"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ahlâk, akıl ve bilgiye dayalı kahramanlıklar gizleniyor

06 Kasım 2019, Çarşamba 00:10
Risale-i Nur Enstitüsü’nde konuşan DESAM Başkanı Gürkan Avcı: Ders kitaplarımıza bir bakın. En -en -en büyük, güçlü, kahraman, savaşçı olduğumuzu terennüm edip sadece kuru bir gururla avunmamızı öğretirken, geçmişimizdeki derin ahlÂk, feraset ve büyük akıl, bilgi gizleniyor.

DİZİ - 3: Gürkan Avcı Semineri

Bizim eğitim sistemimizin sorunu, bilim ve teknolojiyi üzerine kuracak demokratik, insanî bir düşünsel temel yokluğundan kaynaklanıyor. Felsefeyi reddeden, dahası felsefesi olmayan bir eğitim sisteminin sorunudur bu. Çünkü çağdaş ve demokratik bir eğitim sistemi satın alınacak bir proje yahut ithal bir sistem değildir. Bir araç ya da bilgi yahut politik ideoloji de değildir, bir davranış ve anlayış düzeyini tanımlar. Arkasında insanı yücelten, insanı dünya içinde daha yüce bir konuma taşıyan evrensel bir anlayış ve algıdır. 

Batı demokratik ve bilimsel eğitim sistemi denen bir kavrama ulaşmış ve insicamını yakalamıştır. Bizde de düşünce hürriyeti, bilimsel ve nitelikli eğitim sistemi her şeyin temeli olmalıdır. 2023’ün, 2071’in eğer gerçekten istiyorsak garantisi sadece budur. Hamasetçi siyasetçilere de hatırlatmak isterim ki tarih geriye doğru yazılmıyor!

18 yıllık Ak Parti iktidarı Türkiye’yi büyüttü, ama geliştiremedi. Özellikle eğitim, bilim, kültür ve sanat alanında ürettiği pek bir şey yok. Osmanlının, Selçuklunun dahası İslâm medeniyetinin varisi olmakla övünen Ak Parti iktidarı bunları çağdaşlıkla yad edecek edebî, kültürel, mimarî, düşünsel ve sanatsal eserler üretemedi. Mimariden mutfağa kadar, roman, şiir ve besteden resim ve hüsnü hat’a kadar ele avuca gelir bir şey ortaya çıkaramadı, çıkaracak bir ortam kuramadı. 

Fikir ve düşünsel hayatı geliştiremedi. Uluslar arası arenada tanınmış, saygın bir romancı, bilim adamı, ressam hatta gazeteci bile çıkaramadı. Tersine bir beyin göçünü planlamak şöyle dursun, mevcut akışı dahi durduramadı.

Geçelim İslâm dünyasına. İslâm dünyası kan gölü. İslâm dinini, Müslümanların can çekişme sebebi olarak görenlerin sayısı dünyada artıyor. 57 İslâm ülkesi var, fakat ortak payda, dayanışma ve birliktelik yok. Dünya nüfusunun yüzde 23’ünü oluşturan Müslümanlar bilimde, sanatta, kültürde, teknolojide, hürriyette, kadın haklarında çok geride. İslâmî referansla işbaşına gelen hükümetler de başarılı olamadılar, çare üretemediler, fark oluşturamadılar. Bugün İslâm dünyasında nefret, kin, baskı, haram ve kan oluk oluk akıyor. Bu nasıl genetiği değiştirilmiş İslâmî anlayış ve öğreti ise Müslüman halklara değil kapitalist emperyalistlerin çıkarlarına hizmet ediyor. Karanlık yüzlü, yüzleri maskeli kişiler İslâm adına temiz yüzlü mağdur ve mazlûm Müslümanları aldatmaya devam ediyor.

Vasatlığın tahakkümü altındaki Türk eğitim sisteminden mülhem vatandaşlar sahte umutlar ve bireycilik pompalayan hibrit siyasetin peşinde ömür tüketiyor. Modernleşme ve teknoloji ahlâkî çürümeyi ve manevî yoksullaşmayı getiriyor.

