Üç büyük düşman olarak sıralanan; cehalet, fakirlik ve ihtilafa karşı çare olarak teklif edilen ‘silah’ardan biri de eğitimdir.
Eğitim meselesi ülkemiz için önemli ve öncelikli olduğu gibi, dünya ülkeleri için de aynı derecede önceliklidir. Nitekim gelen haberlere bakılırsa zengin ülkelerin başında yer alan Amerika’da da eğitim sahasında ciddi sıkıntılar yaşanıyormuş.
Amerika’daki eğitim sıkıntısıyla ilgili haberde şu bilgiler var: “ABD’de eğitim sektörünü yeni bir kriz bekliyor. Ay sonu okulların açılacağı ülkede bir çok eyalette ciddi derecede öğretmen açığı bulunuyor. Teksas’ın bazı bölgelerinde haftanın 4 günü eğitim verilecek. Florida’da gaziler, Arizona’daysa üniversite öğrencileri geçici görev alacak.
Koronavirüs salgını ve yüksek enflasyon ABD’de bazı sektörleri derinden etkiledi. Etkilenen sektörlerden biri de eğitim. Ağustos sonu yeni dönem başlayacak olsa da ülkede eğitim alanında kriz kapıda. ABD’de binlerce okulda 50 milyonun üzerinde öğrenci birkaç hafta sonra eğitime başlayacak. Bu süreçte bir çok eyalette ailelerin kafasındaki en önemli soru işareti öğretmenlerin durumu olacak. Eyaletlerden gelen raporlar çarpıcı. Maaşların yetersizliği, eyaletlerin farklı siyasi uygulamaları sebebiyle bir çok öğretmen mesleği bırakmış görünüyor. Ülke genelinde net bir rakam olmasa da eyaletlerden gelen raporlar çarpıcı. Örneğin Nevada Eyaleti’nde 3 bin öğretmen açığı bildirilirken, Illinois eyaletinde okul bölgelerinin yüzde 88’inin ‘öğretmen açığıyla ilgili sorunlar’ yaşadığı açıklandı. Öğretmen Müfettişleri Derneği ‘ABD’de durum hiç bu kadar kötü olmamıştı’ açıklamasında bulundu. Eyaletler de konuyla ilgili farklı çözüm arayışı içinde. Teksas’ın kırsal bölgelerinde haftanın 4 günü eğitim verilmesi planlanıyor. Florida’da gazilerin, Arizona’da ise üniversite öğrencilerinin açığı kapatmak için geçici olarak görevlendirileceği belirtiliyor.” (TRT Haber, 5 Ağustos 2022)
ABD, Nevada’daki Öğretmen Müfettişleri Derneği “ABD’de durum hiç bu kadar kötü olmamıştı” şeklinde açıklama yaptığına göre “Amerika’da eğitim sistemi batakta” demek mümkün. Fakat yine haberden anlaşıldığına göre idareciler bu durumu inkâr etmiyor. Aksine, kendi şartlarına göre çare arayışına girmiş durumdalar. Mesela, haftada 4 gün eğitim verilmesi ve fiilen tatil gününün 3’e çıkarılması geçici de olsa bir çözüm değil mi?
Peki, bizde benzer sıkıntılar için bulunan çözüm nedir? En başta idareciler eğitimde bir sıkıntı olduğunu inkâr ederler. Sonra da yeterli öğretmen olmadığı halde, okulların açık olduğu günleri azaltmak yerine ‘boş geçen dersler’ olur. Tek başına ‘boş geçen dersler’in olması yeterli öğretmen olmadığını göstermez mi?
Türkiye uzun yıllar ‘boş geçen dersler’le eğitim sistemini sürdürdü ve bu günlere gelindi. Bazı STK’ların açıklamaları bakılırsa bugün de öğretmen açığı var ve bu açık bir türlü kapatılmıyor, kapatılamıyor...
Problemi inkâr etmeyelim, görüp kabul edelim ve çare bulalım vesselam.