Aşırı kalorili besin tüketimi yanında fazla yenilen et ve türevleri kabızlık gastirit reflü şikayetlerini arttırabilmektedir. Ancak her ne kadar uyarılar yapılsa da bayramda aşırıya kaçınılabiliyor. Bayramda eğer besinler aşırı tüketildiyse vücutta ödem ve kilo artışı görülecektir. Şimdi yapılacaklara geçelim…

Adım adım ilerlemek gerekirse:

Birinci kural: Kabızlık sorunu yaşanıyorsa bunun devamında kilo artışları baş gösterir. Bayram boyunca fazlaca yenilen et, baklava, börek, pilav ve diğer yiyecekler kabızlığı arttırır. Bu nedenle bayramdan sonraki ilk hafta akşam yemeklerinde sebze ağırlıklı beslenilmelidir. Hatta ve hatta yanında mevsim yeşilliklerinden oluşan salata mutlaka eşlik etmelidir. Yoğurt, ayran ve kefir tüketmek protein tüketimini arttırarak kabızlığın daha da artmasına neden olabilmektedir. O nedenle önceliğimiz protein tüketimine ara vermek olmalıdır.

İkinci kural: Su tüketiminin azlığı ve fazla karbonhidrat tüketiminden dolayı vücutta su tutulum kapasitesinin artması ile ödem artışı gerçekleşmektedir. Ödemi ise vücuttan uzaklaştırmak için alınan günlük su miktarı arttırılmalıdır. Tüketilmesi gereken su miktarı ise dsö’ne göre Kg X 35 ml + 1 litre (1 litreden kasıt yaz mevsiminden dolayı aşırı terleme ve su kaybından dolayı vücudun daha fazla suya ihtiyaç duymasından dolayı.)

Üçüncü kural: Fiziksel hareketin azlığı kabızlık oluşumunu artıran bir diğer sebeptir. Özellikle alt abdominal kas gruplarının çalıştırılması barsak peristaltik hareketlerine yardımcı olabilmektedir. Günlük ortalama 45 dakika orta tempolu yürüyüş ya da fiziksel sorun teşkil etmeyecek şekilde 10 dakika kardiyo hareketleri yapılabilir.

Kilo almak ya da vermek konusundan çok metabolizmamızın tehlikede olduğunu unutmayalım. Metabolizmanın sıkıntıları ise sağlığımızı kaybetmeye kadar giden yolun başlangıcı olacaktır. Alınan her bir kilo metabolizmaya ekstra yük bindireceğinden özellikle masif kilo alımlarında kardiyovasküler, endokrin, böbrek ve hatta kanser gibi birçok hastalığa davetiye çıkaracağını unutmamalıyız. Bu nedenle vücudumuza kulak vermeli ve bizden ne istediğini iyi bilmeliyiz.

Sağlıklı huzurlu bir yaşam aşırıya kaçmamak koşulu ile mümkündür.