"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem ne zaman?

Faruk ÇAKIR
31 Aralık 2025, Çarşamba
Herkesin bildiği üzere bugünkü imkânlarla depremin tam vaktini tespit etmek mümkün değil.

Dolayısı ile yıl, gün, ay vererek “Şu zamanda deprem olacak” diye korku salanlara itimat edilmez. Bununla birlikte deprem ihtimali varken “Bize bir şey olmaz” tavrı da doğru değil. 

Esasında yapılacak iş bellidir: Depremin ne zaman olacağından tamamen bağımsız olarak binaların depreme dayanıklı şekilde inşa edilmesi gerekir. Bu da yetmez. Eldeki mevcut ‘sakat’ yani depreme dayanıklı olmayan binaların mümkün olan en kısa zamanda yıkılıp yenilenmesi icap eder.

Binaların ve şehirleri deprem ihtimaline karşı hazırlıklı olması noktasında her halde bir tartışma olmaz. Bütün siyasetçiler de hususta ittifak halindedir. Mesele bu işin nasıl yapılacağıdır ki o konuda da uzmanları dinlemekte fayda var. Yoksa “Deprem ihtimali kalmadı” diyerek gerekli tedbirleri almamak ülkemize ve milletimize pahalıya mal olabilir. 

Tabiî ki ‘deprem uzmanları’ arasında da ihtilâf vardır. Bunu da tabii görmek icap eder. Çünkü elde edilen bilgi ve ‘veriler’in yorumu ve değerlendirilmesi farklı olabilir. Bütün bunlarla birlikte binaların sağlam yapılması gerektiği, şehirlerde belli noktalarda ‘toplanma alanları’nın bulunması değişmez temel bir ihtiyaçtır. Türkiye’nin bu noktada gerekli adımları atmadığı da her halde sır değil.

Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, deprem konusundaki tartışmaları yorumlarken “Marmara’da bir deprem olursa 80 bin civarında binanın yıkılacağı tahmin ediliyor. İstanbul içinden çıkılmaz bir hale gelir. Nüfusu arttırmamak gerekiyor” demiş. 

Prof. Dr. Tüysüz, şunları da söylemiş: “Afete hazır olmak gerekiyor, ama ben açıkçası ondan pek ümitli değilim. 73 yaşındayım. 23 yaşında üniversiteden mezun oldum. 53 yıldır arazide fayların üzerinde çalışıyorum. Ama açıkçası bu yaşa kadar bakıyorum hocalarımızın da uyarılarına bakıyorum sözümüzü dinletemedik. (...) 1939 depremi olduğunda Rahmetli hocamız İhsan Ketin Kuzey Anadolu fayını buldu. Onu da kimse dinlemedi. 2012’de Gaziantep’e gittim, depreme hazır olsun dedim. Neredeyse alay ettiler. (...) Yapılacak iş tedbir almaktır.

“(Nasıl bilinçlenecek insanlar?) Eğitimle olur. Şili’de 1960’ta dünyanın en büyük depremi oldu. O güne kadar deprem hazırlıkları yoktu. Sonra önlem aldılar yönetmelikler çıkardılar, ciddi cezalar getirdiler. Çok iyi denetim yapıyorlar. Şimdi Şili’de 8 büyüklüğünde deprem oluyor, kimseye bir şey olmuyor. Biz Marmara’da bir türlü planlı bir yerleşme yapamadık. İstanbul 1980’den sonra inanılmak göç aldı. Deniz kumuyla inşaatlar yapıldı. Cumhuriyet tarihinde 23 kere imar affı çıkarılmış. Deprem öncesi anı ve sonrasında ne yapılacağının halka ilkokuldan itibaren anlatılması gerekiyor. Ekonomisi iyi olmayan bir ülkenin depreme değil hiçbir afete hazır olması beklenemez. Kuralları uygulamak zorundasınız.” (nefes.com.tr, 28 Aralık 2025)

“Deprem ne zaman?” sorusu anlamını kaybediyor. Asıl soru, “Tedbir ne zaman alınacak?” şeklinde olmalı... Önce tedbir, sonra takdir...

Okunma Sayısı: 164
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı