Üstad, İhlâs Risalesi’nde “İhlâsı kazanmak ve muhafaza etmek ve manileri def etmek için rehberiniz olsun” diyerek sıraladığı dört düsturdan üçüncüsünde “Ey Risale-i Nur şakirdleri ve Kur’an’ın hizmetkârları” hitabından sonra şu ifadelerle devam ediyor:
“Sizler ve bizler (...) insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı manevînin âzalarıyız. Ve hayat-ı ebediye içinde saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz. Ve sahil-i selâmet (kurtuluş sahili) olan dârüsselâma ümmet-i Muhammediyeyi (asm) çıkaran bir sefine-i Rabbaniyede (Rabbimizin gemisinde) çalışan hademeleriz.”
Ve bütün bunları şu neticeye bağlıyor: “Elbette dört fertten 1111 kuvvet-i maneviyeyi temin eden sırr-ı ihlâsı kazanmakla tesanüd ve ittihad-ı hakikîye muhtacız ve mecburuz.”
İhlâs Risalesi’ndeki diğer manalar gibi bu hakikati de her zaman hatırda tutmamız ve gereğini yerine getirmemiz icab ettiği için, Üstad başka hiçbir eserinde olmayan bir notu bu Risalenin başına koyup “En azından her on beş günde bir defa okunmalı” demiş.
Çünkü zaman sür’atle akıp giderken, hayatın ve hizmetin getirdiği değişik haller karşısında insanın bunları unutup birtakım gelip geçici şeylere takılarak bu manalardan uzaklaşma tehlikesi her zaman için mevcut.
Ve Allah muhafaza, ayakları en fazla sürçtüren hassas, zorlu ve çetrefilli imtihanlar da böylesi durumlarda söz konusu olabiliyor.
Münakaşa ve kavga etmeye hiç değmediği çok sonradan ve bazan da iş işten geçtikten sonra fark edilip anlaşılan çok sıradan ve basit sebepler, kişiye insan-ı kâmil vasfındaki o şahs-ı manevînin âzası, ebedî saadeti kazandıran fabrikanın çarklarından biri ve ümmeti kurtuluş sahiline ulaştıracak Rabbanî geminin hademesi olduğunu unutturabiliyor.
İşte bu unutma halini olabildiğince kısa sürede atlatıp, Nur Talebesinin hayatına asıl manasını kazandıran o aslî hedeflere tekrar yoğunlaşabilmek için İhlâs Risalesi’ni bu gözle tekrar okumalı; dört ferde 1111’lik bir kuvvet-i maneviye kazandıran dayanışma ve ittihadı muhkem şekilde tesis için çalışmalı; Üstadın en ince detaylarıyla işlediği ölçü ve prensipleri dikkat ve tefekkürle okuyup, yaşanan tecrübeler ışığında tavrımızı, duruşumuzu, ilişkilerimizi yeniden tanzim etmeliyiz.