"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mazlumların imdadına koşanlar

H. Muharrem OKUR
07 Ekim 2025, Salı
Filistin’de gerçekleşen Siyonist zalim İsrail’in zulmü felâketlere sebep olduğu gibi tüm dünyada insanlık adına umut vadeden gelişmelere de sebep oluyor.

Yaşlısı, genci, kadını, erkeği, hangi dinden ve inançtan olursa olsun bu zulme ortak tepki koyuyor. Bu hususta tarihe not düşülen bir süreçten geçiyoruz. Özellikle Hıristiyan memleketlerinden Filistin’in yardımına koşan insaniyetperverlerin sayısı oldukça fazla. Bunların içinde samimî dindar Hıristiyanlar bulunmakla birlikte çok farklı inançlarda ve görüşlerde kimseler de var. 

Hayatlarını tehlikeye atmak pahasına yardıma koşan bu kesimlere gönülden destek vermek gerektiği herkesin malûmu. Bu doğrultuda Müslüman olmayan, ancak Müslüman kardeşlerimizin ve insanlığın yardımına koşan kesimler hakkında hislerimizi ve düşüncelerimizi doğru yönlendirmek bu süreçte ayrıca hassasiyet gerektiren durumlardan. 

Tam da bu noktada Risale-i Nurlar’da Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri bu meselede de rehber olacak nitelikte bir mektup yazar. Kastamonu Lahikası eserinde neşredilen bu mektup; özelde İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan zulümler ve vahşetlerle alâkalı olup, esasında kıyamete kadar devam edecek bir düşünce yapısını ortaya koymaktadır. “Gayet Ehemmiyetlidir.” notuyla başlayan mektubun, kendi fikri ve düşüncelerinden ziyade Kur’ân’dan gelen hakikatli bir düstur olduğunu “İhtar edildi.” detayıyla belirtir. 

İnsanî musibetler neticesinde bîçarelere gelen felâketlerin, sefâletlerin, açlıkların şefkat noktasında kendisine dokunduğunu belirten Bediüzzaman, böyle musibetlerde kâfir de olsa haklarında bir nevi merhamet ve mükâfat bulunacağını müjdeler. Bu durumun sebep ve hikmetlerini mektubunda detaylıca anlatır. Son paragrafında ise âdeta günümüze ışık tutarak şöyle noktalar: “Eğer o felâketi çekenler mazlumların imdadına koşanlar ve istirahat-i beşeriye için ve esâsât-ı diniyeyi ve mukaddesat-ı semaviyeyi ve hukuk-u insaniyeyi muhafaza için mücadele edenler ise elbette o fedakârlığın manevî ve uh-revî neticesi o kadar büyüktür ki o musibeti onlar hakkında medâr-ı şeref yapar, sevdirir.” 1

Dolayısıyla Filistin’deki mazlumların imdadına koşan, beşerin huzuru için kendilerini tehlikeye atan, insanlığın hukuku için samimî mücadele eden herkesi tebrik ederek zulümlerin son bulmasını niyaz ediyoruz.

Dipnot:

1-Kastamonu Lâhikası, s. 117.

Okunma Sayısı: 152
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı