"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaset dahisi: Amr bin Âs (ra)

09 Ekim 2011, Pazar
Arapların siyaset dahisi Amr bin Âs (ra)... Müslüman olmadan önceki zamanlarda bir gün çok tedirgin ve huzursuzdur Amr. Çünkü Müslümanlar gün geçtikçe çoğalmaktadır.

 Hz. Muhammed’i (asm) durdurma pahasına Necaşi’ye iltica etmeyi düşünecek ve bu düşüncesini müşriklerle paylaşacaktı. Necaşi’nin yanına vardıklarında Resûlün (asm) elçisi Amr bin Ümeyye’yi gören Amr bin Âs (ra) plan kuracak ve Necaşi’ye; “Ey Melik! Senin huzurundan bir adamın çıktığını gördüm. O bize düşman olan bir adamın elçisidir. Onu bize ver de öldürelim. Çünkü o, bizim eşrafımızdan bir çoğunu öldürdü” diyecekti.
Bu sözler Necaşi’yi öyle kızdıracaktı ki belki de bu olay güzel bir hayrın başlangıcı olacaktı. Evet Necaşi çok kızar ve Amr bin Âs’a (ra) şunları söyler: “Musa’ya gelen Namus-u Ekber’in (Cebrail’in) kendisine geldiği bir zatın elçisini, öldürmek üzere sana vermemi istiyorsun, öyle mi? Yazıklar olsun sana ey Amr! Haydi sözümü tut da ona (asm) tâbi ol. Allah’a yemin ederim ki, o (asm) gerçekten doğruluk üzeredir. O (asm), Musa bin İmrân’ın (as) Firavun ve ordusuna galip geldiği gibi, kendisine karşı çıkanlara mutlaka galip gelecektir.”
Necaşi'nin bu sözleri Amr’ın kalbini yumuşattı. Bir an durdu ve İslâm’ın hak din olduğunu düşündü ve inandı. Necaşi'den biatını kabul etmesini istedi ve Müslüman oldu. Fakat dışarıdaki arkadaşlarından bunu gizledi. Hemen Resûlullah’a (asm) kavuşmak için yola çıktı. Güzel bir yolculuk olacaktı Amr için. Çünkü yolda ona harp dahisi Halid bin Velid ve Osman Talha eşlik edecekti. Bu iki güzel sahabeyle yolda karşılaştılar. Mescid-i Nebevî'ye geldiler. Bu esnada nurumuz, can efendimiz Resûlullah (asm) onların geldiğini haber almış, ashabıyla birlikte onları bekliyordu. Ne heyecanlı bir manzaraydı o. Bir zamanlar, “Bütün Kureyş Müslüman olsa, ben yine Müslüman olacağımı sanmam” diyen, İslâm ordularına karşı en şiddetli mücadeleyi yapan ve Resul-i Ekrem’in (asm) vücudunu ortadan kaldırmak için fırsat arayan Amr bin Âs (ra) Resul-i Ekrem’e (asm) biat etmek üzere gelmekteydi. Müslümanlarda sevinç hâkimdi. Amr bin Âs (ra) ise hem seviniyor, hem de eski günah ve hatalarını düşünüp korkuyla Resulullah’a (asm) yaklaşıyordu. Önce Halid bin Velid (ra) ve Osman Talha (ra) biat ettiler. Amr bin As (ra) kendisini Resûlullah’ın (asm) dizleri dibinde buldu. Mahçup Amr, Resulullah’ın yüzüne bakamıyordu. Gözyaşları içinde sevgiliye biat etti. Şimdiye kadar yaptığı düşmanlıktan ve eziyetlerden dolayı mahçuptu. İç âleminde bunları affettirmenin hesabı vardı.
Hz. Amr (ra) bir çok görevde yer aldı. Allah yolunun kahraman bir mücahidi oldu. Ömrü at sırtında, harp meydanlarında geçti.
Mısır’ın idarecisi olduğunda bir grup Mısırlı gelip; “Ey kumandan. Bizim Nil Nehri için yapa geldiğimiz bir âdet var. Onu yapmazsak nehir taşmaz, kuraklık olur.” dediler ve âdeti anlattılar; “Biz Haziran ayının 12. günü bekâr bir kızı anne ve babasını razı ettikten sonra alır, süsleriz. Sonra da onu Nil Nehri'ne atarız.”
Bunları duyan Amr’ın (ra) tüyleri diken diken oldu.
“İslâmiyette böyle bir şey yoktur. Bu tarz batıl âdetlerin hepsini ortadan kaldırmıştır” dedi. Onların böyle bir şey yapmasına izin vermedi. Halk haziran ayını korkuyla bekledi. Nehir taşmayınca Hz. Ömer’e (ra) Hz. Amr mektup yazıp durumu izah etti. Hz. Ömer (ra) de ona bir mektup gönderip ilişikteki mektubu nehre atmasını söyledi. Nehre mektup atıldı ve Allah’ın kerâmetiyle nehir taştı ve kız evlâtlar kurban edilmekten kurtuldu.
Uzun bir ömür süren Amr bin As (ra), hicretin 51. yılında hastalandı ve vefat etti.
 “Öldüğüm zaman, hiçbir kadın arkamdan ağıt yakmasın! Buhur da yakılmasın. Beni defnettiğiniz zaman üzerime toprak serpiniz. Sonra da bir deve kesip etini dağıtıncaya kadar, kabrimin çevresinde bulunun ki, yerime alışayım ve Rabbimin elçileri olan sual meleklerine vereceğim cevabı düşüneyim.”
“Ahiret için hazırladığım en değerli şey, ‘Lâ ilâhe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammedü’r-Resulullah’tır...”

Faydalanılan kaynak:
                      Sahabeler Ansiklopedisi.

ARZU KONAN
Okunma Sayısı: 4745
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı