Gaziantep’de seminer veren araştırmacı yazar Latif Salihoğlu, “Hadiseler, biz insanlara çarpıcı mesajlar veriyor. Mesajı doğru almak ve gereğini yerine getirmek durumundayız” dedi.
Gazetemiz yazarlarından Latif Salihoğlu, Gaziantep ve Birecik’te hem imanî ve tefekkürî, hem de sosyal ve içtimaî konularda iki ayrı seminer verdi.
Çağımızın bir Kur’ân tefsiri olan Risâle-i Nur’daki ölçü ve prensiplerden hareketle günümüzün çeşitli meseleleri hakkında seminer veren Latif Salihoğlu, özetle ve maddeler halinde şu mesajları dikkat nazarlarına sunmaya çalıştı: “Âhirzamanda, İslâmiyetin yeniden dünyaya hâkim ve hükümrân olacağına dair rivayetler var. Bunu, Cenâb-ı Hak vâadetmiş, Resul-i Zişân da haber vermiştir. O vâad-i İlâhî yerine gelecek, iman nurunu parlatacak, Kur’ân’ın hükmünü ibraz edecektir. Madem ki, imanın ve İslâmın nuru parlayacak, o halde buna mani olan perdeler yırtılacak, yahut engel teşkil eden sebepler ortadan kalkacak demektir. İşte, şimdi bunun dehşet verici alâmetlerini görmekteyiz: Fırtına, kasırga, zelzele, yangınlar, dünyayı tehdit eden bulaşıcı hastalıklar, vesaire…”
Bütün kuvvetimizle inandığımızı yaşamaya odaklanmalıyız
Salihoğlu musîbetlerin insanlara çarpıcı mesajlar verdiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Evet, dalâlete sapan ve azgınlaşan insanların akıllarını başlarına getirecek hadiseler birer birer zuhur edip insanlık âleminde hızla yayılıyor. Hiç şüphe yok ki, bunlar biz insanlara çarpıcı mesajlar veriyor. Mesajı doğru almak ve gereğini yerine getirmek durumundayız. Aksi halde, durum daha da beter olmaya meyyal görünüyor. Olup bitenlerden, şüphesiz iman sahipleri de dersini almalı. Misâl: Her türlü günah ve haramdan, gıybet ve dedikodudan, fısk ve sefahetten uzak durmalı. Bütün kuvvetiyle inandığını yaşamaya odaklanmalı. Aksi halde, arzî ve semavî tokatlardan kurtulamayıp o da nasibine düşeni alacak.” Bediüzzaman Hazretleri’nin ve talebelerinin hizmet hayatından çarpıcı ve orijinal hatıraları da nakleden Latif Salihoğlu, konuşmasını şu meâldeki duâlarla tamamladı: “Cenâb-ı Hak, cümlemizi bu zamanın maddî mânevî her türlü fitnesinden, fesadından, belâ ve musîbetlerinden muhafaza eylesin. Tâ âhir ömre kadar bizi istikamet üzere bulundursun ve istihdam eylesin.”
Gaziantep –Yeni Asya