"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaylacıların derdi

Faruk ÇAKIR
20 Temmuz 2019, Cumartesi
En zor işlerden biri de yaylacılıktır. Tatil ve bayramlarda dahi hayvanlarla ilgilenmek, onların ihtiyaçlarını karşılamak gerekir.

Geçen gün bir vesileyle Rize - Erzurum yolu üzerindeki Ovit Yaylası’ndaki yaylacılarla sohbet imkânı bulunca bunu bir defa daha görmüş olduk.

Türkiye, son yıllarda tarım ve hayvancılığı ihmal etti. Bu yanlış adımın bedelini birlikte ödüyoruz. En temel ihtiyaç listesinde yer alan et ve süt ürünlerinin fiyatlarının aşırı derecede yüksek olması ödediğimiz faturanın büyüklüğünü gösterir.

Her şeyi devletten beklemek elbette doğru değil. Ancak, hayvancılığa yatırım yapmak isteyenlerin yaylacıları dinlemesi ve çareyi birlikte bulması arzu edilir. Karadeniz örneğinden yola çıkacak olursak, yüzlerce yayladaki otlaklar boş bekliyor diyebiliriz. Eskiden 500 büyükbaşın otladığı otlaklarda bugün ancak 10 ya da 20 (afedersiniz) inek var. Ot var, otlak var; ama ot ve süt ihtiyacını karşılayacak sayıda büyük ya da küçükbaş hayvan yok. İhtiyaçların da değişmesiyle tarım ve hayvancılık farklı bir yönde gelişti.  

Önce yaylalar, sonra köyler boşaldı. Yaylaların ve köylerin yeniden şenlenmesi, otlakların canlanması için iyi hesap edilmiş yatırımlar yapmak icap eder. Tarım ve hayvancılığa destek programları yapılıyor, ama bunlar ne ölçüde Türkiye’nin şartlarına uygun diye tartışmak gerekir. Merkezde ve masa başında alınan kararların yaylalarda karşılığı olmayabilir. Acaba az sayıdaki yaylacılar ne düşünüyor? İdarecilerimiz, hayvancılıkla ilgili kararlar alırken bu çilekeş insanların fikrini sormayı düşünüyor mu?

Koyun ve keçi sürüsü olanların en büyük derdi, ehil çoban bulamamak. Mesele sadece para değil. Bugün 5 bin lira maaş dahi verseniz, ehil bir çoban bulmakta zorlanabilirsiniz. Şemkoğut ve Tahpur Yaylalarını ayıran Baldaş Geçidi’nde karşılaştığımız “İpsuzlerun çobanı” keçi çobanlığının çok zor olduğunu, bu işi ‘mal sahibi’nin ısrarı ve hatırı için yaptığını söylüyordu.

Yaylacılar ya da çobanlar işlerinin zorluğundan bahisle ürettikleri süt, peynir ya da yağları daha iyi fiyatla satmak isterken vatandaş da fiyatların yüksel olmasından yana şikâyetçi. Esasında iki taraf da haklı. Çobanlık ya da yaylacılık kolay bir iş değil. Fakat Ovit Yaylası’nda olduğu gibi 1 kg inek sütünün 8 lira olması normal midir? Aynı şekilde 1 kg ‘yayla tereyağı’nın 75 liraya satılması tüketici bakımından sevimsiz değil mi?

Acaba hem üretici hem de tüketiciyi memnun edecek bir ‘orta yol’ bulunamaz mı? Bunun bir yolu, üretimi arttıracak şekilde doğru politikalar uygulamak olabilir mi? Sağlıklı beslenmek isteyenler haklı olarak Ovit Yaylası’nda üretilmiş yağ, peynir ya da süt içmek ister. Ancak bu fiyatlarla mümkün olabilir mi? 

Üretimin arttırılması için ilk adım olarak mevcut üreticilerin teşvik edilmesi ve bazı noktalarda desteklenmesi mümkün olamaz mı? 

Yaylacıların büyük çoğunluğunda bir ya da iki ‘inek’ var. Bir olanların ikiye çıkartılması teşvik edilemez mi? 

Ziyaretlerimiz esnasında gördüğümüz kadarıyla bazı yaylacılar da ürettikleri ürünleri satma noktasında sıkıntı yaşıyorlar. Bazı insafsız ‘toptancılar’ın yaylacılardan düşük fiyatlarla aldıkları ürünleri çok pahalıya sattıkları şeklinde şikâyetler dinledik. “Sıkıntıyı biz çekiyoruz, sefasını onlar sürüyor” diyenler oldu.

Herkesin bir derdi olduğu gibi yaylacıların da dertleri vardır. Çare, konuşarak ve araştırılarak bulunabilir. İdarecilerin hadiseye bu pencereden bakmasında fayda vardır.

Okunma Sayısı: 1337
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı