“İmralı karmaşası”nın perde arkası tartışılmaya devam ediyor.
Gerçek şu ki aylardır “Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nda dayanışma ve kardeşliği güçlendiren demokratik ve hukukî düzenlemeye dair hiçbir adım atılmazken, “çözüm”ün terörist başının onayına bağlanıp ziyaretine indirgenmesi “süreç”i akamete uğratıyor.
Zira Saray iktidarının halka karşı sorumluluk almaktan kaçınıp suskun kalarak ayak sürüme görüntüsünü vermesinin kamuoyundan ve partisinden yükselen tepkileri dindirip, “süreç”in akıbetsizliğiyle iç ve dış yüzünün ifşasına karşı “sorumluluktan sıyrılma” siyaseti her haliyle belli oluyor.
Bundandır ki en son Bahçeli’nin “Gerekirse üç arkadaşımı alır Öcalan’la görüşmeye ben giderim, bundan gocunmam!” restine Cumhurbaşkanı’nın düşük tonla “komisyona havale”yle “isteksiz olduğu” taktiğini güdüyor.
İKTİDARDAKİLERİN “İMRALI ISRARI” NEDEN?
Seçilmiş belediye başkanlarının aylardır tutuklandığı, iktidarı eleştirenlerin apar topar gözaltına alındığı, bir tweetten dolayı vatandaşların derdest edildiği; AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlâli” kararlarına karşı yıllardır siyasetçilerin, sırf siyasî görüşlerinden dolayı HDP eski Eşbaşkanı Demirtaş’ın dokuz yıldır cezaevinde tutulduğu hengâmda “süreç”in 40 bin insanın katlinden müebbete mahkûm “terörist başını ziyaret”e hasredilmesi “maksad”ı açığa çıkarıyor.
“Komisyon”un İmralı’yı ziyareti için ileri sürülen “gerekçeler”in başında “terör örgütü liderinin görüşlerinin alınması” geliyor. Oysa DEM heyeti ve avukatları sürekli temas halinde, “talepleri”ni kamuoyuna duyuruyor, komisyona bildiriyor. Başta MİT Başkanı, istihbarat yetkileri “önerileri”ni Cumhurbaşkanı’na, devletin ilgili birimlerine ve kapalı toplantılarda “komisyon”a aktarıyor.
Gerçekten, neden ille de “komisyon”un terörist başıyla görüşmesi dayatılıyor? Dünyada hiçbir parlamentonun terör örgütleriyle müzâkere masasına oturmadığı, İngiltere’nin İRA, İspanya’nın ETA örgütleri ile görüşmediği ortada iken, halkın kâhir ekseriyetinin infialine rağmen niçin “süreç”te bütün dünyanın “terör örgütü listesi”ne aldığı PKK’yla terörist başı muhatap alınıyor?
Sonra Yeni Yol Grubu’nun teklifiyle terörist başının zoom üzerinden “komisyon”a bağlanıp 51 üyenin sorularını cevaplandırması ve sorgulanması yerine, neden İmralı’ya gidecek birkaç milletvekiliyle görüşmesine hasrediliyor?
“Kandil’in ‘millet ittifakı’ adayını desteklediği” sahte videosunu seçim meydanlarında oynatan Erdoğan’la yıllarca kürsülerden ip atıp “Neden idam etmiyorsunuz?” diyen ve her fırsatta “millet ittifakı”nı terör örgütüyle işbirliği yaptığı iftirasını atan, “6’lı masa”nın altında PKK vardır” bühtanıyla “DEM’lemek” suçlamasında bulunan Bahçeli’nin terörist başının Meclis’e gelip konuşmasını istemesi ve “komisyonun İmralı’yı ziyareti”nde ısrarı neden?
MECLİS’İN TERÖRİST BAŞINA “MUHATAP” EDİLMESİ!
Belli ki her ne kadar bir “devlet projesi” olarak lanse edilse de, sivil toplumun, bölge halkının, kanaat önderlerinin, siyasî partilerin, topyekûn muhalefetin hatta DEM’in dışlandığı ve milletin olmadığı “süreç”te “komisyon” bir oyalama aracı haline getirilmiş; terörist başının “umut hakkı”yla serbest bırakılmasıyla “meşrulaştırılması,” “Kürtlerin lideri” ve “kurucu önder” yapılması amaçlanıyor.
“Meclis’in terörist başının ayağına gitmesi” havasının pompalanmasıyla Meclis’in uhdesinde olması gereken “süreç”te” terörist başıyla terör örgütü “taraf” haline getirilmek isteniyor. Bu “maksat”la terörist başı “aktörleştiriliyor!” Meclis’e muhatap kılınıyor.
Bu yüzden “süreç” toplumlaşamıyor, millete mal edilmiyor, halkın rızâsını alamıyor, peşinen akamete uğratılıyor.
En vahimi de baştan beri siyasî hesaplarda istismarla “süreç”in bölgenin emperyal işgal ve tefrika projelerinin bir paçası yapılmasıyla küresel fitnesinde bile bile istimali.