"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Uzaktaki yakın şehrimiz: Ardahan

23 Ağustos 2021, Pazartesi
Yazın tefekkür ve hayret bahçesi, cenneti ve haşiri hatırlatan rengârenk bitki örtüsüyle, kışın bembeyaz karlarla kaplı, ölümü ve faniliği düşündüren güneşin üşüdüğü serhat şehir Ardahan...

Ardahan Notları - 1
GEZİ: TARIK ÜNAL

UZAKTAKİ YAKIN ŞEHRİMİZ: ARDAHAN

Bozulmamış bir tabiata, muazzam dağlara, seyretmeye doyum olmayan nehirlere ve şaşırtıcı bir güzelliğe sahip adeta keşfedilmeyen gizli bir mücevher olan ARDAHAN. Yazın tefekkür ve hayret bahçesi, Cenneti ve haşiri hatırlatan rengârenk bitki örtüsüyle, kışın bembeyaz karlarla kaplı, ölümü ve faniliği düşündüren güneşin üşüdüğü serhat şehir ARDAHAN. Şu dünya misafirhanesindeki yolculuğumun başladığı, çocukluğumu yaşadığım ata yurdum ARDAHAN.

Evet, 1983’de öğretmen olan babamın Bursa’ya tayininin çıkmasıyla köyümden Ardahan’dan ayrıldım. O günden beri elbette çok defa gittim. Her gidişimde gelişen büyüyen bir şehir, daha önce fark etmediğim güzellikler gördüm. Son olarak 17 Temmuz 2021 tarihinde ailemle birlikte hem yakınlarımıza bayram ziyareti hem de ruhumuza bir teneffüs niyetiyle yola koyulduk. Her ziyaretimde Ardahan’ı siz okuyucularımıza anlatmak bir nebze tanıtmak istemişimdir. Bu isteğimiz bugüne nasip oldu inşallah.

ARDAHAN’IN TARİHİ

Anadolu’nun bağımsızlık savaşının ilk adımlarının atıldığı, Gürcistan sınırındaki Ardahan, ülkemizin en yeni illerinden biri. Kars’a bir saat kadar uzaklıkta. İklimi karasal, yer yer de Doğu Karadeniz esintilerini bulmak mümkün. 7 Temmuz 1921 tarihinde mutasarrıflık (il) yapılan Ardahan 1926 yılında 877 sayılı kanunla ilçe yapılarak Kars iline bağlanmıştır. Halkın talebi ve bölgede meydana gelen gelişmeler göz önüne alınarak Süleyman DEMİREL’in başbakanlığı döneminde 27.05.1992 tarih ve 3806 sayılı kanunla yeniden il statüsüne kavuşmuştur. Merkezin nüfusu 42 bin civarında. İl nüfusu ise 2020 yılı itibariyle 96.161’dir.

Doğu Anadolu Bölgesi’nin Karadeniz Bölgesi’ne komşu olduğu kuzeydoğu kesiminde yer alan Ardahan, yüksek ve engebelidir. Sahada 3.000 metreyi aşan dağlar yer alır. Yalnızçam Dağları Artvin il sınırı boyunca uzanır. İlin kuzeydoğu kesiminde Keldağ (3.033 m), doğu kesiminde Akbaba Dağı (3126 m) yer alır. İl topraklarının güney kesimini de Allahuekber Dağları ve Kısır Dağı (3.197 m) engebeli hale getirir. Allahuekber Dağları’na bağlı Kabak Dağı (3.054 m) il sınırı içinde kalır. Kısır Dağı 3.197 m ile ilin en yüksek noktasıdır.

Bugün bile içinde kendinizi güvende hissettiren duvarlarıyla Ardahan Kalesi’nin yanı başında, taş evlerin oluşturduğu Halil Efendi ve Kale mahalleleri şehrin tarihi çekirdeği. Ancak zamanla şehir, çekirdeğini bırakıp Kura Nehri’nin öte yakasında serpilmiş. Türkçe tarihi kaynaklarda adı Kür diye geçen nehre bugün Kura deniyor. Yıkık dökük de olsa tarihî evlerin kimisi burada ve Alabalık Deresi’nin kenarında hâlâ yaşıyor. Ama semtteki evlerin çoğu, mimarisiz basit taş yapılar; yoksul ve toprak damlı.

Osmanlı’nın Rusya sınırındaki üç sancağı Ardahan, Kars ve Batum birçok bakımdan kader ortağıdır ve ‘Elviye-i Selase’ diye geçer tarihe. ‘Ardahan’ ve ‘tarih’ sözcüklerinin yan yana geldiği hemen her yerde duyulabilecek ikinci cümle ‘93 Osmanlı-Rus Harbi’ olacaktır.

Öteki bütün uygarlıklar, bütün seferler ve savaşlar unutulmuştur. Tarih, bu savaşla başlar ve yine bu savaşın sonuçlarıyla da sona erer.

Hicri takvime göre yıl 1293 olduğu için, çoğunlukla ‘93 Harbi’ denilen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın sonunda Ardahan, savaş tazminatı olarak Rus İmparatorluğu’na bırakılmış. Tam kırk üç yıl. Ruslar, Ermeni Taşnaklar, Gürcüler... Direklere çekilen ve indirilen farklı bayraklar. Karşılıklı kıyımlar, göçler, gidip dönenler, gidip dönmeyenler.

Kura Nehri’nin iki yakasını birbirine bağlayan demir köprünün ucundan başlayan Atatürk Caddesi, Ardahan tarihinin hem bu kasvetli yanını gösteren yerlerden biridir, hem de şehrin gelişim planını kavramak bakımından önemlidir. Ruslar, burada kalıcı olacaklarını düşündüklerinden olacak, Atatürk Caddesi’ndeki karşılıklı yapılmış tek katlı taş dükkânlar o dönemden kalma. Bu yapılar, insana Rus sınırında, oranın yapı kültürünü yansıtan bir kasabada olduğunu duyumsatıyor.

ARDAHAN’IN KOMŞU İLLERİ VE SINIR KOMŞULARI

Ardahan’ın Çevresindeki İller

Ardahan ili; Doğu Anadolu Bölgesi’nin Erzurum-Kars Bölümünde yer almaktadır.

Ardahan’ın sınır komşusu ülkeler ve iller şunlardır;

Kuzeyinde Acaristan Özerk Cumhuriyeti, Kuzeydoğusunda Gürcistan ve kısmen de Ermenistan, Güneydoğu ve güneyinde Kars, Güneybatısında Erzurum Batıda da Artvin illeri ile çevrilidir.

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 22 Mayıs 2008 tarihinde kabul ettiği 5765 sayılı kanun ile kurularak bir dünya üniversitesi olma yolunda ilk adımı atmıştır. Bilimin ve bilginin izinde, bilgiyi arayarak, öğrenerek, üreterek ve paylaşarak bölgenin ve ülkenin sorunlarıyla birlikte uluslar arası toplumun da sorunlarını bir ışık gibi aydınlatmak amacıyla her geçen gün gelişerek yoluna devam etmektedir.

ARDAHAN KALESİ

Ardahan Merkez’de, Halil Efendi Mahallesi’nde yer alan Ardahan Kalesi, Osmanlı döneminde, 16. Yüzyıl ortalarında Kanunî Sultan Süleyman’ın emriyle inşa edilen, günümüze kadar ulaşmayı başaran Ardahan Kalesi’nin tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Kalemizin çevresinde gerçekleştirilen araştırmalarda Tunç Çağı’na ait bulgular elde edilmiştir. Bununla kale tarih boyunca çeşitli krallıkların hâkimiyetine girmiştir. Tam olarak şehir merkezimizin kuzeyindeki Halil Efendi Mahallesi ile Ardahan Merkez’ini birbirinden ayıran Kura Nehri’nin hemen sol yanında yer alan kalemiz dikdörtgen bir mimariye sahiptir.

Tarihi oldukça eskilere dayanan ve ilk inşa evresi kesinlikle bilinmeyen Ardahan Kalesi’nin Selçuklular tarafından yapıldığı ve Osmanlılar Dönemi’nde sürekli kullanıldığı bilinmektedir.

Kalenin dikdörtgen plan oluşturan sur duvarları baştan başa kare tavanlı ve çokgen planlı çok sayıda kule ile desteklenmiştir. Kule köşelerinde düzgün ve kesme taş, harç olarak Horasan harcı kullanılmıştır. Kalenin duvar örgü tekniği, çokgen kuleleri ve konumlandırılmış biçimi ile Rumeli Hisarı’nı andırmaktadır.

ŞEYTAN KALESİ

Ardahan’ın Çıldır ilçesindeki Karaçay Kanyonu’nun ortasında kayalıkların zirvesinde yer alan tarihî “Şeytan Kalesi”, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor. Şeytan Kalesi, Karaçay Kanyonu’nun ortasındaki sarp kayalıkların üzerindeki konumuyla görenleri adeta büyülüyor.

Şeytan Kalesi’nin Urartular zamanında inşa edildiğine dair ileri sürülen görüşler vardır. Ancak bu görüşler herhangi bir tarihî kaynağa dayanmamaktadır. Daha geç tarihli kaynakların verdiği bilgiye göre kalenin erken ortaçağ kalesi olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte konumu itibarıyla böyle bir yerin daha eski tarihlerde de kale olması ihtimali çok yüksektir. Ne var ki bunu ispatlayacak kaynaklar henüz mevcut değildir.

Gürcü prensliği Samtshe-Saatabago ile komşu devletlerin 1561-1587 arasındaki tarihini anlatan Meshuri Matiane adlı vakayinameye göre Şeytan Kalesi Samtshe-Saatabago hükümdarı II. Manuçar’ın yönetimindeyken, Manuçar Lala Mustafa Paşa’yla anlaşmış ve içinde Şeytan Kalesi’nin de yer aldığı altı kaleyi Osmanlılara vermiştir. Şeytan Kalesi Gürcistan Krallığı ve Samtshe-Saatabago dönemlerinde olduğu gibi, 16. yüzyıldan itibaren Osmanlılar zamanında da kullanılmıştır. Kalenin yakınında bir ticaret alanı olduğu bilinmektedir.

Gizli bir giriş kapısı bulunan kale, sunduğu eşsiz manzarasıyla birçok ziyaretçinin ilgi odağı oluyor. Son dönemde özellikle sosyal medyada adından sıkça söz edilen kale, bölgeye gelen turistlerin en fazla ziyaret ettiği mekânlar arasında yer alıyor.

Kalede bu güne kadar hiçbir restorasyon çalışması yapılmamıştır. Kalenin gerçeğine uygun şekilde restore edilmesi ve kaleye yürüme yolunun iyileştirilmesi halinde daha çok turist tarafından ziyaret edilmesi ön görülebilir.

-DEVAMI YARIN-

Okunma Sayısı: 2326
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı