20 Kasım, neredeyse dünyanın tamamında “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanıyor.
Bu gün, BM Genel Kurulu’nun 1959 yılında ‘Çocuk Hakları Bildirgesi’ni kabul ettiği tarih olması ve aynı zamanda BM Genel Kurulu’nun 1989 yılında ‘Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiği tarih olması sebebiyle önemli bir tarih olarak kayıtlara geçmiş.
Peki, “Dünya Çocuk Hakları Günü” kutlanıyor da bu günün gereği yerine getiriliyor mu? Çocuklar ‘hak’larına kavuşabilmiş mi? Zarurî ihtiyaçlarını karşılayıp ‘çocukluk’larını yaşayabiliyorlar mı?
Bu husustaki haberler maalesef iç açıcı değil. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nin 5,5 yıllık CMK verilerini analiz ettiği rapor, suça sürüklenen çocukların en çok hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, kasten yaralama ve uyuşturucu suçlamalarıyla adli süreçlere girdiğini ortaya koymuş. Rapora göre çocukların adlî sistemle teması yüksek yoğunlukla devam ederken, en ağır yükü hırsızlık ve uyuşturucu suçları oluşturuyor. Raporun en dikkat çekici yönü, hırsızlık suçlamalarıyla CMK görevlendirmeleri, toplam müdafi görevlendirmesi 70 bin 629 çocuk, erkek çocuk oranı yüzde 84,3. Bu veriler, hırsızlık suçunun İstanbul’da suça sürüklenen çocukların ceza sistemiyle temas ettiği en yüksek hacimli kategori olduğunu gösteriyor. Sayıların yüksekliği; yoksulluk, okul terki, sokakta korunmasız yaşamak, sosyal hizmet eksiklikleri gibi meselelerle bağlantılı olarak değerlendirilmiş. (ankahaber.net, 20 Kasım 2025)
Dünyanın diğer ülkelerinde de durum çocuklar açısından iyi değil. Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 130’dan fazla düşük ve orta gelirli ülkeden elde edilen verilere göre dünyada 417 milyon çocuğun, sağlıkları, gelişimleri ve refahları için kritik öneme sahip en az iki hayatî alanda ciddi şekilde yoksunluk çektiklerini açıklamış.
UNICEF’in hazırladığı “Dünya Çocuklarının Durumu 2025: Çocuk Yoksulluğuna Son Vermek Ortak Zorunluluğumuz” başlıklı raporda, (çocuklar açısından) eğitim, sağlık, barınma, beslenme ve su olmak üzere değişik kategorilerde çocukların mahrumiyetleri ölçülerek çok boyutlu yoksulluğun kapsamı değerlendirilmiş. Söz konusu düşük ve orta gelirli ülkelerdeki her 5 çocuktan birinin, yani 417 milyon çocuğun ciddi şekilde mahrumiyet çektikleri aktarılmış.
Rapor hakkında açıklamada bulunan UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, “Yoksulluk içinde büyüyen ve iyi beslenme, uygun sanitasyon ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan mahrum kalan çocuklar, sağlıkları ve gelişimleri açısından yıkıcı sonuçlarla karşı karşıya kalıyor” demiş. (aa.com.tr, 20 Kasım 2025)
417 milyon çocuğun mahrumiyet ve fakirlik yaşadığı dünya ne ile övünebilir ki?