Böylesi bir toplum ilkeli ve farkındalığı yüksek bir siyasî iradeye de heves etmiyor. Kasıtlı olarak eğitimsiz ve yoksul bırakılmış halkın ne kendisini savunacak bir siyaset için bilgisi ne de bu siyaseti oluşturacak millî ve yerli güçleri destekleyecek takat, inanç ve gücü kalmıyor. Din, kültür ve gelenek adına ne varsa hemen hepsi malî narsisizmin diktatörlüğü altında ezilip, dönüştürülüyor...

Küresel finans kapitalin hükümranlığındaki yenidünyada millî-ulus devletler eğitim sistemi üzerinden bozunuma ve parçalanmaya hedef. Toplumlara bireycil gelecek umutları, reaktif kadercilik, öte dünya vaatleri ve yüksek hamaset pazarlayarak meşrû ve haklı tepkilerin önü kesiliyor.

Türkçe, tarih, edebiyat, din ve ahlâk bilgisi, sosyal bilgiler… ders kitaplarımıza bir bakın. En -en -en büyük, güçlü, kahraman, savaşçı, cesur, çalışkan olduğumuzu terennüm edip sadece kuru bir gururla avunmamızı öğretiyor…

Ama yıllarca talim ettirilip ezberlettirilen bu kitapların çocuklarımızın zihin dünyasında nasıl bir yapılandırıcı karşılığı vardır? Bilinçaltımıza yapıştırılan bu kas ve kılıç gücüne, mukayeseli ‘En’lere dayalı repliklerden öte bir rolümüz yoktur; yani geçmişimizdeki derin ahlâk, feraset ve büyük akıl, bilgi yoktur.

Asıl kahramanlıklarımız gizlenir. Büyük devlet aklımızla, bilgi, çağcıllık ve engin özgüvenimizle bağ kurmamız engellenir. Bütün ders kitaplarımız okyanusta olduğumuzu söyler, fakat tuzaklayarak bizi akvaryuma hapseder. GDO’lu eğitim sistemimiz bize en fazla sığ sularda ve en fazla kendi halkına, ama asla başkalarına değil; tehdit olacak şekilde yüzmeyi öğretir. Büyük işler, fikirler ve başarılar ortaya koyacak, insanlığa esenlik verecek ruh ve akıldan yoksundur.

Bir ülkenin eğitim sisteminin başarısı ve kalitesi o ülkenin dünya çapında çıkardığı bilim adamı, inventör, sanatçı, girişimci, yazar, şair, teknokrat, sporcu, müzisyenlerin sayısı ve niteliği ile ve yine o ülkenin aldığı patent sayısı, yaptığı buluşlar ve gelen beyin göçüyle ölçülür. Değil dünya çapında bölgesel klasmanda dahi yetersiz ve hiç hak etmediğimiz bir noktadayız.

25 milyonu aşkın öğrenci ve bir milyonu geçkin öğretmen / akademisyen bileşeniyle mevcut eğitim sisteminin bütün sorunlarla ilişkili olan en problemli noktası; toplumu akılcıl ve bilimsel düşünselden uzaklaştırması, inorganik dinî anlayışlara hapsetmesi, eğitimi salt diploma olarak algılatması ve etik değerleri kazandıramayan uzun, sıkıcı ve gerçek hayattan kopuk bir süreçle muhatap kılmasıdır.

Bu itibarla yerli ve millî, demokrat, vatansever, cumhuriyetçi perspektifin güçlenmesiyle muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkmış bir Türkiye hedefi ete kemiğe bürünecek. Bu sebeple, Türkiye’nin geleceği, yenidünya düzenindeki pozisyonu, ufku, tasavvuru, talepleri ve izlediği siyaset de eğitim sistemimizle yakından ilgili. 

Bu anlamda bir seferberlik sürecinde olacağız. Politik, demokratik ve ekonomik olarak sınıf atlamak isteyen Türkiye’nin en güçlü talebi eğitim sistemi olacaktır. Bugün Türkiye’ye dudak bükenler Türkiye Demokratlarının temsil ettiği vizyonun küresel bir trende dönüştüğünü görmeye başlayacak ki başladı da. 

Bunun devamı da gelecek…

—son—

Okunma Sayısı: 3825
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı