"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

En çok Allah’ı sevmenin yolu nedir?

Mehtap Yıldırım Yükselten
17 Ağustos 2025, Pazar
Sor Bakalım

Adana’dan Songül Şahin kardeşimiz, “En çok Allah’ı sevmenin yolu nedir? Sevdiğimiz o kadar çok şey varken, Allah’ı nasıl her şeyden çok seveceğiz?” diye sordu.

Biz de kardeşimizin bu sorusuna cevap vermeye çalışalım. Önce kendimize bir soralım “seviyorum” dediklerimizi biz neden seviyoruz? İnsan, fıtratı gereği iyilikleri, güzellikleri, nimetleri, fayda gördüğü kişi ya da eşyaları sever. Annemizi, babamızı, kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı, evimizi, bahçemizi neden sevdiğimizi düşünelim. Şimdi de bunlardan ayrıldığımız zaman ne hissederiz? Bunu düşünelim. Tabiî ki üzülür ve acı çekeriz, çünkü biz de dahil olmak üzere dünyadaki her şey fanîdir. Yani geçicidir. Nasıl ki, lezzetli bir pastadan sadece bir ısırık yiyebilsek ve devamı olmasa üzülürüz. “Tadı damağımda kaldı” deriz. İşte dünyadaki sevdiğimiz şeyler de öyledir. Ama bu sevgileri ebedîleştirmenin bir yolu vardır. O da tüm bu sevdiklerimizi Allah namına sevmektir. Çünkü, Allah bâkî olduğu için O’nu sevmek ve diğer varlıkları O’nun adına sevmek hiç bir zaman acı vermez, daima lezzet verir. Allah’ı çok sevmek de O’nu tanımakla olur. Biz bu dünyada Allah’ı, isim ve sıfatlarından, bizim için yarattıklarından, bize vediği nimetlerden tanıyoruz ve biliyoruz. Bizi en çok seven de Allah’tır. Annemizin karnında minicikken, annemiz bile bizi koruyamazken, Allah bizi görüyor, koruyor ve her ihtiyacımızı karşılıyordu. Dünyaya geldiğimizde, konuşamadığımız, yürüyemediğimiz zamanlarda yine Allah’ın himayesi altındaydık. Bize şefkatli yardımcılar gönderen, anne sütü gibi bir rızık veren, besleten yine Allah’tı. Daha geniş düşündüğümüzde, bize bu dünyayı bir gezegen olarak vermiş, atmosferi ile koruma altına almış, nefes alabilmemiz için temiz hava vermiş, bize bu havayı soluyacak donanımda cihazlar, etrafımızı görecek gözler, tutacak eller vermiş. Allah’ın bize verdiği nimetleri saymakla bitiremeyiz. Tüm bunlar, Allah’ın bizim bildiğimiz ve bir çoğunu hiç bimediğimiz ihtiyaçlarımızı haberimiz olmadan karşıladığını gösteriyor. Bu da demek oluyor ki, O bizi herkesten iyi tanıyor ve çok seviyor. 

Biz de, içimizdeki sevgi duygusunun yönünü Allah’a çevirmeliyiz. Böyle yaptığımızda, diğer sevdiklerimizden bir gün ayrıldığımız zaman ümitsizliğe ve kedere düşmeyiz. Meselâ, kardeşi vefat eden bir çocuk, “Kardeşim şimdi Cennet’te, çok mutlu, bizim görmediğimiz güzellikler içinde yaşıyor” diye tesellî bulur. “Bir gün Cennet’te buluşacağız” diye düşünür. Allah’ın bizi herkesten çok sevdiğini bildiğimiz için, bize uygun gördüğü hayat ya da vefat için de teslimiyet içinde olmuş oluruz. Çünkü biliriz ki, bizi Yaratan, bizi en çok seven, bizim için en hayırlı hâli vermiştir.

Allah sevgisini güneş olarak düşünürsek, güneş ışığı olmadan renkleri, varlıkları görebilmemiz nasıl çok zor ve eksik kalırsa, aynen onun gibi, her şeyi en güzel şekilde sevebilmek için de öncelikle Allah’ı sevmeye ihtiyacımız var. En çok Allah’ı sevdiğimiz zaman diğer sevgiler de anlam bulur ve elemsiz yani acısız, kedersiz bir mutluluk verir. 

Okunma Sayısı: 235
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı