"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Havuzu kurutup hazineyi boşalttılar”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
15 Mayıs 2022, Pazar
Kocaeli’nin kadim ve emektar Yeni Asya gönüllülerinden Şevki Demirtaş ve Rıdvan Ercan, Münazarat’taki manidar tesbitlerden birinin, güncele bakan yönüyle yorumlanmasının çok faydalı olacağını ifade ettiler.

Orada Üstad, geri kalmışlığımızın mühim bir sebebinin bazı reisler ile, millete fedakârlık iddia eden sahtekâr hamiyetfüruşlar ve velâyet dava eden bazı ehliyetsiz müteşeyyihler (şeyhlik taslayanlar) olduğunu söylüyor.

Ve o iki kısım reislerin, millete ait ortak havuz ve hazinenin etrafında delik açtıklarını belirterek, “Havuzu kurutup hazineyi boş bıraktılar. Böyle gitse, devlet milyarlar borç altında kalıp düşecek” tesbitini dile getiriyor.

Devamında şunları ifade ediyor:

“Nasıl bir şimendiferin buhar kazanı delik melik olsa, perişan ve hareketten muattal kalır (hareket etmez). Hem de bir tesbihin ipi kırılsa dağılır. Öyle de, bir şahs-ı manevî olan bir milletin kuvvet ve malının havuzu ve hazinesini boşaltan başlar, o milleti serseri, perişan ve mevcudiyetsiz edip, parça parça ederler.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 197-8)

111 sene önce kayda geçirilen bu tesbitler, 2022 Türkiye’sinin haliyle tamı tamına örtüşmüyor mu? Tek adam rejiminin çatısı altında kümelenen millete fedakârlık iddiasındaki hamiyet ehli geçinenlerle onlara fetva desteği verenlerden oluşan “iki kısım reisler,” bugün de havuzu kurutup hazineyi boşalttılar.

Kaynaklar Saray kadrolarıyla tesislerine ve döviz garantili ihalelerle beslenen yandaş holdinglere akıtılırken, üç ayda buharlaşan asgarî ücret zammının güncellenmesi ve iyice yetersiz kalan emekli bayram ikramiyelerinin arttırılması taleplerinin “Hazinede kaynak yok” gerekçesiyle reddedilmesi, nasıl bir tablo ile karşı karşıya bırakıldığımızı gözler önüne seren acı örneklerden yalnızca ikisi.

Böyle giderse, Allah muhafaza, devlet milyarlar borç altında kalıp düşecek ve millet perişan edilecek. Buna meydan vermemek içinse, önce milletin bu gidişata razı olmadığını çok kuvvetli bir iradeyle ortaya koyması ve siyaset ayağının da çok daha dinamik ve kararlı bir duruşla mücadele etmesi gerekiyor.

Tek adam rejimiyle geçen her gün, her saat, her dakika, zarar ve kaybımızı büyütüyor. Daha fazla gecikmeden bu gidişata “dur” demek, hepimiz için hayat-memat meselesi.

Okunma Sayısı: 4487
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    17.5.2022 11:04:45

    Üsdat hazretlerinin tuttuğu projektör yıllar öncesinden zamanımızı aydınlatıyor. Bu gerçeklerin artık herkes farkında varılmalı, bir an önce maddi manevi olarak her şeyimizi kaybetmeden demokrasi ile bu keyfi, hesap vermeyen idareden kurtulmalıyız.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı