Başta darbe dönemleri olmak üzere hemen her zaman her dönemde dinî değerlere karşı olan malum mihraklar bu sinsi niyetlerini kamufle ederek, suret-i haktan görünerek Nur hadimlerine; ”Bizim kırmızı çizgilerimiz var. Lütfen bu çizgilerimiz çiğnemeyin. Biz de sizin kırmızı çizgi olarak bildiğiniz Risale-i Nur’ları okumanıza karışmayalım. Yani siz bize karışmayın; biz de size karışmayalım” gibi görünürde makul ve kabul edilebilir bir pazarlık gibi görünüyor.
12 Eylül 1980 Darbesinde silâh zoru ile meşrû hükümeti alaşağı eden cuntacı askerler darbelerin her çeşidine karşı olan kesimlerin başında Nur camiasını bildiklerinden aldatmacalarıyla onların hizmetlerine mani olmak ve onları yanlarına çekmek suretiyle yaptıkları demokrasi, hukuk dışı darbelerini meşrû hale getirmek istemişlerdi.
Darbecilerin istek ve tekliflerini iletmek için Yeni Asya camiasını temsilen merhum Mehmet Kutlular Ağabeyle yaptıkları görüşmede kısaca; ”(Yurt dışında) Millî görüşçülerle, Süleymancılarla mücadelede bizimle beraber hareket edin. Ayrıca gazetenizde M. Kemal aleyhinde ve bizim aleyhimizde haber ve yazılara son verin. Bu isteklerimizi kabul ederseniz, biz de her konuda size yardımcı oluruz” gibi tekliflerine hiç tereddüt etmeden; ”Sizin bahsettiğiniz cemaatlerin siyasî tavır ve tercihlerini beğenmesek de onlar bizim din kardeşlerimizdir. Bunun için onlarla mücadelenizde sizinle beraber hareket edemeyiz. Diğer teklifinize gelince, bildiğiniz gibi biz bütün darbelere karşıyız. Sebeb-i vücudumuz da budur. Bunun aksi bir tavır içine girmekle kendi kendimizi inkâr etmiş oluruz. Dolayısıyla böyle bir teklifinizi kabul etmemiz mümkün değil” diyerek son noktayı koymuştu Kutlular Ağabey.
Şimdi de Yeni Asya camiası darbe döneminde maruz kaldığı sıkıntıların benzerlerini yaşıyor. Ya, yapılan adaletsizliklere sesiz kalıp bu zulümleri alkışayacaksınız; veya “ya bendensin, ya düşmansın” anlayışlarla engelleneceksiniz.
Ulvî davası uğruna her türlü haksızlığa ve zulme uğramayı göze alan, kudsî davasından taviz vermemek için sürgünleri, zindanları mekân olarak kabul eden Üstad Bediüzzaman’ı rehber olarak kabul Yeni Asya camiası da geçmişten bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da böyle tuzaklara düşmeyecek inşallah.
Yeni Asya ”Zalimlere meyletmeyin; yoksa Cehennem ateşi size de dokunur” ikazlarını ve Hz. Peygamberin; ”Bir kötülük gördüğünüzde elinizle; yoksa dilinizle düzeltin; bu da mümkün değilse hiç değilse buğz ediniz.” tavsiyelerini; Üstad Bediüzzaman’ın; "Ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam” gibi altın değerindeki tespitlerini ve tavırlarını dikkate almak suretiyle merdane duruşları tercih etmiştir. Bundan sonra da bu tavrından taviz vermeyecektir inşallah.