Tecrübe, zor elde edilen ve belki de en pahalı şeydir. İşadamı Abdullah Kiğılı, hayatını adadığı markasını anlatırken gençlere örnek olacak tecrübelerini de paylaşmış.
16 Eyl 2021 tarihinde StoryBox kanalında paylaşılan videoda anlatılanlar aynı zamanda ticari hayatta ‘güven’in vazgeçilmez şart olduğuna ve ‘bildiği işi yapma’nın önemine işaret ediyor.
İşadamı Abdullah Kiğılı’nın bu videoda anlattıklarını kelimesi kelimesine değil de bilmana özetlemekte fayda var. Kiğılı’nın ‘hayat tecrübesi’nden süzülenler şöyle:
“Her zaman en iyi bildiğim şeyi yaptım. Zenginliğin ne olduğunu bilseydim bu kadar ileri gidemezdim. Ekibime ‘ben’ demeyi yasakladım. Bu işte 55 yılım. Hala yeni şeyler öğreniyorum, hala. Özellikle bu zamanlarda. Bu yeni çağda, bu x-y-z neslinde yeni düzen, öğrenecek çok şeyimiz var. Çoğuna yetişmek imkânsız. Dünya her gün değişiyor. Ve eğer onunla değişmezsen markanız, şirketiniz bitiyor.
“Eskiden en büyük tüccarlar Sultanhamam’da bulunurdu. Babam tekstil sektöründe çalışıyordu. Biz, sıradan bir tekstil mağazasıydık. Diğer tekstil mağazalarına bakıyordum ve onlarda, bizde olmayan harika kumaşları vardı. Bir gün bir emlakçı beni aradı ve dedi ki: “(Beyoğlu’nda) Mis caddesi köşesinde, istiklal caddesinde harika bir yer var. Sahibi yorgun, yaşlı, onu devretmek ve gitmek istiyor” dedi. Gittim, oturduk 5 dakika konuştuk. Onu ikna ettik ve 1969’da 24 Ekim’de İstiklal Caddesinde Kiğılı Mağaza açtık.
“Eğer işinizden memnunsanız bu sizi mutlu eder, aile hayatınıza yansır, arkadaşlarına yansır. Gömlekler, pantolonlar, trikolar triko, hızlı hareket ederek her şeyi yapmaya başladık. Büyümenin sırrı sahip olduğun sermayeye bağlı. Piyasada güveniniz (çevreniz) yoksa bankalarla arkadaş olursunuz. Bu işte bankalarla ‘arkadaş’ olduğunda bunun bir geleceği yok. Ama sektördeki güvenilirliğim bankalardaki güvenilirliğime kıyasla 10-20 kat daha fazlaydı ve krediye ihtiyacım yoktu. Ticari kredibilite, banka kredibilitesinden çok daha üstündür. Ticari itibar önemlidir. Bu işte birinin güvenilir olduğunu bilmek önemlidir. Güvenilir, etik ve erdemli olmak. Bu kadar basit. Ticaret yapmak için saygınlığa sahip olmalısınız, güvenilirliğe sahip olmalısınız. Ekiplerime empoze ettiğim şeylerden biri de asla kibirli olmamaktır. Çünkü, ‘ben’ diliyle konuşmayı bırak. Bu hayatta ‘ben’ diliyle konuşmaya başlarsan işler ters gitmeye başlar. “Yaptım, başardım, biliyorum.” Ben yok. Herkes biliyor.
“En büyük özelliklerimden biri bu işteki herkese doğruyu söylemek, bütün arkadaşlarıma, onlar benim rakibim olsalar bile gerçek ne olursa olsun elimden geldiğince doğruyu söylemeye çalışıyorum. Ve onlara yardım etmeye çalışıyorum. Şu anda 200 mağazamız var. 70 ilde hizmet veriyoruz. Açtığımız her mağazada kendi yetiştirdiğimiz insanları istihdam ediyoruz. Kiğılı Akademiyi kurduk. Bir temel inşa ettikten sonra bugün olduğumuz yere geldik. Her zaman en iyi bildiğim şeyi yaptım. En iyi bildiğim şey erkek giyimidir. Bu 1,5 yıllık salgında her gün işe geldim. Patron üzülmemeli. Buraya üzülerek gelirsem, geldiğimde yüzümde bir gülümseme yoksa, çalışanım görürse onlar da kaşlarını çatar. “Patron üzgün, bu yüzden iş kötü olmalı” diye düşünürler.”
Kiğılı’nın söyledikleri özetle böyle. Güvenilir olmak ve dünyadaki yeni gelişmeleri takip etmek şart. Bunları yapamayanın hayatta başarılı olması çok zor vesselam.