"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Doğru kilo verme süreci nasıl olmalı?

Duygu Penekli
10 Nisan 2022, Pazar
Obezite günümüz insanının en ciddi sağlık sorunlarından olup dünya sağlık örgütü tarafından hastalık olarak kabul edilmektedir. Kısaca obezite artık bir kilo problemi değil hastalıktır.

Ülkemizde obezite sorunu gün geçtikçe ciddi boyutlarda kendini göstermektedir. Türkiye’de obezite oranı kadınlarda yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 25 seviyelerindedir. Türkiye obezite görülme sıklığında Avrupa’da 1., dünyada ise 4. sıradadır. 

Obezite aynı zamanda kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, inme, safra kesesi hastalıkları, kanserler, osteoartritler için bir risk faktörüdür. O yüzden obezite en az kanser hastalıkları kadar büyük bir sağlık problemi oluşturmaktadır. 

Obezite probleminin çözümünde beslenme tedavilerinin yaklaşımı gün geçtikçe çeşitlilik kazanmaktadır. Yapılan çalışmalarda aralıklı oruç, ketojenik diyet, glutensiz beslenme gibi birçok farklı beslenme biçimleri ortaya konmuştur. 

Her beslenme biçimi bilinçsizce ve yanlış uygulamalar ile kişi sağlığını tehlikeye sokmaktadır. O nedenle biz diyetisyenler kişiye özgü beslenme programlarında kişinin sosyo-ekonomik, bedensel ve psikolojik etmenlerini dikkate alarak özel programlarla daha etkili sonuçlar almayı amaçlamaktayız. 

Kilo verme süreci kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte, hastalık durumu da bu süreci etkilemektedir. Örneğin şeker hastalığı olan biri ile tiroid hastalığı olan bir kişinin beslenme rejimi birbirinden tamamen farklıdır.

Kilo verme dediğimiz kavram basitçe kişinin vücudundaki depoların azalmasıdır. Karbonhidrat depolarımız yaklaşık 24 saat içerisinde enerji olarak harcanmaktadır. Bu yüzden kilo kayıpları yağ depolarından, protein (kas) depolarından ve su depolarından olmaktadır. 

Sağlıklı bir kilo kaybında totalde verilen kilonun yüzde 60-70’ten fazlasını yağ kaybı oluşturmalı ve kas kaybı ise yüzde 10 ve daha az olması sağlanmalıdır. Çünkü kas kayıpları vücuda ekstra metabolik yük oluşturduğundan ve hayati faaliyetler için gerekli olduğundan vücudumuz kas kayıplarını yerine koymak için çabalamaktadır. Yani kısa sürede verilen hızlı kiloların geri alınması bu kas kaybının vücut tarafından cevabıdır.

Kilo verme ve alma sürecinin hızlı ve ani olması vücudumuzun metabolik dengesini bozmaktadır. Bu da organlarımıza ekstra yük ve muhtemel hastalıklara davetiyedir. 

Her bireyin günlük alması gereken kalori miktarı farklıdır. Çok düşük kalorili diyetler kişinin aç kalmasını sağlamakla birlikte verilen kiloların yağ dokudan ziyade kas ve sıvı kaybından olmasına sebeptir. 

O yüzden özellikle obezitenin beslenme tedavisinde kişiye kaliteli kilo verdirmenin yanında ileriki hayatı için beslenme eğitiminin verilmesi çok önemlidir. Kilo alma ve verme sürekli bir kısır döngüye girmemelidir. İleride belki de obezite ile savaş dispanserlerine ihtiyacımız olacaktır. 

Okunma Sayısı: 1747
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı