"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hem kitap hem ekmek

Faruk ÇAKIR
07 Aralık 2022, Çarşamba
Artan hayat pahalılığı ve ekonomik krizin en çok etkilediği sektörlerden birinin de yayıncılık sektörü olduğu ifade ediliyor ki bu durum uzun dönem için Türkiye’nin aleyhinde neticeler doğurur.

Kitap okumak, sahip olmamız gereken önemli alışkanlıklardan biridir. Fakat bu alışkanlığı erken yaşlarda kazananların sayısı çok sınırlı. En basitinden, “Çok okuma, gözlerin bozulur” diyen bir cemiyette yaşadığımız sır değil. Bu bakımdan hem kitap okuyanlar hem de kitap yayınlayanlar mümkün olduğu kadar desteklenmelidir.

Ekmek almakta zorlanan insanlara ‘kitap al’ demek ne ölçüde doğru olur? Türkiye’nin yapması gereken “Hem kitap al, hem de ekmek al” demek olmalı. Yani insanlar ‘kitap mı yoksa ekmek mi?” tercihine zorlanmamalı. Bunların birbirinin alternatifi gibi sunulması büyük yanlış olur. Ekonomik krizlerin yaşandığı yerlerde tasarrufa gidilen ilk kalemler; kitap, gazete ve dergi gibi kültür ürünleri oluyor. Gazete, dergi ve kitap satışlarının düşmesi başka nasıl izah edilebilir ki?

Bir haberde, günümüzdeki tablo şöyle anlatılmış: “Cumartesi günü olmasına rağmen kitabevi boş. Satış danışmanı bu durumu ‘Ekonomik kriz kuşkusuz her sektörü etkilediği gibi bizi de etkiledi. İnsanlar sadece kitaplara bakıp gidiyor, kitap satın alanlar ise defalarca kez düşünüyor’ diyerek açıklıyor. Bu sırada kitabevine giren ve kitapları karıştırmaya başlayan bir okuyucu ile konuşuyorum. (...) Okur, verdiği örnekle ekonomik krizin okuyucuları nasıl etkilediğini ve buna karşı nasıl çarelere başvurdukları anlatıyor. Kitapevlerine sadece kitapları incelemek için geldiğini, beğendiği kitapları not alarak ikinci el kitapçıdan temin ettiğini söylüyor: ‘Özellikle son altı ay çok fazla kitap okuyorum. Ama kitaplarda yaşanan artış artık kitabevlerinden kitap almamızı zorlaştırıyor. Mesela elimdeki kitabın fiyatı 100 lira; ben bu kitabı daha uygun fiyata almak için ikinci el kitap satan yerlere gidiyorum. Bugün de buradan kitap beğenip sonra ikinci elden alacağım.’ (...) Kitabevini dolaşırken iki çiftin konuşmasına tanıklık ediyorum. İkiliden biri arkadaşına elinde bulunan dört kitaptan sadece birini alabileceğini, diğerlerini sonraki aylarda alacağını anlatıyor. Arkadaşının soru işaretiyle bakan gözlerini görünce aslında ekonominin özetini yapan cümleyi kuruyor: 4 kitabın toplam fiyatı 300 lira ve bu kadarına yetecek bütçem yok.” (Artı Gerçek, 4 Aralık 2022)

İnsanların ‘ikinci el kitap’ almak mecburiyetinde kalmış olması acaba Türkiye’yi idare edenlere bir mesaj verir mi? 

Hep tekrarlamakta fayda var: Çocukların kitap dostu olması için özel programlar ve projeler geliştirmek icap eder. Kitap okuyanları el üstünde tutan, onları teşvik eden ülkeler “Büyük ülke” olabilir. Tersini yapan cehalet sokağından dışarı çıkamaz vesselam...

Okunma Sayısı: 1032
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı