CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN “ACI DA OLSA DOĞRU REÇETELERİ UYGULAYACAĞIZ” SÖZÜNÜ PROF. YALÇIN KARATEPE BÖYLE YORUMLADI.
YERLİ VE MİLLİ ACI REÇETE
Prof. Dr. Karatepe, “Yerli ve milli bir acı reçete ile karşı karşıyayız. Acı reçetenin anlamı şu ; aslında insanların büyük çoğunluğu yoksullaşacak, daha zor koşullara hayatlarına devam etmek zorunda kalacaklar. Halkın daha yoksullaşacağı bir dönemin başlangıcındayız” dedi.
YÖNETİM MODELİ DEĞİŞMELİ
Ekonomi yönetimindeki değişilikleri de değerlendiren Yalçın Karatepe "Yönetim modeli değişmeden Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme yoluna gireceğini düşünmüyorum. İnişler çıkışlar olur, ama kalıcı bir ekonomik büyüme olmaz” diye konuştu.
***
Acı reçete yine millete
Prof. Dr. Yalçın Karatepe, "Yerli ve millî bir acı reçete ile karşı karşıyayız. Acı reçetenin anlamı şu, aslında insanların büyük çoğunluğu yoksullaşacak" dedi.
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifası ile Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) Başkanı Murat Uysal’ın görevden alınması üzerine, ekonominin yönetim kadrolarına yeni atamalar yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, AKP’nin TBMM’deki grup toplantısında ekonomide ‘şeffaf, öngörülebilir ve istikrarlı’ bir döneme geçildiğini söylemesi ise, yeni ekonomi yönetimine yani Lütfü Elvan ve Naci Ağbal’a destek verdiğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları ile ekonominin tepe yönetiminde yapılan bu değişiklik, piyasalarda olumlu karşılandı ve Türk Lirası döviz kuru karşısında değer kazandı.

KALICI DEĞİŞİM OLMAZ
Ancak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe’ye göre; ekonominin yönetim kadrosuna yapılan bu atamalar ekonomide kalıcı anlamda bir olumlu değişim sağlamayacak. Çünkü ekonomi yönetiminde isimler değişse de karar merci Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. Bu sebeple sürdürülebilir ekonomi için yönetim değişikliğinin gerekli olduğuna vurgu yapıyor Karatepe.
euronews’deki habere göre Karatepe, şöyle dedi: “Şimdiye kadar Erdoğan’ın bütün ekonomik kurumlar üzerinde büyük bir baskısı vardı. Bunların etkisini de kurların yukarıya doğru yükselmesi ile gördük. Kurların bu kadar yükseliyor olması hem ekonomik olarak olumsuz sonuçlar doğuruyor hem de siyaseten çok ağır bit fatura ortaya koyuyor. Özellikle siyaseten ortaya çıkardığı faturanın da eninde sonunda cumhurbaşkanına kesileceği gayet açık, sonuçta ülkeyi tek başına yöneten kişi. Yönetim modeli değişmeden Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme yoluna gireceğini düşünmüyorum. İnişler çıkışlar olur ama kalıcı bir ekonomik büyüme olmaz.’’
İktisatçı Yalçın Karatepe, Erdoğan’ın “acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız” sözlerini ise şöyle yorumluyor: “Daha önce Türkiye’de acı reçete denildiği zaman hep IMF politikalarından bahsedilirdi. Şimdi görüyoruz ki yerli ve millî bir acı reçete ile karşı karşıyayız. Acı reçetenin anlamı şu; aslında insanların büyük çoğunluğu yoksullaşacak, daha zor koşullara hayatlarına devam etmek zorunda kalacaklar. Geniş halk kesimlerin daha yoksullaşacağı bir dönemin başlangıcındayız. Ancak faizler yüksek seviyede tutulursa ve insanlar biraz daha yoksullaşırsa, satın alma gücü de azalacağı için yurtiçi talep belirgin şekilde düşecek. ’’