"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kim olmasın?

Esra Nur ALBAYRAK
05 Mart 2023, Pazar
Günlerdir altılı masanın adayı kim olsun diye konuşuluyor. Fakat ben kim olduğundan ziyade kim olmaması gerektiğiyle ve nasıl bir insan olması gerektiğiyle ilgileniyorum…

Mesela azarlayan, kaba saba, devlet adamı olma vasfına yakışmayacak üstten bakan üsluplardan çok bunaldık artık. Böyle bir üslupla konuşan bir aday olmasın. Yalnızca halka karşı değil rakiplerine karşı da üslubunu bozmasın. Millete ayar vermek için değil millete hizmet etmek için o makamı işgal ettiğini unutan bir insan olmasın.

Mesela ben haksızlığa uğradığımda ‘’Hakkımı arasam ne olacak, kimi kime şikâyet edeceğim?’’ demek zorunda kalmayayım. Bunu dedirtmeyecek, adalete güvenebileceğimizi hissettirecek bir aday olsun. Her alanda hissettirsin adaleti. Örneğin bir kuruma başvuru yaptığımızda kabul edilirsek en hak eden insan olduğumuz, kabul edilmezsek de yeterince yetkin bir insan olmadığımızı düşünelim. İlk aklımıza gelen ‘’Kim bilir arkasında kim vardı da o yüzden kabul edildi’’ olmasın. Devletimizin hukuk ve adaletinden emin olalım.

Mesela iktidara geldikten sonra insanlar “o giderse biz mahvoluruz” demesin. Öyle bir işlesin ki devlet mekanizması kişilere değil, adalete, hukuka ve liyakate bağlı olsun. Gelen, kendini bulunmaz ‘Hint kumaşı’, giden de ‘ben gidersem ülke mahvolur’ zannetmesin. Yani gelişmeyi kendi varlık şartına bağlayan bir lider olmasın.

Mesela varlığını, farklı görüşten insanların farklılıklarının körüklenmesi şartına bağlamasın. Milleti birbirine düşürme pahasına varlığını devam ettirmeye çalışmasın. İktidarı çok seviyorsa adil bir yönetim sağlasın. Seçilmemekten değil, yalandan, haksızlıktan, adaletsiz olmaktan, hukukun üstünlüğünü unutmaktan, yargıya etki etmekten, hatasını kabul etmeme ve hesap verememe hastalığına yakalanmaktan korksun!

Mesela ‘itibardan tasarruf olmaz’ diye yanlış bir kaide uydurup onu savunmasın. Ayrıca gelinen noktada çarçur edecek paramızın da olmadığı aşikâr. ‘’Çok sarayımız var ziyan mı olsun?’’ derseniz, ekonomiye kazandırın, gelir getirsin devlete. Halka tasarrufu öğretirken önce kendi örnek olsun ki sözü tesir etsin öyle değil mi?

Mesela ısrarla ‘Adetullah’a aykırı iş yapıp, sonra da ‘’kader’’ deyip işin içinden çıkmaya meyilli bir yapıda olmasın. İslami terimleri kullanıp halkın kalbini fethetme gibi bir planda ise ki -o yola hiç girmese daha iyi- ama hadi girdi diyelim, bari terimleri düzgün kullansın da İslam’a zarar vermesin.

Son olarak bu milletin bir olma şartını aynı düşünme şartına bağlamasın. Vatanımız, devletimiz bir. Yetmez mi? İllaki bir birlik şartı olacaksa bu şart saygı ve hoşgörü, insanlık ve vicdan olsun.

Okunma Sayısı: 1699
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin Çetinsoy

    5.3.2023 09:41:09

    Tebrik ederim. Çok güzel bir bakış açısı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı