21 Şubat 1970’de yayın hayatına başlayan gazetemiz Yeni Asya, pek çok zorlukları aşarak bu günlere gelmiş ve 52 yaşına ulaşmış bulunuyor. İsimsiz kahramanlar olan okuyucularının duâ ve desteğiyle bu günlere gelmesi medya dünyasında dikkat çeken bir neticedir.
Yeni Asya’nın bu günlere taşınmasında emeği, desteği ve duâsı olan herkese teşekkür borcumuz vardır. Hak ve hürriyetlerin sınırlandığı yerlerde medya vasıtalarının ayakta kalması kolay değildir. Bunun en çarpıcı örnekleri, askerî darbe dönemlerinde yaşanmıştır. Hemen her darbe ve ‘süreç’te Yeni Asya da çeşitli engellemelere maruz kalmıştır. Bilhassa 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında devam eden günlerde Yeni Asya’nın toplamda bir yıldan fazla (470 gün) kapatma cezası almış olması insaf ehline bir mesaj niteliğindedir. Bu bile Yeni Asya’nın “Gelen ağam, giden paşam” demediğini göstermez mi?
Yeni Asya’nın en büyük avantajı, kurulduğu ilk günden itibaren bir ihtiyaca cevap vermiş olması ve ihlâslı, samimî, kararlı ve sebat eden okuyucularının olmasıdır. Yeni Asya’nın okuyucusu gazetesini kendi gazetesi olarak görür; sevinciyle sevinir, üzüntüsüyle üzüntü yaşar.
Esasında Yeni Asya’nın gücü, haklılığından geliyor. Her devirde ve her dönemde hak, hukuk ve adaletten yana olan gazetemiz; kuruluşunda ilân edilen maksatlara göre yayın yapmıştır. 21 Şubat 1970’de yayınlanan ilk nüshasında okuyucularına ne demişse, her dönem aynı hakikatleri dile getirmiştir.
Yeni Asya’nın sosyal meselelerde isabetli ve istikametli olması, istifade ettiği Risale-i Nur eserleri sebebiyledir. Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nur’u tanıtmak ve oradaki hakikatleri insanlığa duyurmak için yola çıkan gazetemiz hemen her sayısında bunu yapmaya çalışmış ve bu vesileyle okuyucularının takdirini kazanmıştır.
Gazetemizin haklı olarak övündüğü bir yönü de her eve rahatlıkla götürülebilecek bir gazete olmasıdır. Evet, her eve... “Her eve rahatlıkla götürülebilecek bir gazete” olmak sıradan bir iddia ve iş değildir. Bugün pek çok gazete değil eve götürmek, ele alınmayı dahi hak etmiyor. Müstehcenliğin bu derece yaygınlaştığı ve git gide ‘normalleştirildiği’ bir dönemde haklı ve doğru prensiplere bağlı kalmak takdiri hak etmiyor mu?
İnşallah okuyucularımızın duâsı ve desteğiyle nice yeni yıllara kavuşuruz. Bu vesileyle gazetemizin yayın hayatına devam etmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyor ve vefat eden Yeni Asya kahramanlarını da rahmetle anıyoruz.
Yeni Asya’nın ufku hep açık olsun inşallah. Amin.