"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kılıçdaroğlu, 'Yüzyılın Anlaşması'nı eleştirdi

04 Şubat 2020, Salı 14:20
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında başlıklar şöyle: 

"Yaşadığımız sürece acıyorum."

Filistin üzerine oynanan oyunlar. Kadim bir coğrafya. Yıllarını, hayatlarını verenler, üzerine oynanan oyunlar: Nasıl üzülmezsiniz? Suriye'de yaşananlar. Şehitlerimiz geldi. Nasıl üzülmezsiniz? Bakınız, Elazığ'da deprem olduğunda valiyi aradım hemen, il başkanımız oradaydı henüz ölüm haberleri gelmemişti, inşallah gelmez dedik. Ama 6.8 şiddetinde hemen iki genel başkan yardımcısını ve milletvekili arkadaşlarımızı görevlendirdim. Elazığ milletvekilimiz zaten oradaydı. İş bölümü yaparak acaba burada ne oldu, yaraları nasıl sarabilirizin çabası içine girdik. Arkasından arkadaşlara söyledim, hemen gelmem gerekiyor mu diye sordum. Hayır dediler. Enkazdan insanlar çıkarılıyor, dolayısıyla bu aşamada gelmeniz doğru değil dediler. Daha sonra, arkadaşlar evet gelebiliriz dediler, gittik. Genel başkan yardımcılarını görevlendirdik ama başta büyükşehir belediyelerimizin yapacağı yardımı da koordine etmeye çalışıyoruz. Elazığ'daki belediyeler arasında köprüler kuruldu. Bunlar da yapıldı. Sivrice Belediyesi'ne gittim, belediye başkanımızla konuştuk, Yazıkonak Belediye Başkanı ile de konuştuk. Emin olun hani dert dinliyorsunuz ama ölümden dönmüş enkazdan çıkmış kişinin hastanede bana anlattığı dert ne biliyor musunuz? 'Çocuğum işsiz.' Nasıl üzülmezsiniz? Siz bize siyasi partinin genel başkanı olarak bu tabloya üzülmez misiniz? 

Gerçek anlamda bir insanlık dramı var. Öyle gidip merhaba başınız sağ olsunluk basit bir olay değil. İki aylık çocuğunu, 7 yaşındaki çocuğunu, kayınvalidesini, eşini kaybeden bir gençle görüştük. Ben evdeydim çocukların oradaydı dedi. Neden diye sorduğumda, 'Bizim ev soğuk kayınpederin ki sıcak diye oraya gönderdik' dedi. Bu vicdani bir deprem. Bir gece Elazığ'da yattık. Daha sonra muhtarlarla da konuştuk. 

Bölgedeyken ciddi eleştiriler aldım. Ben bu kürsüde vatandaşların sorduğu bir soruya siyasi iktidarın cevap vermesi gerektiğini söyledim. Deprem vergilerinin nereye harcadığınız vatandaşa açıklayın dedim. En ağır eleştiriyi aldım. AFAD'a teşekkür ederim. Her yerde çadırları vardı. Kızılay'ın değil AFAD'ın çadırları vardı. Kendilerine teşekkür ediyorum. 

Depremle mücadelenin iki ayağı vardır. Birincisi önlem almaktır. Deprem olduğunda deprem bölgesinde insanlar ölmesin diye tedbir alacaksın, binayı dayanıklı alacaksın kardeşim. Devleti yönetmenin gerekçesi de budur. Deprem oldu binalar yıkıldı, onun adı kriz yönetimidir.  Önlem almadığınız için insanlar ölüyor. 

Malatya'ya da Elazığ'a da gittim, daha önce de deprem bölgelerine gittim, binaları çökenlerin yüzde 99.9'u fakir. Bu da hayatın bir başka gerçeği olarak önümüzde duruyor.

Van depremini de biliyorum. Önlemi ne zaman aldın? 604 kişi öldükten sonra. Önce alacaktın önlemi. Efendim harcama yaptık. Doğru ama 100 metrekarelik evi depremzedeye 75 bin liraya sattın. Vergi aldın, eyvallah. Depreme dayanıklı konutlar yapacağım dedin, eyvallah. Deprem oldu, insanlar oldu, o evleri yapmadı, insanlar öldü. Bana kalkıp cevap veriyorsun!

Hatırlıyorum okulda öğrenciyken öğretmenlerimiz bize Kızılay kumbarası verirdi gider para toplardık, o paralar tutanakla Kızılay’a teslim edilirdi. 152 yıllık bir kurumdan söz ediyorum. Köklü bir kurumdan söz ediyorum. 152 yıllık bir kurum bugün hangi durumda? Deprem bölgesine gittim, iki gün orada kaldım, bir tek Kızılay çadırı dahi yok. Bu kurum tarihi kökleri olan bir kurum. İnsani bir kurumdur, gönüllülerin çalıştığı, fakirin derdine çözüm üreten bir kurumdur. Bugün sıcak siyasetin göbeğinde. Nasıl üzülmez, nasıl hayıflanmazsınız. 152 yıllık bir kurum bu hale mi düşmeliydi?

Okunma Sayısı: 1213
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı