"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaptıkları söylediklerini tekzip ediyor

Hüseyin GÜLTEKİN
07 Mart 2022, Pazartesi
“Makamı, mevkii ne olursa olsun hiç kimse yargıya müdahale edemeyecek, talimat veremeyecek.. Bizim iktidarımızda yargı tamamen tarafsız ve bağımsız olacak.. Kanun hâkimiyetini mutlaka sağlayacağız.. Masumiyet karinesi işleyecek ve bu sayede kanunsuz tutuklamaların ve mahkûmiyetlerin önüne geçilecek.” gibi bir sürü vaatle ve iddiayla geldiler. Halen de her fırsatta bu ve benzeri sözlerden ve beyanlardan dem vuruyorlar.

Uygulamalarına ve icraatlarına baktığımızda söylediklerinin tam tersine, hukuk facialarına şahit oluyoruz. Hiçbir kanunî dayanağı olmayan, sudan bahanelerle keyfî tutuklamalar… Mesnetsiz isnatlarla verilen mahkûmiyet kararları… Savaş halinde dahi tevessül edilmeyen icraatlar. Tedavilerine dahi müsaade edilmediği için hapishane koğuşlarında vefat eden hastalar.

İktidarın uymak zorunda olmasına rağmen “AİHM kararları bizi bağlamaz” dedikten sonra adaletten, hukuktan dem vurmanın bir inandırıcılığı olur mu?

İhdas ettikleri mahkemelerde dahi; beraat ettikleri halde halen kendilerine şüpheli gözü ile bakılan, işlerine dönmelerine keyfî bir şekilde izin verilmeyen nice insan var.  

Yetkililerin; işleyen bir adaletten dem vurmalarına kim inanır?

Geçmişte iktidarı atadığı yetkililerin mahiyetindeki bazı şahısların kendi taraftarlarını haksız bir şekilde devlet memurluğuna yerleştirmek için bazı gizli ve şaibeli suistimallere tevessül etmelerinin bir benzerini; şimdi memur alımları için yapılan sınavlarda en yüksek puanı aldıkları halde başarısız sayılarak elenen nice mağdur insanlar var. Başarıya, liyakate bakmadan; keyfi olarak kişileri istedikleri makamlara ve mevkilere getirmek için göstermelik mülâkatlarla, vatandaşlara karşı tarafsız ve eşit muamelede bulunduklarına kimler inanır?         

Yaptığınız doğru icraatları mübalâğalı bir şekilde köpürterek manşetlere çeken; yanlış uygulamalarınızı da çoğu zaman kamufle eden veya tekellüfü yorumlarla halka sunmayı vazife bilen malûm medyaya devletin bütün maddî imkânlarını peşkeş çekmekte bir beis görmeyen iktidar; yanlışa yanlış, doğruya doğru demeyi meslek bilen başta Yeni Asya olmak üzere bazı medya kurumlarına resmî ilânları kesme gibi hukuksuz uygulamaları vicdanları sızlatmaz mı sizce?

“Devletin dini adalettir.” buyuran Hz. Ali’nin (ra) dikkate değer bu ifadesini görmezden gelen ve hemen her fırsatta demokrasiden, adaletten, eşitlikten, hak-hukuktan dem vuranların uygulamalarında tersini yapmaları tam da Üstad Bediüzzaman’ın, “Lisan-ı siyasette bazen lâfız mananın zıddıdır..” tesbitini doğrulamıyor mu?

Okunma Sayısı: 1901
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • selma

    7.3.2022 13:08:48

    Çok doğru tespitler. Risale-i Nur yazıp, okuyan bazı gruplar da var ki şaşırtıyorlar. Çok güzel ders yapıp, izah ediyorlar.Firavunların, şeddatların vb. zalimliklerinden bahsediyorlar.Ama tarihi hikaye gibi, geçmişte yaşanmış menkıbeler gibi göruyorlar.Çevrelerinde olup bitenlerın farkında değilmiş gibi davranıyorlar.Hatta ,resmi söylemleri benimseyip, destekliyorlar. İnternetin, iletişimin çok yaygın olduğu bir dönemde yaşıyoruz.Yarın şartlar değistiğinde "biz bilmiyorduk" demesinler.Vebalden kurtarmaz.

  • Osman Yıldırım

    7.3.2022 11:10:40

    Hüseyin Hocam, bu saydığınız hususların hepsi son yıllarda dindar görünümlü bu iktidarın icraatlarında yaşadık ancak şöyle bir kabulleniş sözkonusu kutsanan bir Reis var" o reis hiç yanlış yapmaz, yanlış olmuşsa bile o yanlışı görmemek gerek, zira bu reis giderse yerine koyacağınız bir reis yoktur" gibi bir kabulleniş sözkonusu. Bu nedenlerden dolayı toplumun geniş bir kesimi özellikle dindarlar vede Risale i Nuru okuyan bazı kesimler bu kabullenişten dolayı yanlışa yanlış diyemiyorlar hatta yanlışa yanlış diyenleri de hainlikle dinsizlikle suclamaktalar.

  • S.topuz

    7.3.2022 11:01:26

    O "ADALET" gün gelir Adil davranmayanlarada LAZIM Olur. Daha önceleri lazım olduğu gibi! O zaman hangi yüzle ANAYASA MAHKEMESİ veya AHİM e müracaat etme cesareti gösterebilecekler? Merak edilir..."ADALET" , HERKESE ve HER ZAMAN ve ZEMİNDE en birinci ZARURETTİR. HAYATIN HAYATIDIR Vesselam.

  • Said Yüksekdağ

    7.3.2022 10:26:58

    Yüreğine sağlık Hüseyin abi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı