Bize gönderilen bir makaleyi kısaltarak istifadelerinize sunuyoruz.
“Maşallah... Çok güzel bir hizmette bulunuyorsunuz. İnancım o ki perde açılıp sırların ortaya döküldüğü günde anlaşılacaktır bu hizmetler...
Bilirsiniz bir kısım kimseler vardır, az gider uz gider dere tepe düz gider, fakat hakikatte bir arpa boyu yol alamaz. Bazısı da vardır burada belki bir adımcık atar, fakat o attığı adım ile ahiretin dağları, tepeleri, köprüleri, geçit vermez dikenli yolları dürülür de dürülür... İnşallah bu hizmetler o ikinci -muhlisîn ve muhlasîn- zümresinden yazılıp kaydolur.
Seneler oldu ki kalbimiz yandı. Dönüp geriye baktığımda rengi soluk hatıralardan başka pek bir şey kalmamış. Öyle bir sessizlik... İnanır mısınız, sanki senerlerdir Meryem orucu tutuyorum. Amenna, tarihin başından beri yaşanan bir süreçti bu. İlk insandan beri aynı hikâyeydi, Habil ve Kabilden.. Yusuf ve kardeşlerinden miras kalandı. Tek başına kalmış bir Nuh nebî yalnızlığını içine sindirmek, başında kopan fırtına-kıyamete rıza göstermek, olanı biteni kabul etmek, bunları hazmetmek ve sonra, kuruduğun yerden yeşermeye çalışmak...
Kayda değer bir kulluğumuz veya amelimiz mevcut değil. Şu hayat yolculuğunda düşe kalka ilerliyoruz. Ümidim o ki, şu kalbimizin kırıklığına ve hâlimizin perişaniyetine Cenab-ı Allah merhamet eylesin. Sizler benim daima duâlarımdasınız (özellikle de bu kitap gönderme, mektup vesair işleriyle ilgilenenler). Siz de beni ve mazlumları, mağdurları duâda unutmamanızı rica ve temenni ederim. Rabbim bütün gamlı gönüllere ferec ve mahrecler versin. Kolay değildir... Fakat şu kitap hizmetleri var ya... Yüreğime cidden su serpiyor. Bu konuda benim gibi hisseden kim bilir daha niceleri vardır.
Cenab-ı Allah motivasyonunuzu diri, aşk-u şevk-ü heyecanınızı daima canlı tutsun. Çünkü gönül gül-gülistan olursa yaralı kuşlar bir nefes ferah bulabilir. Âh diyorum “Yeryüzündekilere merhamet edin, gökyüzündekiler de size merhamet etsin” diyen Nebi (asm)...
Hakkınızı helâl edin uzunca oldu. Sadece bir Allah razı olsun diyecektim, baktım ki devamı geliyor. Hakikatte kalem dile tercüman olamaz, fakat bazen kalemde, kırık dökük satırlar döküldüğü olur. Öyle oldu sanırım. Çok selâm ederim..
M. R. Gürbüz