"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet sistemi, cemaatler ve tarikatlar

İbrahim ERSOYLU
16 Ekim 2020, Cuma
Tarihte yerini almış, her biri bir İslâm devleti olan Emevîler, Abbasîler, Selçuklular ve Osmanlılar, -istisnalar hariç- âlimlere, din eğitimi ve hizmeti yapan medreselere, müesseselere müdahale et- memişlerdir. Bilâkis bu devletler gerektiğinde kar- şılıksız olarak onlara kolaylıklar sağlamışlardır.

Günümüzde birinci sınıf bir demokrasi ile yönetilen ABD, İngiltere, Almanya gibi Batı ülkelerinde din hizmeti yapan kiliseler ve İslâmî kuruluşlar, özerk olup devletten bağımsız olarak çalışmaktadırlar. 

Orada devlet, demokratik laikliğin gereği olarak din işlerine ve faaliyetlerine müdahale etmez, dinî grupları kontrol ve baskı altına almaz, aksine gerektiğinde hiçbir karşılık beklemeden onlara kolaylıklar sağlar, başarılarından dolayı onları tebrik eder.     

KEMALİST SİSTEM DİNΠYAPILARI ETKİSİZLEŞTİRİYOR

Ülkemizde ise, ne yazık ki devletin işleyişi gerçek bir demokrasiye göre değil baskıcı, otoriter, laikliği dinsizlik şeklinde anlayan ve uygulayan Kemalizm sistemine göre olmaktadır. 

Kemalizm ise, her grubu ve faaliyeti devletleştirerek kontrolüne almak istemektedir.   

Bu yüzden sistem ve onu uygulayan demokrat olmayan idareciler, din hizmeti yapan cemaat ve tarikatları, hatta Diyanet Teşkilâtını dahi bir türlü rahat bırakmamaktadırlar. Onları kendilerine biat ettirmek ve kontrollerine almak için her yolu denemektedirler. Onlardan kimisini devlet imkânlarıyla besleyerek, kimisini korkutarak etkisiz hale getirmektedirler. 

Onlar, Yeni Asya gibi ihlâslı, hasbî, bağımsız hizmet yapmak isteyen grupları, aralarına fitne – fesat sokarak hizmetlerini etkisiz hale getirmek istemektedirler.

Oysa toplum, devletin kontrolünde yapılan dinî hizmetlerden pek haz etmemektedir. 80 bin cami, 150 bin personeli olan devasa Diyanet Teşkilâtı’nın varlığına rağmen, toplumda korkutucu iman ve ahlâk buhranı yaşanması nasıl izah edilebilir?  

Son zamanlarda sistemin hedeflerine hizmet eden bazı kesimler, bir tarikat şeyhinin sergilediği akla ziyan yanlış bir davranışı sebebiyle, suçun şahsiliği prensibini göz ardı ederek diğer bütün cemaat ve tarikatlara düşmanca bir algı operasyonu yürütmektedirler. “Cami cemaati yeter, cemaat ve tarikatlara ihtiyaç yoktur” anlayışını toplumda yaygınlaştırmaya çalışmaktadırlar. 

BAŞARILI DİNÎ HİZMETLER DEVLETİN MENFAATİNEDİR

Halbuki sözü edilen dinî yapılar, toplumu iman, ahlâk ve fazilet yönünden eğiten gönüllülük esasına dayalı, uhrevî hedeflere yönelik olarak kurulan manevî organizasyonlardır. Bunların aslî vazifesi hür, bağımsız, hasbî iman ve Kur’ân hizmeti yapmaktır. 

Onlar bu vazifeyi ifa etmekle, dolaylı olarak ülkede asayiş ve güvenliğin tesisine pozitif katkı sağlamış olmaktadırlar. Allah u âlem onların bu hayırlı hizmetleri olmasaydı, devletin yanlış politikalarının bunalttığı kesimler, isyan ederek, güvenlik güçlerinin önünü alamayacağı sosyal patlamalara sebebiyet verirlerdi.

Sözün Özü: Devleti idare edenler, asayiş ve güvenliğe, kanunlara aykırı işler yapmadıkları sürece başta Diyanet teşkilâtı olmak üzere, cemaat ve tarikatları sağlıklı ve başarılı hizmet yapabilmeleri için rahat bırakmalı, işlerine karışmaya, politize etmeye çalışmamalıdır. Aksi halde bu yapılar toplum nezdinde etkili hizmet yapamazlar.

Okunma Sayısı: 2139
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ata

    16.10.2020 15:34:33

    Abdullah 16.10.2020 09:34:41 Dindar görünen bir grup,devleti ele ge çirmek için her cihette çalıştı. Takiyye yaparak her tarafa sızdı. Her kurumun içine girdi. Hedefe varmak için her şeyi mubah gördü. İnanılmaz hatalar yaptı. Suistimallarda bulundu.Zulümler, baskı lar yaptı, Hatta işi ihtilale teçebbüs nok tasına kadar götürdü.Ve bu cemaatlara korkunç zarar verdi. Cemaatların imajı nı bozdu. Herkesi ürküttü.Çünkü bu yapının islami hizmet ve hareketlerle bir alakası yoktu.Hedefleri dünyeviydi. Saltanattı,menfaattı.Bunlar zararlıdır. Bu kötü örnek yaygınlaştı toplumu kanser gibi kuşattı..

  • Ata

    16.10.2020 15:33:13

    "Emeviler, Abbasîler, Selçuklular ve Osmanlılar, âlimlere, din eğitimi ve hizmeti yapan medreselere, müesseselere müdahale etmemişlerdir".Dört büyük mezhep imamı Emevi Abbasi döneminde aynı üstad Nursi gibi işkence hapis görüp şehit bile olmuşlar.Selçuklu Osmanlı vb devirlerde de böyle olmuş.Ama iman sağlam ibadet yaygın olduğundan telafi edilip az zararla atlatılmış. Ayrıca; sadece nisbeten daha rahat bir çalışma ortamı ve iltifat ortamı vardı." Allah yolunda en çok,önce peygamberler sonra sıddık salih şehid ve evliya sıkıntı ve azap çekmiştir".

  • Abdullah

    16.10.2020 09:34:41

    Dindar görünen bir grup,devleti ele ge çirmek için her cihette çalıştı. Takiyye yaparak her tarafa sızdı. Her kurumun içine girdi. Hedefe varmak için her şeyi mubah gördü. İnanılmaz hatalar yaptı. Suistimallarda bulundu.Zulümler, baskı lar yaptı, Hatta işi ihtilale teçebbüs nok tasına kadar götürdü.Ve bu cemaatlara korkunç zarar verdi. Cemaatların imajı nı bozdu. Herkesi ürküttü.Çünkü bu yapının islami hizmet ve hareketlerle bir alakası yoktu.Hedefleri dünyeviydi. Saltanattı,menfaattı.Bunlar zararlıdır. Bu kötü örnek bütün cemaatlara teşmil edilemez.Aslında doğru isla miyeti yaşayan ve neşreden cemaat ve gruplar toplumun emniyet supapları, güven ve huzur sigortalarıdır. Çünkü ahlaklı ve temiz insanlar yetiştiriyorlar. Bütün kötülüklerden alıkoyuyorlar.Her türlü anarşiden,kargaşadan uzak tutu yorlar.Devletine, milletine faydalı birer uzuv haline geriyorlar.İşten bundan dolayı devlet bunlara karışmamalı,faa liyetkerine mani olmamalıdır.Aksine teş vik etmelidir.

  • Oğuz Yiğiter

    16.10.2020 06:18:25

    Gölge etme başka ihsan istemez, su akar yolunu bulur,fıtratla inatlaşılmaz. Birşey fıtrî ise mukavemetsûzdur vesselam. Yeter ki cemaatler fıtrî mecralarından sapmasınlar ve rahmeti celbe liyakatlerini kaybetmesinler.Gerisi boş gürültü...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı