Kayseri Yeni Asya gazetesi okuyucuları, ziyaret dönemi bitmeden 20 kişilik bir ekip olarak Barla’yı ziyaret etti.
Eylül’de bir başka güzel olan Barla’da tefekkür ve muhabbetin tadına varıldı. Cumayı cumartesiye bağlayan gece başlayan bu yolculuk Pazartesi’nin ilk ışıkları ile hitama erdi. Bu kısa süre zarfı, bir beldeyi keşfetmek için pek yeterli olmasa da uhuvvetin vesilesiyle zaman bereketlendi. Yediden yetmişe bir yaş aralığına sahip olan grup ilk gün Yeni Asya Tesislerindeki kahvaltı ile başlayarak önce Cennet Bahçesi ardından Yokuş başı mevkii ve daha sonra eski Barla ve kilise olarak rotasını çizen kafile ilk gününde Barla’yı sokak sokak gezdi. Akşamında ise gün batımını izlemek için soluğu Çam Dağı’nın zirvesinde aldı. İkinci gün tesise kahvaltı ile veda eden ekip, merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in kabri ve müzesini bulunduran İslamköy’ü ziyaret ederek öğle namazını eda etti. Hemen ardından ‘‘Yıllarca Risale-i Nur’un neşrine bin kalemle vesile olan’’ Savköy’e direksiyonu çeviren grup, saff-ı evvel talebelerden Hacı Hafız Mehmed Avşar’ın mezarını ziyaret etti. Kafilenin son durağı olan Üstad’ın Isparta’daki evine doğru yola çıkan ekip, Üstad’dan kalan eşyalara bakarak III. Said’in zor zamanlarını derhatır etti. Bu keyifli gezi, uzun yolculuk süresi zarfında araba içi diyaloglar ve ilahilerle Kayseri’ye kadar devam etti.
Ziyarete katılanların gezi yorumları:
Yusuf Serdaroğlu: Barla gezisi son derece istifadeli oldu. Uzun zaman önce yaptığımız ziyaretten bu güne, fiziki imkânlar olarak pek çok müsbet gelişmeler, iyileştirmeler olmuş; kolaylık sağlanmış. Bu hususta emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Allah, onlardan ebeden razı olsun. Bu ziyaret, büyük ölçüde istifadeye ve şevke medar oldu. Her hal ve şart altında böyle seyahatlerin yapılmasını önemli buluyorum.
İbrahim Yasir Teğiş: Bende, Barla deyince akan sular durur. Aslında başka bir program yapma niyetinde iken Isparta gezisi programlandığını duyunca kendi programımı iptal edip hemen yerimi ayırttım. Bu programının benim için farklı bir yeri oldu çünkü Kayseri Yeni Asya okuyucuları ile il dışına gittiğim ilk programdı. Çam Dağı’nda tefekkür etmek ve Üstad’ın evinde namaz kılmanın tadını zaten anlatmama gerek yok. Yaşayanlar bunların verdiği zevki fazlasıyla bilir. Böyle programların devamının gelmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Ayrıca dinlenme tesisinde yaptırdığımız “Isparta’dan Kayseri’ye sefer yapmakta olan Yeni Asya Turizm’in sayın yolcuları aracınız kalkmak üzeredir. Lütfen yerlerinizi alınız” anonsu da molamıza renk kattı.
Emre Tuncel: Kayserili abilerden gelen davetle, ikametimiz Nevşehir olsa dahi, gece vakti apar topar ekiplerine dahil olduk. İyi ki de dahil olmuşuz bu nurlu seyahate. Ailecek istifade ettiğimiz bir teneffüs molası oldu. Defalarca gelmiş olsak da Barla ziyaretlerinin yeri bir ayrı oluyor. Ayrıca; bizimle birlikte gelen şoförün bir sabah namazı, vaktin daralmasıyla bir köy camisinde, soğuk ve nezih olmayan şartlara rağmen bayan ve ufaklıkların dahi abdest alıp namazı kılmasından etkilenip namaza başlamış olması da gezinin mahiyetini belli eden hususlardan.
Emine Beyhan: Barla benim için bir belde olmaktan ziyade, tefekkürü zirvelerde yaşadığım bir mekan hatta bir memleket oldu. Öteden beri özlemini çektiğim huzura kavuştuğum yer oldu. Hayatıma bakış açımı yeniden gözden geçirmeme vesile olan müthiş bir geziydi.
Amine Alparslan: Rabb’imiz hepimizden razı olsun. Dualarınızla kazasız belasız, adeta Cennet-mekan yerleri gezdik, gördük ve yaşadık Elhamdülillah. Rabb’im ihlas ve feyzimizi daim eylesin ve herkese de oraları tekrar tekrar görmek ve yaşamak nasip etsin inşallah.
Filiz Serin: Manevi havası ile cezb eden, huzurun yaşandığı belde. Adım adım Nur’ların yazıldığı yerleri gezmek, o anları yaşamak, davanın ne olduğunu tekrar yine ve yeniden hatırlatan doyulamayan lezzet diyarı, Barla! Geldim, gidiyorum ama yine geleceğim inşaallah...
Kamile Güntay: Barla’ya bilmem kaçıncı gidişimdi. Ama her seferinde olduğu gibi bu defa da maneviyatını buram buram hissettim. Üstadın evi, çam dağı, cennet bahçesi hepsi görmekten asla bıkmadığım yerler. Aziz Üstad’ım davan bize emanet. İnşallah bu bayrak hiç inmeyecek. Said’ler Ömer’ler ve daha niceler, izinde Üstad’ım!