"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’u anlatmak suç değil ki!

Faruk ÇAKIR
12 Ekim 2021, Salı
Ara sıra nükseden Risale-i Nur aleyhtarlığı, son günlerde yine medyada yer bulmaya başladı.

Gerçi bu aleyhtarlığı yapanlardan başka bir şey beklemek de mümkün değil, ama kamuoyunu yanıltmaya çalışmalarına yüksek perdeden itiraz etmek gerekir.

Kim, nerede ve ne zaman Risale-i Nur’a itiraz etse; özünde ve temelinde ‘cehalet’ olduğunu bilmek lâzım. Risale-i Nur’da ne anlatıldığını bilen insaf ehli kimsenin orada anlatılanlara itiraz etmesi mümkün değil. İnanca karşı mücadeleye girenler müstesna tabiî ki. Ancak onlar da bilir ve bilsin ki Risale-i Nur’u mağlûp etmek mümkün değil. Çünkü Risale-i Nur, Kur’ân’ın mühim bin tefsiridir ve meselelerini akla kabul ve ispat eden bir eserdir. Ayrıca şu an için Risale-i Nur’u karalamak isteyenlere hatırlatmak icap eder ki, daha önce bunun için çırpınan, Risale-i Nur’u itham etmek isteyenlerin tamamı mağlûp olmuştur. Yine mağlûp olacakları da ayan beyan ortadadır ve inşallah öyle olacaktır.

Geçen gün yine bir fırtına estirilmek istendi ve bir okulda çocuklara Risale-i Nur’dan bazı bölümlerin, vecizelerin ezberletilmiş olması ‘suç’ gibi duyuruldu. Öğrencilere Risale-i Nur’dan bahsetmek, oradaki iman hakikatlerini göstermek niçin suç olsun ki? Risale-i Nur’da anlatılanlardan ve öğretilenlerden şimdiyi kadar kim zarar görmüş? 

Birileri ‘inançsızlıkları’nı mağlûp eden ve imanı ispat eden bu eserlerden rahatsız oluyor diye onların sözlerine mi kulak verilecek?

Tam aksine, Risale-i Nurlar’dan istifade edilen eserlerin daha çok okullarda okutulmasına ihtiyaç vardır. Ders kitapları hazırlanırken bu eserlerden de istifade edilmesinde ne mahzur olabilir? Çünkü bu eserler en başta iman ve inanç meselelerini halletmiş eserlerdir. Bunalıma sürüklenen gençleri başka ne ile hayata bağlayabilirsiniz ki? ‘Kötü alışkanlıklar’la mücadele eden insanlık, kalplere yasakçı koymadan bunu başarabilir mi? “Bırakalım gençler bunalımda kalsın” diyenler var mı? Varsa, onların sözleri ve teklifleri dikkate alınabilir mi?

Bu arada, benzer ithamların yurt dışında ve bilhassa Rusya’da yaşandığı da yine haberlere konu oluyor. Buna göre Rusya idarecileri, Risale-i Nur’dan istifade edenlere ‘baskın’lar düzenleyip hapse atmaya çalışıyorlarmış. Bu şekilde atılan adımlar ‘hür dünya’dan gerekli tepkiyi alır ve almalıdır. Risale-i Nur’dan istifade edenleri damgalamak, başkalarıyla karıştırmak Rusya’ya da bir fayda vermez. Elbette Rusya’daki idarecilerin de bu konuda ikna edilmesi gerekir; ama bunu yapabilmek için önce Türkiye’deki idarecilerin kararlı olmasında fayda vardır. “Bir okulda öğrencilere Risale-i Nur’dan parçalar ezberletildi” diyenlere cesaretle; “Ne var bunda?” diyemeyen idareciler Rusya’da yapılan yanlışlara itiraz edebilir mi?

Esasında bütün bunlar Risale-i Nur’a duyulan ihtiyacı daha da ziyadeleştirecek ve inşallah insanlar bu eserleri ‘su gibi’ içmeye devam edecektir. Bu yöndeki itirazları ikna metoduyla karşılamak ve gerçekleri anlatmak bütün Nur Talebelerinin vazifesidir. Elbette fıtrata aykırı adımlar teklif edenlere insanlık itiraz eder ve edecek. Temennimiz ve duâmız bu yöndedir inşallah.

Okunma Sayısı: 2005
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    12.10.2021 03:13:33

    Hem korkmayınız, RİSALE-İ NUR yasak olmaz; Hükûmet-i Cumhuriyenin meb'usları ve erkânlarının ellerinde mühim risaleleri iki-üçü müstesna olarak serbest geziyorlardı. İnşâallah, bir zaman hapishaneleri tam bir ıslahhane yapmak için bahtiyar müdürler ve memurlar, o Nurları, mahpuslara, ekmek ve ilâç gibi tevzi edecekler. (Onbirinci Şua/Dördüncü Mes'ele) İnşaallah bütün hapishanelere, okullara, camilere Risale-i Nurlar girer

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı