Dünyanın ve Türkiye’nin binbir problemi varken “İstanbul çeşmeleri”nin gündeme getirilmesini uygun bulmayanlar olabilir. Ne çare ki hayat devam ediyor ve “Çeşmelerden su aksın” demek de gerekiyor.
İstanbul Valisi Davut Gül, 19 Aralık’taki (2023) bir mesajıyla “İlimizdeki kaybolmaya yüz tutmuş 1000 tarihi çeşmeyi İstanbul Valiliği koordinasyonunda restore edeceğiz. Projenin ismi ne olsun?” diyerek twitter (X) üzerinden bir kampanya başlattı. Kampanya ilgi gördü ve oylamaya sunulan isimlerin dışında onlarca yeni isim de teklif edildi. Nihayet oylamaya katılanların çoğunluğu kampanyanın “Yadigar” olarak isimlendirilmesi teklif etti.
İstanbul çeşmeleri gündeme geldiğinde bir iki söz söylemeden edemedik. Çok daha önceleri bu konuyu gündeme taşımış, ‘sanal alem’den tanıştığımız bazı isimlerle bir araya gelmiş ve “Suyu akmayan Tophane Çeşmesi” önünde ‘basın toplantısı’ düzenlemiştik. O toplantıya katılan herkes şahittir ki “Türkiye’yi ve İstanbul’u idare edenler” o zaman bu çağrılara hiç kulak vermemişti.
6 Mayıs 2018 tarihindeki twitter mesajımız şöyleydi: “Yok, bu çeşmelerden su akmasın” diyen olur mu? Biz bu sabah Tophane Çeşmesi önünde buluşarak “Çeşmelerden su aksın” dedik ve diyoruz. Hep birlikte “Su akmayan çeşme olmaz” diyelim ki çeşmeler suya kavuşsun...” (@farukcakir53)
4 Ocak 2018’de “İstanbul’un çeşmelerinden kim su akıtacak?” diye sormuş ve şunu ilave etmiştik: “Madem idarecilerimiz bu meseleye ilgi göstermiyor, sivil toplum kuruluşları bir araya gelip meselâ “İstanbul Çeşmelerini İhya ve Bakım Derneği” kurabilir ve kurmalıdır. Sadece İstanbul’da değil dünyanın her yerindeki çeşmelerden su akmalı. Hatta yeni yeni çeşmeler de yapılmalı. Çeşmelerden su aksın, akıtanlar sevap alsın. Bizler de bismillah diyerek afiyetle içelim. Olmaz mı?” (Yeni Asya, 4 Ocak 2018)
Yine “Susuz çeşme olur mu?” (18 Ocak 2019), “Ya ilgisiz olaydım, ya da yetkim olsaydı!” (11 Nisan 2018) ve “Çeşmeleri ağlayan şehir” (Yeni Asya, 22 Ocak 2020) demek suretiyle konuyu gündemde tutmaya çalışmışız. Ne var ki idareciler bu çağrıları duymamıştı. Hatta bir defasında “Beyaz Masa”ya müracaatımız sonrasında (Çeşme Tophane’de olduğu için onlar da Beyoğlu Belediyesi’ne havale etmişti) cep telefonumuza şöyle bir cevap gelmişti: “374007 nolu başvurunuz olumsuz olarak sonuçlanmıştır.” (Yeni Asya, 22 Ocak 2020)
İstanbul’da şu anda “Suyu akmayan 1000 (bin) tarihi çeşme” var mı? Varsa şimdiye kadar ihmal edilmesinin sorumlusu kimdir? Yakın zamanda bazı tarihi çeşmelerin suya kavuştuğunu biliyoruz. Hatta bazılarının tarihi çeşmelerden su akıtan siyasetçilerle dalga geçtiklerini de hatırlıyoruz.
Bütün bunlara rağmen İstanbul çeşmelerinin suya kavuşturulacak olmasından sadece memnun oluruz ve idarecileri tebrik ederiz. Bir yandan tarihi çeşmeler suya kavuşturulurken çeşmesi olmayan ‘yeni’ mahallelere de çeşmeler yapılmasını da arzu ederiz.