ın sünnetiyle amel ederken, kahırla değil tahammül ve şefkatle mukabele etti.

Eserleri 50 dile çevrilen, hakkında doktora ve master tezleri yazılan yakın tarihimizin en müstesna, fedakâr aksiyon ve dava adamı olan Said Nursî Hazretleri’nin eserleriyle tanıtılması değil insana, toplum hayatına da müsbet katkısı ziyade olacaktır.

Galileo, dünyanın döndüğünü söylediği için engizisyonda idamla yargılanır. Eğer dünyanın dönmediği ve düz olduğunu söylerse affedileceği ilân edilince şöyle demişti: “Ben ne kadar dönmüyor desem de dünya dönüyor.”

Görmezden gelinse de, ham iftiralarla karalanmaya çalışılsa da Üstad “tarih” yazmıştır.

Bir Bediüzzaman geçti, şu ahirzamandan; Ruhuna rahmet olsun, Âlemlerin Rabbi razı olsun aziz Üstad’dan...

Okunma Sayısı: 1829
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı