Bazı hadiseler var ki, duyurulması da yeni dertlere yol açabilir.
Organize suç şebekelerince teşvik edilen alkol, uyuşturucu, kumar, müstehcenlik gibi ‘kötülük’ler bu cümleden sayılabilir. “Artık çoluk çocuk da kumar oynuyor” şeklinde bir bilgi, bazen yeni ‘kumarbaz’lara yol verir. Bu bakımdan, tahrip etmeden tamir, teşvik etmeden ikaz edebilmek çok önemli. Yani ölçü, “Safi zihinleri idlal etmemek’den, temiz zihinleri bulandırmamaktan geçiyor.
Bununla birlikte problemi, dertleri, tehlikeleri görmekten de kaçınamayız. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ‘kötü’lükler bir şekilde yayılma istidadı gösteriyor. Avrupa kaynaklı haberler göre Avrupa’yı kokain dalgası vuruyor. Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Avrupa’nın kokain dalgası tarafından vurulduğunu ve sorunun düşünüldüğünden çok daha “büyük ve ciddi” olduğunu açıklamış.
Europol İletişim Direktörü Ja Op Gen Ooorth Hollanda’nın Amsterdam şehrinde düzenlediği basın toplantısında çeşitli organize suç şebekelerinin düşünülenden daha iyi bir şekilde organize olduğunu ve şiddete gözle görülür şekilde daha fazla başvurduğunu belirmiş. “Son dört yılda Batı Avrupa’da her yıl rekor miktarda kokain ele geçirildi” diyen İletişim Şefi, “2021’de en az 240 ton kokaine el konuldu. Yani piyasada çok fazla kokain var” açıklamasında bulunmuş. Europol ise, mayıs ayında yayınladığı raporunda kokain ve metamfetamin kaçakçılığının kıta genelinde “şiddeti körüklediğini ve pazarın hızla büyüdüğünü” belirtmiş. (euronews, 22 Ekim 2022)
Burada tek mesele, her hangi bir ‘uyuşturucu/ öldürücü’nün kullanımının artması değil. Çünkü aynı şebekeler her konudaki ‘kötü’lüğün artması için çalışıyorlar. Uyuşturucular gençleri ‘öldürdüğü’ gibi, müstehcenlik de bir bakına gençleri manen öldürmüyor mu? Uyuşturucu şebekeleri kadar ‘müstehcenlik şebekeleri’ de kabahatli değil mi? Gençleri uyuşturucuya, kumara ve diğer kötülüklere alıştıranlar kadar; müstehcenliği ve her türlü ahlaksızlığı teşvik edenler de suçlu ve kabahatli değil mi? “Öldürücü”lere karşı operasyon düzenleyen Türkiye ve dünya ülkeleri, aynı ölçüde müstehcenliği ve ahlaksızlıkları teşvik edenlere karşı da tedbir alması icap etmez mi?
Hiç kimse “Avrupa batıyor, biz çok rahatız” diye düşünmesin. Psikiyatrist, Psikoterapist, Profesör Doktor Arif Verimli’nin çizdiği tablo, idarecileri uyandırması gerekir. Prof. Dr. Verimli şöyle demiş: “Bunlar iyi günlerimiz, güzel yüzlü kurbanlarımız olacak, intiharlar artacak.. Bunlar engellenemez değil! 100 tane Psikiyatri Hastanesi ve 81 İntihar Müdahale Merkezi açılmalı acilen.. Yarım gün gönüllü olarak devlete mi dönsem n’apsam? Program da yok. Yasa izin veriyor mu? #intihar” (@arifverimli, 21 Ekim 2022)
Kumar, uyuşturucu, öldürücü alışkanlıklarla intihar ya da psikiyatrinin doğrudan ilgili olmadığı akla gelebilir. Fakat tek başına “100 tane psikiyatri hastanesi”ne ihtiyaç duyulacak kadar ruh sağlığımız bozulmuşsa büyük bir tehlike ve tehdit ile karşı karışa kalmış olmuyor muyuz?
Her türlü “kötülük dalgası”na karşı el birliğiyle büyük bir karşı koyma ve mücadele süreci başlatılmalı vesselam.