"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çare açık rejim

Kâzım GÜLEÇYÜZ
24 Haziran 2025, Salı
10. vefat yıldönümünde rahmetle yad ettiğimiz merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in güncel tesbitlerinden:

* Batıda demokrasi yönündeki gelişmeler daha çok zulme karşı, idare edilenlerin idare edenlere karşı direnmesiyle meydana gelmiştir. İngiltere’de krala karşı direnmenin neticesinde Magna Carta ile başlamış, daha sonra halkın vergiye karşı çıkmasıyla devam etmiştir. “Tamam, vergiyi verelim, ama bu vergiyi nereye koyduğunuzu, nereye koyacağınızı söyle, göster.” Böylelikle bütçe hakkı doğmuştur. Vergi toplamak kâfi değil, vergiyi ne yapmak için toplayacaksın? Bütçe hakkı dediğimiz hak bu. Daha sonra da accountability dediğimiz hesaplaşma, bütçe hakkının devamı olarak ortaya çıkmıştır. Yani, ne yaptınsa, gel, yaptığını idare edilenlere anlat, İdare eden, idare edilenlere, ne yaptığını ve neden yaptığını söylesin. İdare edilen de, “Yanlış yaptın, doğru yaptın” diyebilsin.

Budur hesaplaşma hadisesi. Bugünkü İngiliz demokrasisinde dahi accountability’nin kâfi derecede yapılmadığından şikâyetler vardır. “Ben yaptım, oldu; madem ben yaptım, doğrudur” yok. Herşeyin, herkesin hakkında konuşabilme hakkının bulunması, accountability’nin ta kendisidir, hesaplaşmadır. Böyle olursa, devleti idare edenler keyfîliğe sapamazlar. Büyük yanlışlıklar olmaz. Çünkü devlet idaresindeki yanlışların bedelini halk öder. Bu yanlışlıklar öyle büyük bedellere baliğ olur ki, kişiler bunları ödemeye muktedir değildir. Kişilerin ne varlığı, ne hayatı bunları ödemeye kâfi gelmez. Onun içindir ki, bu rejim hataları tashih ederek, büyük hataların meydana gelmesini önleyerek adım adım gider.

* Demokrasi, kendi kusurlarını kendisi tashih etme imkân ve fırsatını veren rejimin adıdır. Devletin hastalıklarının başında kırtasiyecilik gelir. Devletin ağır işlemesi hadisesidir. “Bugün git, yarın gel.” Devletin hastalıkları içinde ikincisi israftır. Üçüncüsü rüşvet, irtikâp, iltizam, iltimastır. Devletin bu hastalıklarına en iyi karşı çıkabilen rejim, açık rejimdir.

* Herşeyin herkesin gözü önünde cereyan etmesi, açıkça, alenî cereyan etmesi, devletin hastalıklarının panzehiridir. Hem kırtasiyeciliğin, hem de irtikâp ve irtişanın, iltizamın, iltimasın, rüşvetin, suiistimalin, haksızlığın, adaletsizliğin, israfın panzehiridir. 

(İslâm Demokrasi Laiklik kitabımızdan, s. 27 v.d.)

Okunma Sayısı: 1483
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah

    24.6.2025 18:40:47

    Rahmetli Demirel'i değerlendirirken, içinde bulunduğu şartlara göre değer lendirmek gerekiyor.Ancak o zaman doğru değerlendirilebilir.Çok zor şart lar dahilinde ülkeyi idare etmiştir.Bir muhtıra ve bir ihtilale maruz kalmıştır. Aslında muhtıra değil, büyük bir kanlı darbe olacaktı.Hatta ülke Vietnam gibi bir hadiseye dönebilirdi.Faik Türün gibi bazı generallerin sert çıkışları darbeyi muhtıraya dönüştürdü. Demirel başba kalıptan çekildi, ama meclis açık tutul du.En az zararla vaziyet atlatıldı. Siyasilerin elbette hataları olur.Yalnız Demirel bu devlete ve milletine.zarar verecek bir icraatta bulunmadı.Hep bunların hayrına çalıştı.Kendisini rah metle anıyorum.

  • Mustafa Güreldi

    24.6.2025 16:00:39

    Bugünkü Türkiye'nin ihtiyacı bu.Türkiye ne yapıp etmeli bunu yakalamalı.İnşallah o rüşte ermiştir.Demokrasi tepeden inecek bir sistem değildir.Halk o olgunluğa ermedikçe netice alamazsınız.Bunları fazlasıyla yaşadık gördük.üstadın ifadesiyla adalet meşveret kanunda inhisarı kuvveti tesis edecek bir iman,meselesine sahibiyet şuuru ve cesareti göstermeliyiz ki netice alalım.Bununda anahtarı tahkiki iman...

  • Cihan salih

    24.6.2025 14:29:36

    Demirel "sütten çıkmış ak aşıktır" diyen yok, ancak başbakan olur olmaz siyasal islamcı, takiyyeci, din taciri erbakanın İsraille 12 anlaşmayı bir anda imzalamasını görmeyen veya görmek istemeyen siyasi hastalıklı insanlara da bunu izah etmek oldukça zordur.Konya mitinginde istiklal marşına saygıyı şirk kabul edip oturarak protesto edenleri,sincanda humeyni'yi medh ü sena edip batıl fikirlerini ehli sünnete de kabul ettirmek için özel gece hazırlayan sakim ruhluları hatırlamak istemeyenlere de demireli, anlatmak oldukça zordur.

  • Raşit örenel

    24.6.2025 12:00:28

    Taraflı tarafsız pek çok isim, Demirel’in 12 Eylül benzeri bir darbeyi kışlanın nizamiyesinden döndürdüğünü kabul eder. Kendisine sorulan sorulara da bu şekilde cevaplar vermiştir. Ahir ömründeki bazı ifadeleri tatsız olsa da icraatları daima müsbet olmuştur. Gazze gidip namaz kılan tek Türk liderdir, Kıbrıs ambargosundan dolayı 21 NATO ve abd üssünü tek seferde kapatan, zamanında en çok imam hatip okulu açan, daima Nur talebelerini müdafaa eden, içinden geldiği siyasi geleneğin ilk başbakanı darbe sonucu idam edilen biri olarak sonraki iki darbeyle hedef alınan biriydi. Allah gani gani rahmet eylesin, Türk siyaseti denilen bataklıkta böyle mümtaz bir şahsiyet de yetişmiştir.

  • Enes

    24.6.2025 09:19:26

    Merhum Demirel güzel konuşurdu. Ama ömrü hayatının sonunda kemalistlerin yanında yer aldı. 28 şubatta kendi partisinin dahi önüne taş koydu. Cumhurbaşkanlığı görevini bir dönem daha uzatmak için savunduğu demokrasinin özüne yakışmayacak işler yaptı. Tabiki dost olabilir. Kutlular ağabey de kendisini severdi. Ama Demirel sütten çıkmış ak kaşık da değildir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı