"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu su Cennetten çıkmıştır

03 Mayıs 2018, Perşembe 00:08
DEMİREL ANLATIYOR: BİR SEVDADIR GAP - 12

“Ey bu bölgenin güzel toprakları, ülkemin bu güzel bölgesi; gelin, işte Fırat, buna iyi sarılın, buna iyi sarılın” diyoruz. Ne demek istiyoruz? Kana kana için; bu suları kana kana için. Bu su cennetten çıkmıştır, ab-ı hayattır, sadece su değildir, hayat suyudur; kana kana için.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Şanlıurfa Tüneli’nin Açılış Töreni’nde Yaptığı Konuşma -9 Kasım 1994-

“...Cenâb-ı Allah’a şükürler olsun, bizi bu güne ulaştırdı. Fırat Nehri’ni, Dicle Nehri’ni ülkemizin refah ve saadetine hizmet eder duruma sokmak için senelerce gayret sarf ettik. Bu gayretlerimiz peşpeşe hep başarıyla geldi.

12 Haziran 1966 tarihinde Keban Barajı’nın temelini attığımız günü hatırlıyorum. O günden bugüne Fırat Nehri Türkiye’nin ihtiyacı bulunan elektriğin üçte birini bugün veriyor. Fırat Nehri’nden aldığımız elektriğin 25 milyar kilovatsaat olduğunu ve bunun da bugünkü rayiçle 25 trilyon tuttuğunu söylersem ne demek istediğim anlaşılır.

MİLLETİN DÜĞÜNÜ

Fevkalâde mutluyuz, hepimiz mutluyuz. Bu bir açılış töreni değildir, bu bir düğündür, bu bir bayramdır, bir şenliktir, bir toydur. Türkiye pek çok kere, pek çok yerde açılış töreni yaptı; bu başka bir anlam taşıyan bir olaydır.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunun 71’nci yıl dönümünü yeni idrak ettik. Bu olay sadece Şanlıurfa’nın bu köşesinde kutlanmıyor; bu gün Türkiye’nin her evinde kutlanıyor, her beldesinde kutlanıyor, her kasabasında, her köyünde kutlanıyor. Çünkü, düğün, bayram, toy; bütün milletin düğünü, bütün milletin bayramı, bütün milletin şenliğidir.

EY BU BÖLGENİN GÜZEL İNSANLARI!

Sevgili vatandaşlarım, ülkenin bu bölgesinde büyük ıztıraplar vardı. Bu ıztırapların ortadan kaldırılması için namus borcumuz, şeref borcumuz vardı. Bu borç, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin borcu idi, benim ağzımdan söylenmişti. Bu namus ve şeref borcumuzun ortadan kaldırılmasına hep beraber şahit oluyoruz.

Ve diyoruz ki, bu güzel ovalar, bu altın ovalar, bu güzel topraklar ve bu topraklar üzerinde senelerce susuz yaşayan insanlar, susuz yaşayan kuşlar, susuz yaşayan her şey, her canlı... Şimdi Fırat sizin huzurunuza geliyor.

Ve diyoruz ki, “Ey benim güzel vatandaşlarım” ve diyoruz ki, “Ey bu bölgenin güzel toprakları, ülkemin bu güzel bölgesi; gelin, işte Fırat, buna iyi sarılın, buna iyi sarılın” diyoruz. Ne demek istiyoruz? Kana kana için; bu suları kana kana için. Bu su Cennetten çıkmıştır, ab-ı hayattır, sadece su değildir, hayat suyudur; kana kana için.

HAYAL ZANNETMEYİN

Benim kurumuş ekinim, kurumuş ekinim kadar kurumuş vatandaşım, dağım taşım, kuşum, gelin, işte bu ıztıraba, bu derde biraz sonra son vereceğiz.

Mesele bitmiyor, mesele buradan başlıyor ve daha çok işimiz var. Ama çok yaptık; gösterdik ki daha sonrasını da yapabiliriz. Bir 10 sene sonra buradan baktığımız zaman aşağıda bir deniz göreceğiz; bu yeşil denizi olacaktır. Bunun içinde nimet olacaktır, bereket olacaktır, inci gibi şehirler, inci gibi köyler, inci gibi kasabalar ve pırıl pırıl insanlar olacaktır. Evet, Türkiyemizin bu köşesi, bu güzel köşesi bir bahçe gibi işlenmiş olacaktır. 

Hayal kurduğumuzu zannetmeyin. Bütün hayallerimiz gerçekleşmiştir, Aslında, hayallerimizin sonunda o vardır. Yani, Türkiyemizin bu köşesini imar edilmiş, inşa edilmiş, refaha, mutluluğa kavuşmuş, İnsanları zenginlemiş ve ülkenin diğer köşesinde ne varsa hepsine sahip olmuş bir belde haline getireceğiz. Bu bir iddiadır; bu iddia Cumhuriyetin iddiasıdır, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin iddiasıdır.

GAP DEYİNCE...

GAP Projesi dediğimiz zaman, bunun içinde daha çok şeyler var. Diyarbakır ovalarında çok güzel projelerimiz var. Buradan Mardin’e kadar, Mardin’den Silopi’ye kadar projelerimiz var. Ama, görülmüştür ki yapabiliyoruz; bundan sonrasını da yapacağız demektir.

Gaziantep ovalarında, Barak ovalarında, Erbeyli ovalarında çok işimiz var. Birecik Barajı yapılıyor; altında Kargamış Barajı var yapılacak. Böylece Keban’dan hududa kadar 600 kilometre içinde 5 tane göllü bir Fırat manzumesi meydana geliyor.

Evet, hem Türkiye’nin yüzü değişiyor, şekli değişiyor, coğrafyası değişiyor, hem de insanların kaderi değişiyor.

İşte, bu iddia ile ortadayız. Bu iddia Türkiye Cumhuriyeti’nin iddiasıdır ve sonsuza kadar, ebediyete kadar birlik içinde, dirlik içinde, düzenlik içinde, kardeşlik içerisinde hep beraber bu iddiaya sahip olacağız.

DEMOKRAT BÜYÜK TÜRKİYE

Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın sayılı devletlerindendir. Bulunduğu bölgede, barışı temsil eder; bulunduğu bölgede istikrarı temsil eder. Demokrat büyük Türkiye’nin yapılmasına hep beraber, hep beraber, ama katılmaya devam edeceğiz. Yapabileceğimizden emin olduğumuzu, yaptığımıza bakarak göreceğiz.

Bu eserleri meydana getirenleri tebrik ediyorum. Bu eserlerin meydana gelmesi esnasında vefat etmiş bulunan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Tepeden tırnağa, kimin bu esere hizmeti geçmişse, işçisinden devlet büyüğüne kadar kimin emeği geçmişse hepsine su gibi aziz olun diyorum, hepsine tuttuğunuz altın olsun diyorum.

EFSANENİN SON SAYFASI

Sevgili vatandaşlarım; imar etmeye, inşa etmeye, yapmaya, sizleri daha mutlu kılmak için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz. Cenâb-ı Allah tuttuğumuz yolda bizi başarıya ulaştıracaktır. Çünkü, tuttuğumuz yol doğrudur, çünkü tuttuğumuz yol sizin menfaatınızadır, çünkü tuttuğumuz yol büyük Türkiye’yi yapma istikametinedir.

Bu düşüncelerle, bu güzel eserin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Ve burada bir büyük efsanenin son sayfasını yazıyoruz. Bu efsane Fırat-Harran efsanesidir. Senelerce Harran Fırat’ı beklemiştir; senelerce Fırat Harran’a kavuşamadığı için ıztırap içerisinde çöllere akıp gitmiştir.

Evet, şimdi efsanenin son sayfası, Ferhat’la Şirin’de olduğu gibi, Leyla ile Mecnun’da olduğu gibi, efsanenin son sayfasında Fırat Harran’la kucaklaşıyor.

Hayırlı uğurlu olsun, bereketli olsun, nimetli olsun.” 

Etiketler: gap
Okunma Sayısı: 4140
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı