İttifaklar grup veya siyasî partiler arasında ortak fayda sağlayacak şekilde karşılıklı çıkarlara dayalı olarak kurulan ilişkilerdir, grupların ve kişilerin bir araya gelerek etkilerini arttırmak ve planlanan hedeflere ulaşmak için güçlerin birleştirilmesidir.
Bu sebeple, yeni seçim sistemi ve ittifak düzenlemesi birçok açıdan yeni ve farklı uygulama fırsatları ortaya çıkardı, ülkemizde son dönemde göze çarpan en önemli hususlardan biri siyasî ittifaklardır. 24 Haziran 2018 Milletvekili Seçimlerinde siyasî partiler arasında ittifaklar kurularak seçime gidildi.
İktidar kanadında “Cumhur İttifakı (AKP-MHP)” kuruldu, bu ittifak parlamenter sistemden vazgeçerek başkanlık sistemine geçmek istiyordu. Başkanlık sistemine geçiş kampanyası yürüten AKP ve MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakına karşılık başkanlık sistemine karşı olan siyasî partiler ise bir araya gelerek Millet İttifakını (CHP-İYİ Parti-Saadet Partisi, Demokrat Parti) kurdu. Millet ittifakında bulunan siyasî partiler başkanlık sistemine karşı idiler, güçlendirilmiş parlamenter sistemini savunuyorlardı. Partiler bu şekilde ittifaklar teşekkül ettirerek daha güçlü bir şekilde 24 Haziran seçimlerine katıldı.
Millet İttifakında bulunan partilerin ortak noktası başkanlık sistemine karşı oluşları ve parlamenter sistemden yana olmalarıdır. Hâlbuki bu partiler sosyal demokrat, milliyetçi, demokrat gibi değişik parti politikalarına sahip siyasî partilerdir. Bu hususu kullanmaya kalkan Cumhur İttifakı bunu sürekli kaşıyarak Millet İttifakını dağıtmak istiyor. Cumhur İttifakı bu oluşumdan çok rahatsız. Çünkü Millet İttifakı Parlamenter sistemi yanlışlarından temizleyerek geçmişin kötü anılarını silip yeniden inşa etmek arzusunda. Bu husus ülkede her kesim tarafından kabul görür ve taraftar bulur. Bu gelişmeler Cumhur İttifakını haddinden fazla rahatsız edince, Cumhur İttifakına mensup partiler çeşitli yöntemler kullanarak Millet İttifakını dağıtmak veya bu partilerin bazılarını ittifaktan ayırarak güçsüz bırakmak istiyor.
Hayat serüveni 1908 yılında ilân edilen İkinci Meşrûtiyet sonucunda Osmanlı Ahrar Fırkası ile başlayan ve yoluna Hürriyet ve İhtilâf Fırkasıyla devam eder Ahrarlar. Daha sonra dine ve dindara vurulan prangaları parçalayarak dinî gelişmelere sebeb olan Demokrat Parti ve ülkeyi şantiye yerine döndüren Adalet Partisi’nden sonra DYP, ardından da Demokrat misyonun bugünkü temsilcisi Demokrat Parti, CHP bahane edilerek Millet İttifakından koparılmak isteniyor. İnsanları bu yola sürükleyen veya bu şark kurnazlığı ile bu şekilde davranılması kimlerin fikri, perdenin arkasında kimlerin olduğunu tahmin etmek zor değil. Elbette bu düşüncenin bir amacı var, bir gayeye matuf. Bu plan Demok- rat Parti’nin büyüyüp gelişmesini önlemek için ortaya konmuştur. Onun için bu tür fikir beyan eden kişilerin sözlerine ve davranışlarına rağbet etmemek gerekir, ferasetimizi kullanarak alet olmamalıyız.
Partiler seçime tek başlarına girdiklerinde elde edecekleri fayda ile ittifak halinde elde edecekleri fayda ve ortaya çıkan sinerji çok farklıdır. Demokrat Parti’nin ülkenin meselelerine katkı sunması ve politika oluşturması için sınırlı kaynaklarını daha etkin bir şekilde kullanmak için seçim öncesi misyonu ve savunduğu değerler gereği Millet İttifakı içinde yer alması isabetli ve doğru bir karardır. Demokrat Parti Millet İttifakı’ndan koparılıp tek başına seçime sokulduğunda baraj altı kalması kuvvetle muhtemeldir. Ama bugün Millet İttifakı’na katılımı sayesinde Mecliste temsil edilmektedir. Demokrat Parti’nin parlamentoda bulunması seçim öncesi yapılan ittifakın bu partiye sunduğu fırsatın meyvesidir.
Dün 12 Eylül 1980’de Adalet Partisi ihtilâlle iktidardan uzaklaştırılınca Demokratların önü ANAVATAN ve MDP partileri ile kesildi. Zaman sonra ülke insanı Demokratlara sahip çıkarak onları iktidara taşıdı. Bugün de Demokrat Parti Millet İttifakından koparılıp önü kesilerek Demokrat misyon işlevsiz hale getirilmek isteniyor. Demokrat Parti’nin güçlenmesi başkalarının zayıflayıp güçsüzleşmesini netice verir. Demokrat Parti Millet İttifakı içerisinde kalarak büyüyüp gelişir. Aklın yolu birdir.