"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Başarılı mı ki?

Hüseyin GÜLTEKİN
03 Haziran 2024, Pazartesi
İktidar partisine meftun bazı dostlarımızın sıklıkla sordukları, “İktidarın başarılarını neden görmüyorsunuz?” gibi sitemlerinin karşılığını bu vesile ile nazarlara verelim.

Uyguladıkları yanlış politikalarla, emsali görülmeyen zamlarla, başta emekliler ve dar gelirli vatandaşlar olmak üzere bütün insanları sıkboğaz eden iktidarın; dönüp her fırsatta ülke ekonomisinin büyüdüğünü, dar gelirli insanlarımızın sıkıntılarının farkında olduklarını, “Biraz daha sabretsinler, onların sıkıntılarını ancak gideririz.” şeklindeki hayal dağıtan nutuklarını sürdürmeleri önemli bir başarı değilse nedir?

Başta AİHM ve AYM kararları olmak üzere, kendi lehlerinde olmayan bütün mahkeme kararlarını yok saymakla kalmayıp; böyle kararları alan hakimleri bir şekilde cezalandırmayı alışkanlık haline getiren iktidarın, emsali görülmeyen bu hukuksuzluklara şahit olan birçok çevrenin alkış tutmaları, iktidar adına bir başka başarı örneği değil mi?         

“Kardeşim Esad” deyip sonra, Suriye’deki iç çatışmalarda muhaliflerden yana tavır koyarak, olaylara benzin dökerek, Esed’e bu defa “zalim” demek gibi U dönüşleri… Mursi’yi darbe ile alaşağı eden darbeci Sisi’ye yönelik “firavun” gibi söylemlerden sonra, “Dostum, kardeşim” diyerek; Sisi’yle görüşmesinde onu kucaklayıp ülkemize davet etmesi gibi tutarsız tavır ve davranışlarını hâlen yerinde gören ve bu politikaları alkışlayan kesimlerin bulunması da yine bu iktidarın başarılarından sayılır!  

Bir zamanlar, Gülen hareketinin etkinliklerine katılarak övgüler dizip, “Ne istediniz de vermedik?” demekte bir beis görmeyen iktidarın, “15 Temmuz” ile beraber “Aldanmışız” diyerek binlerce insanı işinden aşından eden iktidarın yaptığı bu haksızlıklara, keyfî icraatları alkışlayarak taraftar olmaları, yine bu iktidarın başarı hanesine kaydedilmesi gereken bir durumdur herhalde!

Bir taraftan, her fırsatta bolca dinî terimleri ve deyimleri istimal ederek kendilerinin tam da dindar olduklarını nazarlara verip, muhafazakâr kesimin önemli bir bölümünün reylerini devşirirken; diğer taraftan da kendilerine muhalif gördükleri herkese, ağzına almaması gereken galiz ve ağır ithamlarda  bulunmaları…

Bir taraftan da, takındıkları kibre ilave olarak, kendi taraftarlarına devletin birçok maddi imkanını sunarken, kendilerinden saymadıkları kesimlere “üvey evlat” muamelesinde bulunmaları… Ve bunca dar gelirli insanın yaşadığı bu ülkede, debdebeli bir yaşantı içinde hayatlarını devam ettiriyor olmaları…

Hâliyle, dindar kimlikli(!) iktidarın bu durumu, “Dindarlık böyle bir şey ise bana lazım değil” dedirtmek suretiyle birçok insanı dinden ve samimi dindarlardan uzaklaştırmakla kalmadı, buna ilave olarak toplumdaki ahlaki aşınmaya ve başta gençlerimiz olmak üzere birçok insanın içki, uyuşturucu gibi tehlikeli alışkanlıklara bağımlı hâle gelmesine yol açtı maalesef. Geldiğimiz nokta bu iken, bazı malum kesimlerin, bu iktidarı “tam dindar” görerek destekte bulunmaları da bu iktidar açısından bir başarı sayılır.        

Parti meftunu dostlarımız, onların yaptıklarını, bir çeşit ironiyle nazarlara vermeye çalıştığımızdan dolayı yine bize kızacaklar. Ama ne yapalım, iktidarın hakkını yemeyelim. Yoluna devam etmek için, bugüne kadar başarıyla yaptıkları celbedici reklamlarla, çekici propagandalarla, attıkları hamasi nutuklarla milleti aldatarak, halen milletin beğenisine ve desteğine mazhar olmaları, kendileri açısından başarı sayılır.

Okunma Sayısı: 1166
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Burhan kula

    3.6.2024 18:54:05

    Yüzbinlerce haksızlığa uğramış KHK lı mıdır başarı? Adaletten haktan hukuktan nasipsizlik midir başarı? Bu kadar mazlum ve mağdur varken hiçbir başarıdan söz edilemez.

  • HÇeşitcioğlu

    3.6.2024 12:37:41

    İnsanımızın genel fikir ve ahlak zaafı; doğru yer ve zamanda takdir tebrik cimriliği ile yanlış zaman yer ve üslupta tenkit cüreti ve önermesiz karalama. Biz iyi güzel doğru kimden gelse; iman ümit şevk adına takdir etmeliydik ki; zamanı gelince tenkit ve yol göstermeye hakkımızı olsun!

  • S.topuz

    3.6.2024 11:54:12

    ..."Halbuki demiştik: Bu dünya tecrübe meydanıdır. Akla kapı açılır, fakat ihtiyarı elinden alınmaz. Öyle ise o eşhas, hattâ o müdhiş Deccal dahi çıktığı zaman çokları, hattâ kendisi de bidayeten Deccal olduğunu bilmez. Belki nur-u imanın dikkatiyle, o eşhas-ı âhirzaman tanılabilir."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Sözler - 344

  • S.topuz

    3.6.2024 11:51:18

    ..."Rivayetler, Deccal'ın dehşetli fitnesi İslâmlarda olacağını gösterir ki, bütün ümmet istiaze etmiş. لَا يَعْلَمُ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُ Bunun bir tevili şudur ki: İslâmların Deccal'ı ayrıdır. Hattâ bir kısım ehl-i tahkik İmam-ı Ali'nin (R.A.) dediği gibi demişler ki: Onların Deccal'ı Süfyan'dır. İslâmlar içinde çıkacak, aldatmakla iş görecek. Kâfirlerin Büyük Deccal'ı ayrıdır. Yoksa Büyük Deccal'ın cebr ve ceberut-u mutlakına karşı itaat etmeyen şehid olur ve istemeyerek itaat eden kâfir olmaz, belki günahkâr da olmaz."... Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı, Şualar - 585

  • Erhan

    3.6.2024 07:43:49

    Diğer yönüyle, KEYFİ, KÜFRİ, CEBRİ, bir yönetim anlayışını eksiksiz sergiliyor.

  • Erhan

    3.6.2024 07:40:31

    Yukarıda ki çok doğru ve haklı tespitlere ilaveten, İktidarın en büyük başarılarından bazıları ise, her türlü yetkiyi alıp sorumluluk almamasıdır. Kendi yaptıkları ile başkalarını suçlamasıdır. İhtiyaç duyduğunda, Hatasız ve eksiksiz takiye yapmasıdır. Çok başarılı iftiralar üretmesidir. Ceberrut, baskıcı, zulüm odaklı bir devlet yönetim anlayışını benimsemesidir. Siyaset üstü olan kutsallarımızı, camilerimizi siyasete malzeme yapmasıdır.vs. Vs… günlerce say, say yaz, bitmez!

  • Osman Yıldirim

    3.6.2024 00:16:00

    Tarafgirlik magazin hatayı ve yanlışı görmez veya yanlısta olsa doğru olarak kabul eder ancak bunun sonucu olarak toplumun önüne maddi ve manevi bir fatura çıkar ve hep birlikte bi faturayı ödemek mecburiyetinde kalırız. Bugün Türkiye olarak yaşadığımız da budur. Dindarlar 22 yıllık bu iktidarın başındaki lidere duyulan muhabbet nedeniyle doğru ve yanlış ayird etmeksizin her icraatını alkışladılar bunun sonunda maddi ve manevi bir yıkım faturasını ödemek zorunda kalmışlardır. Bu iktidarın hiçmi iyi bir icraatı yokmu diyen dostlara bizde soruyoruz, bu iktidarın ve başındaki liderinin hiç mi yanlışı olmadı diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı