"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbelerin yol açtığı derin tahribatlar

İbrahim ERSOYLU
15 Eylül 2023, Cuma
Ülkemizde devreye sokulan askerî darbe süreçleri, etkileri uzun yıllara uzanan, telafisi çok zor yıkım ve tahribatlara sebep olmuştur.

27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980, 12 Mart 1971, 28 Şubat 1997 darbelerinin tamamının arkasında Kemalist derin güçler olmuştur. Son 15 Temmuz darbe teşebbüsünde de, onların dahli vardır. İstisnasız yapılan bütün darbeler, Ahrar/ demokrat güçleri iktidardan uzaklaştırmak ve Kemalizm’i kafalara çakmak planı üzerine yapıldığı bizzat darbecilerin itirafıyla sabittir.

Bu güçler, demokrasiden ve demokratlardan asla haz etmezler. Çünkü devlet hakkıyla demokratikleşirse kalkınacağını, toplumun çoğunun, demokratik şuur kazanarak yanlışları sorgulayarak haklarını arayacağını, bunun neticesinde Kemalizm’in etkisiz hale geleceğini iyi bilmektedirler.

Ülkemizde darbelerin yol açtığı derin tahribatların bir kısmı şöyle özetlenebilir:

1 – Darbe sonrasında yapılan seçimlerde toplumun çoğu oyuna getirilerek, devlet yönetimi, tecrübeye sahip Demokratlar devre dışı bırakılıp, onların yerlerine demokrat olmayan acemi, Kemalizm ile barışık siyasî güçler iktidara taşındı.

2 – Bu güçler, ülkeyi her yönden kalkındıracak olan demokrasiyi ve adaleti tesis etme yerine, devlet makamlarını ve imkânlarını sonuna kadar kendi lehlerine kullanarak, cazip propagandalarla halkı oyuna getirip seçimleri kazandılar. Sonra istibdada dayalı kendi hegemonyalarını kurdular. Devlet kaynaklarının önemli bir bölümünü yandaşlarına peşkeş çektiler.

3 - Bürokrasi kademelerine liyakat sahibi kişiler değil, kendilerine ve Kemalizm’e kayıtsız şartsız uayn kişileri getirdiler. Bu yüzden rüşvet, iltimas, yolsuzluk, gibi suiistimaller çoğaldı.

4- Hükümetin icraatlarını denetlemekle vazifeli TBMM’yi etkisizleştirerek talimatlarını uygulayan sıradan bir kurum haline getirdiler.

5 - Hükümetin Anayasa ve kanunlara uygun icraat yapıp yapmadığını denetlemesi gereken yargıyı siyasallaştırılarak kendi kontrolüne aldılar.

6 – Bunlar aracıyla bütün okullara demokratik eğitim modeli yerine, Kemalist Eğitim Sistemi dayatılarak tek bir kişinin görüşlerini savunan nesiller yetiştirildi.

7 – Bu idareciler, devlet kaynaklarını zenginleşmeyi sağlayacak tarım, sanayi ve teknoloji üretimi yerine, geri getirisi olmayan gökdelen, lüks kamu binaları, Dolara endeksli ve yüksek maliyetli yol, köprü inşaatlarına harcayarak heba ettiler.

8- Kendileri ve Bürokrasi israf içinde yüzerken, halkı zımnî olarak sınırsız israfa teşvik ettiler. Bu yüzden ülkemiz, derin bir ekonomik kriz bataklığına saplandı.

9- Derin güçler, Ahrar/demokratlar yerine, demokrat olmayan bu dindar kimlikli siyasîleri iktidara taşımakla bir taşla çok sayıda kuş vurdular. Bu yolla ülkeyi demokrasiden uzaklaştırdıkları gibi, kanun, tüzük ve yönetmenliklerle ülkeyi geri bırakan Kemalizm’i tahkim ettiler. Dindar kimlikle yapılan fahiş hatalar ve zulümler sebebiyle toplumun önemli bir kesimi dinden soğutuldu. İçi boş şekli bir dindarlık türü ortaya çıktı.

Son Söz: Darbelerin yol açtığı bu tahribatların tamiri, halkın uyanışına ve meselelerine sahip çıkmalarına bağlıdır. Tek partili istibdat döneminde Bediüzzamanın yaptığı gibi günümüzde halkı uyandırmak, Nur Talebelerin vazifelerini hakkıyla yapmalarına bağlı olduğunu düşünüyorum.

Okunma Sayısı: 1767
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    16.9.2023 06:56:34

    ..."Hem Deccal'ın rejimine ve teşkil ettiği komitesine ve hükûmetine ait garib halleri ve dehşetli icraatı, onun şahsıyla münasebetdar rivayet edilmesi cihetiyle manası gizlenmiş. Meselâ: "O kadar kuvvetlidir ve devam eder; yalnız Hazret-i İsa (A.S.) onu öldürebilir, başka çare olamaz." rivayet edilmiş. Yani, onun mesleğini ve yırtıcı rejimini bozacak, öldürecek; ancak semavî ve ulvî, hâlis bir din İsevîlerde zuhur edecek ve hakikat-i Kur'aniyeye iktida ve ittihad eden bu İsevî dinidir ki, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü ile o dinsiz meslek mahvolur ölür. Yoksa onun şahsı bir mikrop, bir nezle ile öldürülebilir." Bediüzzaman Said Nursi Risale-i Nur Külliyatı Şualar - 581 O "...Yırtıcı ve fasid rejim" Bin yıl devam etsin diye , devamlı AB kriterlerini erteleyip, iptal ve ihmal ediyorlar! Lâkin korkunun ölüme hiç bir faidesi olmaz. O acı "SON" yakındır, gelecektir en kısa zamanda inşaallah! Amiiin .

  • S.topuz

    16.9.2023 06:48:32

    Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, onlar istemese de."Israrla ve devamlı olarak Fiilî ve kavlî Dua ile şifanın kapısını aralayacağız, inşaallah🌹 اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ ...Tesbihatdan! Duaya ve Sabra devam! "İnnallahe meassabirîn." Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR! ZALİMLER için yaşasın CEHENNEM! 🌷🤲🌷😔🌙☝️

  • Doğukan Pamir

    15.9.2023 10:19:24

    15 temmuzu yapanlar:A) siyasal islamcılar B) Fetullahçılar C) kamalistler D) Ergenekon, balyoz ve derin devlet.... Hiç birine de yakın değiliz....

  • Salih baş

    15.9.2023 09:46:20

    Aslında bunlar üçüncü şahsın ayak sesleri

  • S.topuz

    15.9.2023 08:35:03

    👏👏👏🌷🤲🌷😔🌙☝️

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı