"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

‘Korku duvarı’ yıkılsın

Faruk ÇAKIR
25 Ekim 2025, Cumartesi
Özlü bir söz olarak tekrarlanır ki, “İnsan ürkmesi (affedersiniz) hayvan ürkmesine benzemez.” Çünkü insan bir defa ürkütüldü mü onu unutmaz ve her defasında yine ‘ürkmeye’ hazır hâle gelir. Korku iyice yerleşir ve ‘korkutarak iş görenler’ de istedikleri gibi at koşturmaya devam ederler.

Korkmayanlar ve cesur olanlar zalimlerin pek de sevdiği kişiler olmaz. Korkmayanlar bir bakıma ‘korkan’lara örnek olur ve onların da uyanmasına yol açıp bazen de kralın gerçekte ‘çıplak’ olduğunu söyleyebilirler. Bu durumda da sihir bozulur ve korku duvarı yıkılır ki insanları yanıltarak iş görenler bunu istemez.

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda, TV sunucu ve programcısı Mehmet Akif Ersoy şöyle diyor: “Bir üniversitede 700 öğrenciye ‘Düşündüğünüzü söyleyebiliyor musunuz?’ diye sordum. Sadece 3 kişi el kaldırdı. ‘Söyleyemiyorum diye düşünenler el kaldırsın’ dedim 600 kişi el kaldırdı.

700 öğrenciden 600’ü kendisini ifade etmekte zorlanıyorsa, bu bir sıkıntıdır.”

Başta üniversiteler olmak üzere Türkiye’nin genel hâl ve durumunu ortaya koyan bu tablo, sadece “Bu bir  problemdir” denilerek geçiştirilebilir mi? Ayrıca burada mesele gençlerin ya da kişilerin ‘Kendilerini ifade edip edememe’si değil. Bunun anlamı, insanlar korkuyor ya da korkutuluyor demektir. Burada sözü edilen 700 öğrencinin sadece 3’ünün düşündüğünü ‘korkmadan’ ifade edebilmesi bile belki bir ‘başarı’dır. Acaba bu 3 kişi gerçekten başlarına gelebilecek muhtemel dertlerden korkmuyor mu yoksa ‘etliye sütlüye bulaşmayan düşünceler’e mi sahiptirler?

700 kişiden sadece 3 kişinin ‘korkmaması’ tek başına Türkiye’nin içine sürüklendiği darboğazı, çıkmaz sokağı ve ‘bataklığı’ görmeye yeter. Üniversiteleri ve orada okuyan öğrencileri bu hâle gelen bir ülkenin “Büyük Türkiye” olmasına imkân ve ihtimal olur mu? Ne oldu da Hz. Ömer’e hem de camide hesap sorabilen bir anlayıştan, bugün düşüncesini ifade etmeye korkan ve ürken bir anlayışa gelindi? Buradaki asıl kabahat acaba kimindir?

“Hür düşüncenin kalesi” olması icap eden üniversitelerin ve orada okuyan gençlerin, öğrencilerin bu hâle geldiği bir ülkenin idarecileri acaba ortada olan bu tablodan ders almaları icap etmez mi? Aynı zamanda böyle üniversiteleri olan bir ülkenin başka sahalarda ‘önde’ olmasına ihtimal var mı?

Ne yazık ki Türkiye’yi idare edenler büyük bir ‘korku duvarı’ inşa ettiler ve her geçen gün bu duvarı tahkim ettiler. Bu duvar hür fikirlerin gelişmesine de engel oldu ve sürekli içine kapanan bir ülke hâline geldik. 

Türkiye’yi idare edenler gerçekten ‘iyi ve iyilik’ten yana olduklarını göstermek istiyorlarsa, yarını beklemeden hemen bugün; inşa ettikleri ‘korku duvarı’nı yıkmaya başlasınlar. Aksi hâlde “Büyük Türkiye” olmak sadece sözde kalmaya mahkum bir hedefe olur, bilinsin.

Okunma Sayısı: 280
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı