"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Afganistan’a kurulan tuzak

Faruk ÇAKIR
27 Eylül 2019, Cuma
Şaka gibi gelecek, ama İslâm memleketi olan Afganistan’da çeyrek asırdan fazladır devam eden bir savaş. 1990’larda Sovyetler Birliği, şimdilerde ise Amerika çeşitli bahanelerle Afganistan’ın huzura kavuşmasına mani oluyor.

Afganistan’ın planlı bir şekilde tuzağa düşürüldüğü daha ilk günden belliydi, ama Pakistan Başbakanı İmran Han’ın şimdilerde konu hakkında yaptığı değerlendirme çok dikkat çekici.

Pakistan Başbakanı İmran Han, ülkesinin, ABD’nin teröre karşı verdiği savaşa katılmasının büyük bir hata olduğunu belirterek, ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde Trump’a, “Afganistan’da 19 yıllık savaşta başarısız oldunuz, 19 yıl daha kalsanız yine de başarısız olacaksınız” diyeceğini ilân etmiş.

Birleşmiş Milletler (BM) 74’üncü Genel Kurul Toplantıları kapsamında New York’ta bulunduğu sırada Amerikan Dış İlişkiler Konseyi’nde (CFR) konuşan Han, ABD’nin Afganistan stratejisine dair tenkitlerde bulunurken şöyle demiş: “(Pakistan’ın Afganistan işgaline katılması) Buna ilk günden beri karşıydım, çünkü onları önce çok büyük bir şey olan cihad için eğittik sonra da aynı gruba ‘Bu yaptığınız terörizmdir’ dedik. Biz en azından tarafsız durabilirdik. ABD’nin 11 Eylül sonrası küresel teröre karşı savaşına katılmakla Pakistan en büyük hatalardan birini yaptı.” (AA, 24 Eylül 2019)

Afganistan’da askerî bir çözümün mümkün olmadığını da belirten Han, artık savaşın bir anlamının kalmadığını, ABD’nin eninde sonunda oradan çekilmek durumunda kalacağını ve barışın o zaman sağlanabileceğini dile getirmiş.

Peki, Amerika’yı idari edenler de bir gün Afganistan’dan çekileceklerini bilmiyor mu? Muhtemelen biliyorlar, ama biraz daha kalıp dost ya da düşman ayırt etmeden silâh satmak mı istiyorlar? Afganistan ya da benzeri kriz merkezlerinde savaşların devam etmesi en başta silâh tüccarlarına fayda sağlamıyor mu?

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın “(Afganistan’daki ‘mücahitler’i) cihad için eğittik sonra da aynı gruba ‘Bu yaptığınız terörizmdir’ dedik” itiraf ve tesbitine kim itiraz edebilir? Rusya’ya karşı eğitilen ekiplerin daha sonra Amerika’ya karşı savaşır hale gelmesi dikkat çekici değil mi?

Afganistan’daki tablo, savaşın çare ve çözüm olmadığını bir defa daha bütün dünyaya gösteriyor. Buna rağmen yeni savaş ihtimallerinin ortaya çıkması dünya barışı için büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor.

Yakın zaman önce barış masasına oturması beklenen Afganistan ve Amerika’nın bir şekilde bu masaya oturmaması uluslar arası tuzağın halen devam ettiğine delil olsa gerek. Afganistan mümkün olan en kısa zamanda barışa kavuşturulmalı, ama nasıl?

Keşke İslâm âlemi bu meseleyi gündemine alabilse ve çare bulsa. Ne var ki Suriye gibi çok daha sıcak çatışma bölgeleri var ve İslâm ülkeleri ekseriyetle seyirci durumda. Savaşın sona ermesi ve barışın sağlanması yine Birleşmiş Milletler’in meseleyi gündeme taşımasına bağlı gibi görünmüyor.

“Tavşana kaç, tazıya tut” anlamına gelen bu anlayış devam ettiği müddetçe İslâm âlemi ve insanlığın barışa kavuşması mümkün görünmüyor. İnşallah bu tuzak görülür ve sonra da bozulur...

Okunma Sayısı: 1750
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı