Edgar Şar’ın “helalleşme”yle ilgili sorularını cevapladığımız Medyascope yayınında söylediklerimizi aktarmaya devam ediyoruz:
Bir de işin şu boyutu var: Helalleşme sadece CHP ile sınırlı bir konu değil, özellikle tek adam rejimine geçildikten sonra AKP iktidarında, OHAL sürecinde yapılanlar çok daha vahim boyutlara ulaştı. İnançlı kesimlerin dünyasında önemli bir yeri olan helalleşme kavramının o kesimlerde de çok ciddi anlamda gündeme gelmesi lâzım. 15- 20 Temmuz sürecinde yapılanlar, tartışmalı yargılamalar, KHK’lar, onlarla meydana getirilen çok ciddi ve yaygın mağduriyetler esas helalleşme ihtiyacını iktidar ve Erdoğan açısından gündeme getiriyor. İşin o tarafının da gözden kaçırılmaması lâzım.
Son dönemde yapılanların siyasî sorumlusu CHP değil, iktidar partisi ve tek adam rejimidir. Bu değerlendirmeyi seçmen yapacaktır. Kemal Beyin bu noktadaki açılımlarını parti teşkilâtlarına mal edebilmesi ve parti uygulamalarına da inandırıcı şekilde yansıtabilmesi ölçüsünde bunun karşılığı kendisini gösterecektir.
CHP zor bir parti. Partide hâlâ eski zihniyetin kalıntılarını devam ettiren birtakım unsurlar var. Bunları kontrol altına alabilmek, engelleyebilmek zor olabiliyor. Nitekim geçmiş dönemde bir milletvekili çıktı, Türkçe ezan istedi. Ama parti yönetiminin tavrı çok net ve keskin oldu, ihraç etti o milletvekilini. Bu tarz kesin tavır ve uygulamalar inandırıcılığı arttıracaktır.
Partinin toplumun değerleriyle barışık bir siyaset izleme politikasına yönelme iradesi ve kararlılığı, uygulamaya da inandırıcı bir şekilde yansıdığı ölçüde netice verecektir.
Bir de ‘Millet İttifakı’ diye bir olguyla muhatabız. Bu ittifakın öncülüğünü CHP yaptı, ama bu ittifakın diğer partnerleri sağdaki partiler. İyi Parti, DP, SP, henüz o ittifaka resmen dahil olmasalar da Deva ve Gelecek Partileri birlikte ‘parlamenter sisteme dönüş projesi’ üzerinde çalışmalarını geliştirerek sürdürüyorlar. Bu da Türkiye için çok olumlu, pozitif bir durum.
Türkiye’nin iktidar bloku tarafından içine sürüklenmek istendiği kutuplaşma, gerilim, kamplaşma ortamının da çaresini oluşturacak bir birlikteliği teşkil ediyor. Ülkenin pozitif, yapıcı siyaset diye isimlendirebileceğimiz bir eksende, Millet İttifakı ve partneri partilerle yürütülecek politikalarla, uygulamalarla rahatlayacağını düşünüyoruz.
(Devam edeceğiz.)