"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

12 Eylül’den 15-20 Temmuz’a

Kâzım GÜLEÇYÜZ
07 Aralık 2019, Cumartesi
Hayat hızla akmaya devam ederken, kendi şartlarıyla biten her gün yerini yeni bir gündemle gelen yarına bırakıyor.

Fert fert her birimizin hayatı için geçerli olan bu gerçeğin, toplumsal ve siyasî olaylarda da söz konusu olduğunu görüyoruz.

Yaşanmış ve geride kalmış olaylar üzerinden bugünü ve yarını şekillendirme gayretleri ne kadar etkili yöntemlerle uygulansa da bir yerden sonra sonuç vermemeye başlıyor.

Bilhassa korkutmaya dayalı ise...

Bunun tipik örneklerinden biri, öncesi ve sonrasıyla 12 Eylül. Tahripkâr etkileri, dayattığı darbe anayasası ile hâlâ devam eden bu ihtilâlin başlıca gerekçesi anarşi ve terördü.

Darbeyle devrilen Başbakan Demirel’in bilâhare defalarca sorup cevap alamadığı “11 Eylül günü akan kan nasıl oldu da 12 Eylül’de durduruldu?” sualindeki acı gerçek halktan gizlendiği için, idareye el koyma niyetlerini “Ortam olgunlaşsın” hesabıyla, dökülen kanı bir yıl boyunca seyrettikten sonra hayata geçiren darbeciler “kurtarıcı” olarak görüldü.

Darbe yönetiminin sivil devamı olarak geçit verilen ANAP hükümetinin özellikle sıkıştığı zamanlardaki sığınağı ise “12 Eylül öncesine dönersiniz ha!” korkutmacası oldu.

Bilhassa ihtilâlcilerin devirdikleri siyasetçilere koydukları yasakların kaldırılması gündeme geldiğinde ANAP en çok bunu kullandı.

Buna rağmen halk oylamasında yasaklar kılpayı farkla da olsa kalktı. Eski siyasetçiler tekrar partilerinin başına döndüler. “Yasaksız ve konuşan Türkiye” ortamına geçiş yapıldı.

Toplumdaki 12 Eylül travması böyle aşıldı.

Benzer bir hal şimdi 15 Temmuz üzerinden tekrarlanıyor. Daha doğrusu 15 Temmuz kullanılarak, bu meş’um ve karanlık olaydan beş gün sonra ilân edilen 20 Temmuz sürecine, OHAL şeklen kalkalı bir buçuk yıl olmasına rağmen süreklilik kazandırılmak isteniyor.

Ama siyasî yasaklar kalkıp dengeler oturdukça ve normale dönüldükçe 12 Eylül korkutmacası nasıl tesirini kaybettiyse, aynı durum 15-20 Temmuz atmosferi için de geçerli olacak. Nitekim siyasetteki kalıpların kırıldığı ve korku duvarının önemli ölçüde yıkıldığı 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri sonrasında bunun işaretleri artarak devam ediyor.

Bu sürecin hızlanarak gelişmesi, hukuk ve demokrasi eksenindeki dayanışmalara bağlı.

Okunma Sayısı: 5134
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı