"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cevşen ve Halet-i Ruhiyem

İbrahim DEMİRÖZ
17 Ağustos 2025, Pazar
Chicago 7 Ağustos 2025

Dün Chicago’ya öğe saatlerinde vardık. Boston'dan başlayan ve Chicago’da biten (şimdilik) yaklaşık 1700 km uzun bir yolculuktan sonra, bu güzel ve kozmopolit şehirde, American Islamic College'daki (AIC) yeni görevime başlamış oldum. 

Hem yeni bir şehirde, hem de yepyeni bir sorumlulukla güne gözlerimi açtım. Bu sabah, güneş doğmadan önce, sabah namazımı kıldım. Ardından âdetim olduğu üzere kalbim beni Cevşen Duası’na götürdü.

Duanın bir bölümü, sanki tam da içinde bulunduğum ruh haline sesleniyordu. Her bir cümlesi, yeni bir başlangıcın getirdiği tereddüt, heyecan, yalnızlık ve umut duygularına cevap verir gibiydi. O kadar derin ve dokunaklıydı ki, bu sözlerin yüzyıllar öncesine hitap eden bir metin değil, şu anki ruh halime hitap eden canlı bir metin olduğunu hissettim.

İşte o bölüm:

“Ey tereddütler içinde şaşkın şaşkın dolaşanların yol göstericisi,

Ey yardım isteyenlerin yardımcısı,

Ey medet isteyenlerin imdat edicisi,

Ey korunmak isteyenlerin koruyucusu,

Ey isyankâr günahkârların sığınağı,

Ey günahkârları affeden,

Ey korkulu hallere düşenlerin korkusunu gideren, korkanlara güven veren,

Ey âciz muhtaçlara merhamet eden,

Ey vahşet dehşetine düşenlerin ve kimsesizlerin kimsesi,

Ey darda ve sıkıntıda kalanların dualarına cevap veren Rabbim,

Sübhânsın yâ Rab! Sen’den başka yoktur ilâh!

Emân diliyoruz Sen’den.”

Bu yakarışlar yalnızca acziyetin değil, aynı zamanda ümidi ve tevekkülün ifadesi. Chicago gibi büyük bir şehirde, tanımadığım insanlar, yeni bir kurum, yeni sorumluluklar… 

Tüm bunlar bana zaman zaman “acaba başarabilir miyim?”, “Yalnız mıyım?” ya da “Yolumu nasıl bulacağım?” gibi sorular sorduruyor. 

Yeni bir şehirde trafikte sık sık yolumu ve yönümü kaybettiği gibi, manevî anlamda da kaybedebilirim! Pür dikkat hedefime kilitlenmem lazım.

Sabah sabah okuduğum bu dua, kalbimdeki sorulara, tereddütlere ve endişelere Rabbanî cevaplar veriyor:

• Yolunu kaybetmişsen, O sana yol gösterir.

• Yardım arıyorsan, O sana yardım eder.

• Kendini yalnız hissediyorsan, O kimsesizlerin kimsesidir.

• İçinde korkular varsa, O güven verendir.

• Bir yük taşıyorsan, O yükünü hafifletendir.

Cevşen’in bu bölümü bana şunu bir kez daha hatırlattı: 

Yolculuk sadece bir şehirden yeni bir şehre, bir mekândan başka bir mekâna gitmekten değildir; aynı zamanda içsel bir yolculuktur. 

Alman filozof Karl Jaspers “felsefe yapmak yolda olmaktır” derken belki da bunu da ifade etmek istemişti.

Bu yolculukta bir mü'minin en sağlam dayanağı, İlâhî rahmet ve hidayettir. Bizler bazen yönümüzü şaşırabilir, kendimizi yalnız hissedebiliriz. Ama Kur’ân’ın bize takdim ettiği, “ufuklarda ve nefislerimizde” (41:53) ayetlerini bize gösteren ve zihinlerimize adeta nakşettiği Allah, dualarımızı işiten, acziyetimizi gören ve bizden bir adım bekleyen Rahman’dır. "Bana dua edin, duanızı kabul edeyim." (40:60).

Bu yazıyı hem bir tefekkür notu hem de yeni bir başlangıcın duayla kayda geçmesi niyetiyle kaleme aldım. Belki benim gibi yeni başlangıçlar yapanlara, yalnız hissedenlere, yolunu arayanlara da bir nefes olur…

Ey yeni şehirlerin, yeni umutların, yeni yolların Rabbi…

Bizi yolda bırakma. 

Dualarımıza cevap ver. 

Kalplerimize yön ver.

Huzurunda olmanın huzurunu bizlere bahşet!

Okunma Sayısı: 222
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı