Yeni Asya’ya, yoğun talep gördüğü cezaevlerinden bazılarında 2017 Nisan’ında uygulanmaya başlayan keyfî yasak ve engellemeleri o günlerden itibaren gündeme taşıyarak yetkilileri defaatle göreve davet ettik.
Manşetlerimizde, haberlerimizde, köşe yazılarımızda ve scope yayınlarımızda konuyu sürekli işledik. Hükümlü ve tutukluların istedikleri gazete ve yayını alabilmelerinin, yasayla kendilerine tanınan bir hak olduğunu ve gasp edilemeyeceğini ısrarla vurguladık.
İlgili mevzuatta yasaklama gerekçesi olarak gösterilen “kurum güvenliğini tehlikeye sokma” ve “müstehcen-gayri ahlâkî yayın” hallerinin Yeni Asya için asla söz konusu olmadığını ifade ile, gazetemizi keyfî şekilde engelleyenlerin suç işlediklerini söyledik.
Buna rağmen kimi cezaevi yönetimleri bu kanunsuzluğu ısrar ve inatla sürdürmek suretiyle, kendileri için yaptığımız “derebeylik” nitelemesini haklı çıkarmaya devam ettiler.
Ve bu keyfîliğe müdahale etmesini beklediğimiz Adalet Bakanlığı da, mükerrer ve ısrarlı çağrılarımıza rağmen adeta “duvar” kesildi ve ses vermedi. Dahası, Bakanlık içinden bazı cezaevlerine yasağı sürdürmeleri yönünde telefon talimatı verildiği söylendi.
Hattâ işi daha ileri vardırarak gazetemize “Kurum güvenliğini tehlikeye sokuyor” diye iftira atabilenler dahi çıktı. Bunların tamamını yakından izleyip yayınlarımıza konu ettik.
Bu keyfîlik devam ederken Avukatımız Mustafa Özbek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) başvurarak, Yeni Asya’nın ve yayınladığı Kur’an-ı Kerim ve Risale-i Nur eserlerinin dahi bazı cezaevlerinde engellenmesinin kanuna aykırı ve suç olduğunu iletti.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı iki seneyi aşkın suskunluğunu bozarak ilk kez ses verdi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından, Bakan adına Tetkik Hâkimi Mahmut Çevik imzasıyla Özbek’e gönderilen açıklamada konuyla ilgili mevzuat aktarıldıktan sonra gazetemiz ve yayınlarımız için “Genel Müdürlüğümüzce alınmış bir yasaklama kararı bulunmamaktadır” deniliyor.
Bakanlığa 28 ay gecikmeli cevabı için teşekkür ediyor; bu cevaptan sonra Bediüzzaman’ın “Ekmek ve su gibi ihtiyaçtır” dediği risaleler başta olmak üzere gazetemizin ve yayınlarımızın bazı cezaevlerine ulaştırılmasına çıkarılan keyfî engellerin artık bir an önce kaldırılmasını istiyor ve bekliyoruz.