"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Filistin, İsrâ şehri, Kudüs ve Mescid-i Aksa

İsmail ÖZDEMİR
09 Temmuz 2011, Cumartesi
Mescid-i Aksa turlarının manevî yönünün yanı sıra bilgilenme ile Filistin Müslümanlarının şahs-ı manevilerinin güçlendirilmesi hususunda çok faydalı olduğu kanaatındayım.

O topraklarda Risâle-i Nur çok bilinmiyor, buna bağlı olarak da Risâle-i Nur’u tanıtıcı faaliyetlerde bulunduk. Gazetemiz yazarlarından sayın İslâm Yaşar Bey ile de bu gezi esnasında beraber bulunmanın bahtiyarlığını yaşadık.
Mi'rac Gecesini Risâle-i Nur’daki Mi'rac bahsiyle, cemaatimizi temsilen gecenin manevî coşkusunu, heyecanını o mekânda müzakere, mütefekkirâne ihya ettik.
İsrail’e ilk adımımızla atışımızla beraber Müslüman olduğumuz için bezdirme politikalarıyla karşı karşıya kaldık. Çok açık ve net olarak şunu ifade edebilirim ki Filistinliler baskı ve zulüm altında inim inim inliyor. Gazze adeta bir yarı açık cezaevini andırıyor. Çocuklar aç ve sefil durumdalar, otobüsümüzün camlarına kadar tırmanıyorlardı. Aracımızın her yanını saran çocuklar aracın hareket etmesine engel oluyorlardı.
Semaya uzanan manevî asansörün beldesi Kudüs’de, Osmanlı dönemine ait bir çok eser bulunmaktadır. Yalnızca Mescid-i Aksanın içindeki tarihî eserler altmıştan fazladır. Bu tarihî eserler; kapılar, minareler, cami ve mescidler, kubbeler, medreseler, revaklar ve kemerlerden oluşmaktadır.
Mescid-i Aksa’nın etrafı surlarla kaplı vaziyette ve 144 bin m2’lik bir alan üzerine kurulmuştur.
Müslümanların ilk kıblesi ve Hz. Muhammed’in (asm) de Mi'rac'a yükseldiği yer olan Mescid-i Aksa’daki güzellikleri ve tarihî eserleri adım adım gezme ve görme imkânı bulduk.
Mescid-i Aksa ile Kıble Camii aynı yerde bulunmaktadır. Bu camiyi Hz. Ömer bin Hattab 636 yılında ağaçların kütüklerine Mescid-i Nebevi gibi inşa etmeye başlamış, 3000 kişilik bu büyük mescid Hz. Abdülmelik ibni Velid döneminde yeniden inşa edilmiş, oğlu El-Velid ibni Abdülmelik döneminde tamamlanmıştır. (705-714) Yüzlerce kere saldırıya maruz kalan bu cami en büyük tehlikeyi 1969 yılında yaşamış yanma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Selâhaddin Eyyübî’nin minberi bu saldırıda yakılmıştır.
Kubbet-üs Sahra: Hz Mumammed’in (asm) Mi'rac'a çıktığı yerin üzerine Abdülmelik bin Mervan tarafından 685 ile 705 yılları arasında yaptırıldı. Sekizgen kubbeli minarelerin en güzel örneklerinden biridir. 35 metre yükseklikte ve altın parçalar ile kaplı çok heybetli bir kubbesi ve 4 metre uzunluğunda hilâli bulunmaktadır. İç mimarisi özel yapılmış çinilerle süslüdür. Haçlı işgalleri döneminde kiliseye çevrilmiş ve (çok azametli) tapınak diye isim almıştır.
1187 yılında Selâhaddin Eyyübî Kudüs’ü fethedip Kubbet-üs Sahra’yı tekrar onararak eski haline getirmiş 2009 yılında Türkiye 250.000 euro yardımla üzerindeki hilâli yenilemiştir.
Yukarıda da ifade edildiği gibi 144 bin m2 ve surlarla kaplı olan bu yapının giriş kapıları toplam 10 adettir ve isimleri şöyledir: Esbat kapısı, Hıtta kapısı, El Atem, Gavanine, En Nazır, El Hadid, El Mathara, Katanin, Silsile, Megaribe.

Cami ve mescidler: Kıble Camii, Eski Cami, Mervanî Mescidi, Burak Mescidi, Megaribe Mescidi, Nisa Mescidi.
400 yıl boyunca bakım ve onarımı Osmanlı tarafından yapılan kubbeler:
Kubbetus Sahra, Silsile Kubbesi, Mi'rac Kubbesi, Musa Kubbesi, Nahaviya Kubbesi, Süleyman Kubbesi, Kubbetü’l Mizan.
Osmanlı döneminde inşaa edilen kubbeler: Ervah-Mizan, Yusuf Ağa, Yusuf, Uşşakun Nebi Kubbesi, Mehdi İsa Kubbesi, Şeyh Halil Kubbesi.
Surlar ile çevrili bu geniş külliyede 12 medrese, 2 revak, 6 kemer ve diğer san'at eserleri tarifi imkânsız güzellik ve san'at zerafetleri ile ilgimizi çekiyor.
Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan hatta bir nev'î hac sayılan Kudüs'te kubbesi ile dikkat çeken Kıyamet Kilisesi ise görmeye değer bir yapıdır. Bu kilisenin yanında Hz. Ömer’in yaptırdığı cami bulunmaktadır.
Kudüs fethedildiğinde Hıristiyan rahipler şehrin anahtarını Halifeye vermek isterler. Hz. Ömer bizzat Kıyamet Kilisesine gelerek bu anahtarı teslim alır. Bu esnada namaz vaktidir ve Hıristiyan papazlar halifeden namazını kilisede kılmasını isterler. Hz. Ömer bu teklifi geri çevirir ve namazını az ilerde kılar ve derki: Eğer ben bugün burada namazımı kılarsam ilerleyen zamanlarda bir çok Müslüman benim namaz kıldığım yerde namaz kılmak isterler. Karışıklığa sebep olacağını düşünerek ibadetlerinde şahane serbest olmalarını sağlamıştır. O dönemde Hz. Ömer’in namaz kıldığı yere yapılan camiye Hz. Ömer Camii adı verilmiştir. Havası yaz olmasına karşın serin olan Küdüs’te özellikle Yahudilerin, dünyanın çeşitli ülkelerinden herkesi bölgeye çekmek için oluşturdukları cazip imkânlar insanları cezb ediyor. Filistinli Arapları ise ambargoya tabi tutarak baskı ve her türlü zulme maruz bırakıyorlar. Biz böyle müşahade ettik, hatta Filistinlilerin evlerini satmaya zorlandığını, İsraillilerin alıkoydukları evleri yıkıp yerlerine lüks malikaneler yaparak İsrail bayraklarını şehrin her yerinden görülecek şekilde evlerine astıklarını gördük.
Kazanılan her bir karış toprak onların dâvâlarına şevk oluyor.
Sabah namazına otel bizleri 3:30 da kaldırıyor. Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra 04:00 gibi Mescid-i Aksa’ya varıyoruz, Kubbetü’l Sahrayı karşıdan gören kapılardan geçerken önümüzde 5-6 İsrail askeri görüyoruz, aralarından geçerek Mescid-i Aksa’ya ulaşıyoruz.
Kudüste ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa en kutsal 2. cami ve 3. haremdir.
Müslümanlar için kutsal bir yer olan Kudüs, Yahudi ve Hıristiyanlar içinde kutsaldır. İsrailoğlu peygamberleri bu topraklarda yaşamışlardır. Bu sebeple Yahudiler bu toprakların kendilerine ait olduğunu iddia ederler.

Ağlama (Burak) duvarı
Peygamberimiz Mi'rac'a çıkmadan Mescid-i Aksa’nın hemen yanında bulunan duvarın dibine cennet bineği Burak’ı bağlamış. Kubbetü’s Sahra’nın bulunduğu yerden bir taşın üzerine basarak Cebrail (as) ile beraber semaya buradan yükselmiştir. O taşta bu kubbenin içinde, muallakta durmaktadır. Muallak taş denilmesinin sebebi budur. Ağlama duvarına bizlerin girmesi biraz daha zahmetlidir. Yahudilerin Tevrat’ı okuyarak, kendilerince yaptıkları duâlarla ağlayarak, günahlarından arındıklarına inandıkları yerdir. Yahudiler bu toprakları Müslümanlardan daha fazla istiyor bile diyebiliriz. Çünkü “İhlâs şerde de olsa Allah (cc) muvaffak eder” tesbitini hatırımızdan çıkarmamalıyız.
İsrail’de Filistin özerk bölgeleri El Halil, Beytüllahm, Eriha şehri yakınındaki Lut Gölü (Ölü Deniz) ziyaret yerlerindendir. Hz. Lut’un (as) hanımı da dahil Kur’ân-ı Kerim’de geçen kıssası ile, ahlâksızlığın hat safhaya çıktıgı zamanda Lut kavminin yerin dibine batırıldığı yerdir. Bu gölün tortularından, çamurundan kozmetik malzeme üretildiği söylenmekte. Ayrıca bu göl aşırı tuzlu, kalsiyum, potasyum gibi kimyasal maddeleri aşırı derecede içinde bulundurduğundan hiçbir canlı yaşamaz. Dünyanın en çukur bölgesi de burasıdır.
Filistin'deki ihtilâflar ile baraber tembellik, cehalet, sefahat ve eğlence gibi arızalar da eklendiğinde bugünkü durum ortaya çıktı diyebiliriz.
Bu tür gezileri hizmet için fırsat görebiliriz. Nitekim yatsı namazını Mi'rac Gecesi Mescid-i Aksa’da kıldıktan sonra caminin ortasında Diyarbakırlı eczacı Fatih Kardeş ile beraber derse dalmış müzakere ve mütalâalar ederken omuzuma dokunan, temiz giyimli, kısa sakallı, mütebessim bir sima bana “Ders mi yapıyorsunuz?” dedi. Tanıştık sohbet ettik, okuduklarımızdan izahlar yapmaya çalıştık. Okuyan, gayretli, risâlelere hayran bu Filistinlinin adı Ziyad Mahfuz’du.
Bu toprakları canları, malları, her türlü fedakârlıklarla Allah rızasını kazanmak için zahmet çekerek koruyan, Rabbimizin yiğitleri de vardır.
Filistinlilere destek vermek, ibret almak, manevî havasından solumak, şevk almak için bu Kudüs gezisi vesile oldu.

Okunma Sayısı: 3398
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı