Türkiye’nin ufkunu karartan ve millet olarak büyük faturalar ödememize yol açan 27 Mayıs ‘kanlı darbe’si ne kadar konuşulsa, ne kadar kınansa yine de az sayılır.
Çünkü bu darbe hem ülkemiz için ‘darbeler tarihi’nin başlamasına yol açmış, hem de bir başbakan ve iki bakanın zulmen idamıyla neticelenmiştir. Bu vesileyle şehit edilen Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı rahmetle hatırlamış olalım.
Ankara’da çevrim içi düzenlenen bir konferansta ‘yabancı uzmanlar’ 27 Mayıs 1960 darbesi hakkında yorum ve değerlendirmelerde bulunmuşlar. Programa eski Guatemala Dışişleri Bakanı Dr. Rodrigo Montufar, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nden Prof. Dr Sami el-Arian, Katar Hamad bin Khalifa Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Louay Safi ile Thembekile Mandela Vakfı Başkanı Dr. Liyakat Azam konuşmacı olarak katılmış.
Guatemala’nın darbe geçmişi ve demokrasi tecrübesi hakkında konuşan Dr. Dodrigo Montufar, “Bu önemli bir konu. Yaşananlardan ders almak gerekiyor. Darbelerin sonuçlarından bahsedecek olursak eğer darbelerin topluma zarar verdiğini, demokrasiyi engellediğini ve ülkenin kalkınmasını zorlaştırdığını görüyoruz” değerlendirmesinde bulunmuş.
İslâm toplumlarında farklı zamanlarda demokratik değerlerin yer aldığını ve örnekleri için İslâm tarihine bakılmasının yeterli olacağını ifade eden İZÜ İslâm ve Küresel İlişkiler Merkezi Direktörü Prof. Dr. Sami el-Arian, “İslâm’ın erken dönemlerinde seçimlerin yapıldığı görülüyor. İnsanlar peygamberin ve halifelerin vefatından sonra kendini yönetecek liderleri seçiyor, kimin yöneteceğini konuşuyor. (...) Türkiye’nin darbeler ve demokrasi mücadelesi tecrübesine bakmak gerekiyor. Demokrasiyi nasıl güçlendirebileceğimizi konuşmak ve demokrasinin hayatın her noktasında yaşatılması gerekiyor” şeklinde konuşmuş. (aa, 27 Mayıs 2021)
Katar Hamad bin Khalifa Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Louay Safi ise İslâm dünyasında gerçekleşen bütün darbelerin arkasında, yabancı istihbarat servislerinin olduğuna dair çok sayıda belge ortaya çıktığını söyleyerek 27 Mayıs darbesinin hem Türkiye hem dünya için sembol darbe olduğu tesbitinde bulunmuş.
İslâm dünyasında insanların demokratik yönetimlere geçiş konusunda daha fazla talepkâr olduğuna da dikkat çeken Safi, bu demokrasi arayışının hem Batı tarafından hem de otoriter liderler tarafından engellendiğini söylemiş.
Thembekile Mandela Vakfı Başkanı Dr. Liyaqat Azam da “Güney Afrika’da Mandela liderliğinde demokrasiye geçiş yaptık ve Mandela ile kıt’a hürleşmeye başladı. Afrika’da ya da diğer ülkelerde istikrarı bozmaya yönelik küresel denemeler olabilir, ama önemli olan, bizim vatandaşlar olarak aktifliğimizi ortaya koymamız ve demokratik haklarımızı biliyor olmamız” demiş.
“27 Mayıs darbesinin hem Türkiye hem dünya için sembol darbe” olduğu tesbiti özellikle dikkat çekici. Ayrıca Mandela Vakfı Başkanı Dr. Liyaqat Azam’ın “Önemli olan, bizim vatandaşlar olarak aktifliğimizi ortaya koymamız ve demokratik haklarımızı biliyor olmamız” tesbiti çok dikkat çekici. Haklarımızı bilsek ve ona gerektiği gibi sahip çıksak, darbeciler yol bulup darbe yapabilirler mi? Darbecilere yol vermemek için demokrasiye ve haklarımıza sahip çıkalım vesselâm.