Bediüzzaman’ın meşrûtiyet döneminde şeriatla meşrûtiyetin, yani bugünkü karşılığı ile demokrasinin ilişkisini; zulüm, istibdat ve tahakkümün dinde kesinlikle yeri olmadığını; hürriyetin doğru tarifini ve çerçevesini izah ettiği tarihî selatin camilerinden fetih sembolü Ayasofya 86 yıldan beri mahzun.
1934’te en başta M. Kemal’in imzasını taşıyan korsan bir kararname ile mabed olmaktan çıkarılmanın hüznünü yaşamaya devam ediyor. Bu hüzün Ağustos-1980’de AP hükümetinin, Ayasofya minarelerinde ezan okutup Hünkâr Mahfilini ibadete açması ve Topkapı Kutsal Emanetler Dairesi’ndeki 7/24 Kur’an tilâvetini yeniden başlatmasıyla bir ölçüde biter gibi oldu, ama araya giren 12 Eylül darbesi bu kısmî sevinci yarım bıraktı.
12 Eylül olmasaydı, devirdiği hükümetin bir sonraki hedefi Ayasofya’yı tamamen ibadete açmaktı. Kültür Bakanı bunu açıkça ifade etmişti. Ama darbe bunu da engelledi.
12 Eylül’ün Hünkâr Mahfili’nde namaza getirdiği engel 90’ların başında kalktı. Ama ötesine bir türlü geçil(e)medi, Ayasofya ibadete açıl(a)madı. AKP iktidarının 18. yılında da bu durumda herhangi bir değişiklik olmadı.
Konuyla ilgili sorulara Erdoğan’ın verdiği son cevaplardan biri, “Önce Sultanahmet’i doldurun, Ayasofya’yı sonra düşünürüz;” diğeri, kimleri kast ettiği hâlâ anlaşılamayan “O namussuzlar istiyor diye açmayız” oldu.
Buna rağmen, bu hususta da ümitlerini iktidara bağlayanların bekleyişi devam etti. Hattâ geçtiğimiz 29 Mayıs’ta yine aynı ümitle Ayasofya kapısında bekleyenleri gördük.
Ama bu beklentinin karşılığı şu oldu:
Ayasofya’da Fetih Sûresi okutmak...
Oysa hemen yanı başındaki Kutsal Emanetler Dairesi’nde kesintisiz devam eden hatimlerde Fetih Sûresi de sürekli okunuyordu.
Acaba Ayasofya’ya özel Fetih Sûresi’yle yeni, farklı bir mesaj mı verilmek istendi?
Bu sual Saray Sözcüsü İbrahim Kalın’a sorulmuş: “İbadete açmanın bir önceki adımı mı?”
Cevap: “Buna Cumhurbaşkanımız çok güzel bir cevap verdi, onu hatırlatmak isterim: Bir defasında ‘Siz önce Sultanahmet’i doldurun, ondan sonra Ayasofya’yı düşünürüz’ demişti.”
(Mehmet Acet, Yeni Şafak, 1.6.20)
Ve son durum: "Ayasofya'da namaz da kılınır, Fetih Suresi de okunur, buna ancak milletimiz karar verir" denilerek, top millete atıldı.
Sonrasını birlikte göreceğiz.