"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tuzumuz da kokmuş

Cevat ÇAKIR
07 Haziran 2020, Pazar
“Beşerin bulaşık eli” ve “iktisadsızlığı” İlâhî dengeyi karada, denizde ve havada da bozmuştur.

Kur’ân-ı Kerîm’de “İnsanların elleriyle işlemiş oldukları yüzünden karada ve denizde fesad çıkar. Anlasınlar diye onlara tattırırız” 1 diye buyurulmaktadır. İşte insanlık bugün bu âyetin tezahürünü yaşıyor. 

Karayı kirlettik, dünyayı adeta çöp yığınına çevirdik. Havayı kirlettik, dünyanın bazı şehrinde nefes alınamayacak duruma gelindi, bazılarında hava kirliliğinden dolayı sokağa çıkılmaması uyarısı yapılıyor. Bazılarında ise maskeyle geziliyor. Bununla da kalınmadı hayatın kaynağı olan suları kirlettik. Böylece arzın su kısmını şenlendiren balıkları zehirleyerek ehl-i sevahilin yaşama alanlarını daralttık. Böylece sıra kirlettiğimiz denizden çıkarılan tuza geldi.

Çukurova Üniversitesi Su ürünleri Temel Bilimleri Bölümü’nden Dr. Sedat Gündoğdu tarafından Mart 2018’de Food Additives and Contaminants’da yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye’de satılan 16 farklı markanın sofra tuzu örnekleri incelenmiş. 

Örneklerin tamamında ise mikroplastik (5 mm’den küçük plasik parçacığı) bulunmuş. Rapor sonuçlarına göre, mikroplastik partikül sayısı deniz tuzunda 16-17/kg, göl tuzunda 8-102/kg, ve kaya tuzunda 16-84/kg.

Yeşil Gazete’den Ayşe Bereket’in haberine göre rapor, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı bir yetişkinin günlük tuz kullanım miktarı 5 gramı tavsiye etmesine rağmen, bu sayının Avrupa’da 8-11 gram ve dünya genelinde 10 gram, Türkiye’de ise 14,8 ile 18,01 arasında olduğu bilimsel kaynaklara dayandırılarak belirtilmiş. Bu verilere dayanarak, Türkiye’de bir yetişkin bir yıl içinde deniz tuzu tüketiyorsa 248,5-302,4 adet, göl tuzuyla 202,5-246,5 adet ve kaya tuzuyla 63,7-77,5 adet mikroplastik parçacığı yutmuş oluyor.

1907’de icad edilmesine rağmen plastik bugün gezegeni ele geçirmiş durumda. WWF Türkiye’nin 2018’de yayınladığı plastik kapanından çıkış raporuna göre, küresel plastik üretimi yılda 60 milyon ton ve küresel plastik atık miktarı yılda 27 milyon ton. Türkiye’de ise günde 144 ton plasik atığın denize karıştığı belirtiliyor. Ellen MacArthur Vakfı bu gidişle 2050 yılında denizlerde balıktan fazla plastik olacağı uyarısını yapmış. Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi CIEL ise on yıl içinde plastik üretiminde yüzde 40’lık bir artış öngörülüyormuş. Plastiğin çözülmesi yüzlerce, binlerce yıl sürüyor ve çözülme aşamasında ise mikro partiküllere bölünerek içtiğimiz su, tükettiğimiz gıdalarla bedenimize giriyor.

Yol iki görünüyor, ya insanlık kendini ve diğer varlıkları da korumak için medeniyetleri dahi yıkabilecek hasiyette olan israftan uzak durup vasat moduna gelecek, ya da dünyayı hem kendine hem de arkadaşları olan diğer varlıklar için yaşanmaz bir mekâna çevirecektir. Ümitvariz ki, insanlık birinci şıkkı tercih edecektir.

Dipnotlar:

1- Rum Sûresi, 41.

2- 28/10/ 2018 tarihli internet sitelerinden yararlanılmıştır.

Okunma Sayısı: 2190
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı